Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ne yazık ki pek çok kişi, “ne isterse “yapabileceği fikrine kendini kaptırıyor(bu özellikle gençlere yutturulan bir fikir); bu durumda çabaları yetersiz kaldığında neden kendilerini cezalandırarak tepki verdiklerini anlamakta kolaylaşıyor. Madem her şeyi yapabiliyorsun, işte ya da aşkta başarısız olman senden başkasının suçu olamaz. Şu halde günümüzde pek çoklarının kişisel yetersizlik kabul ettikleri şeyleri açıklamak için bir psikiyatrik teşhis arzulamasına da şaşırmamak lazım. Bir başka yarı-şiirsel slogan “ “mutluluk hapı“ “daha çok şey yap, daha iyi hisset, daha uzun yaşa. “Hız kültüründe bunlar ana hedefler ve pisko aktif ilaçlar bunlara ulaşan ulaşmamıza yardımcı oluyor: daha çok şey yapmak bunun ne olduğuna bakılmaksızın?; Kendini daha iyi hissetmek Duygularınızın neyin tetiklediğinden bağımsız olarak? Ve daha uzun yaşamak kazandığımız ilave yılların niteliğine bakılmaksızın? Hız kültüründe, yaptığımız şeyin içeriğine ya da anlamına pek kafa yormaksızın daha çok şey yapmak daha iyi yapmak ve daha uzun süre yapmak zorundayız. Kişisel gelişim kendi başına bir hedef haline geldi. Ve her şey özbenliğin etrafında dönüyor. Zygmunt Bauman’ın “küresel kasırga“ diye tanımladığı bir dünyada kendimizi savunmasız hissettikçe daha çok kendimize yöneliyor ve dolayısıyla ne yazık ki, iyiden iyiye savunmasız hale geliyoruz.
Sivas Kongresi'ndeki Amerikan Mandacılığı Üzerine Görüşler-II
Herhalde bir Amerikan kefilliğini kabul etmek zorundayız. 20. yüzyılda, 500 milyon lira borcu, harap bir memleketi, pek verimli olmayan bir toprağı ve ancak 10-15 milyon lira geliri olan bir millet için, bir dış kaynak olmaksızın yaşamak imkânı olamaz. Bizim gelirimiz borcun faizine bile yeterli değildir. O zaman güç bir durumda kalacağız; bunun için bağımsız olarak yaşamaya mali durumumuz elverişli değildir. (sy 96-102)
Reklam
Son!
Mezhep. 95. İNSANLAR, söylendiği gibi, doğası gereği tamamen özgür, eşit ve bağımsız olduğundan, hiç kimse kendi rızası olmadan bu mülkün dışına çıkarılamaz ve bir başkasının siyasi gücüne tabi kılınamaz. Bir kimsenin kendisini doğal özgürlüğünden mahrum bırakmasının ve sivil toplum bağlarını kurmasının tek yolu, diğer insanlarla, bir arada,
Her hayatın, çukura düşen bir gece gezgini gibi er geç içine düştüğü yalnızlık . Erkekler için çare yok, bunu bilmiyor musun? Biz erkeğiz; yalnız yaşamak ve her şeyi hesaba katmak zorundayız, susmak ve yalnızlığa, karakterimize ve hayatın kanununa katlanmak zorundayız. Peki ya aile? Gördüğüm kadarıyla bunu soracaksın. Ailenin, insan hayatının kişilikten bağımsız, daha yüce bir anlamını, daha yüce bir uyumu temsil edip etmediğini... Sana göre insan mutlu olmak için yaşamaz. Ailesini korumak ve düzgün insanlar yetiştirmek amacıyla yaşar; bunun için de teşekkür beklememelidir, aynı şekilde mutlu olmayı da. Soruna dürüstçe cevap vereyim. Ve haklı olduğunu söyleyeyim. Ailenin “mutlu ettiğine” inanmıyorum. Hiçbir şey mutlu etmiyor. Fakat aile büyük bir görev, dünyaya ve kendimize karşı; onun uğruna hayatın anlaşılmaz dertlerine, gereksiz acılarına katlanmaya değer olması gerekiyor. Ben “mutlu” aileye inanmıyorum. Fakat ortak hayatın farklı biçimlerini, insan topluluklarını gördüm: Bu topluluklarda herkes biraz da diğerlerine karşı, herkes kendi için yaşar ama bir bütün olarak, aile adı altında yine de bir arada kalırlar; bu ailenin tek tek üyeleri aç kurtlar gibi birbirinin üstüne atlasa da... Aile... İddialı bir kelime. Evet, belki de hayatın amacı ailedir.
Sayfa 107
Pupa Hava, fantastik öykü ( 3. Kısım )
Düşünce farklılıkları olsa bile orada yaşayan insanlar bağlılık duygusunu güçlü bir şekilde koruyorlardı. “Kapitalizmden uzakta yaşamak sevindirici bir şeydir” düşüncesini oradaki tüm insanlar paylaşıyorlardı. Düşünce şekilleri ve renkleri pek uyuşmasa bile omuz omuza vermedikleri sürece hayatta kalamayacakları anlayışını çok iyi geliştirmişlerdi.
İmparatorluğu'nun birçok halkın birbirine kaynaşmış nüfusları ile dolu yeni ve büyük kentleri zararı telafi ede­ memiş; Yunanistan'ın daha geniş bir politik örgütlenme bulmak için çaba har­ cadığı ittifaklar kısa sürede iç yozlaşma ve dış şiddetin etkisi altında çökmüştü. Gücünü kendi sınırlamasından alan Yunanistan'ın eski ulusal
Reklam
Malcolm X ~ Seçimler Ve Ekonomik Sömürü Üzerine Söyleşi
Siyasi teşkilatlar kuracağız ve seçimlerde bağımsız adayları destekleyeceğiz, Afro-Amerikan toplumunun taleplerine cevap veren siyasetçilere destek vereceğiz. Beyaz güç yapısı tarafından desteklenen hiçbir siyahı desteklemeyeceğiz. Sadece seçmen çalışması yapmakla kalmayacağız, siyasetçilerin toplumda hangi rolü üstlendiği hususunda insanlarımızı
Sayfa 132 - Pınar YayınlarıKitabı okudu
| MÜSLÜMANLAR NEDEN ORUÇ TUTAR?
| MÜSLÜMANLAR NEDEN ORUÇ TUTAR? – Müslümanın Bedensel ve Ruhsal Miracı, Ramazan | Bazı gerçekler o kadar belirgindir ki, normal durumlarda tartışıma götürmezler. Fakat en belirgin gerçeklerin şüphe bulutlarıyla sarıldığı bir zamanda insan bunları tartışmaya zorlanmaktadır. İşte böyle bir gerçek de insan yaşamında zühd unsuruna duyulan
Sayfa 305
Hegel’in öğretisi için sevindirici sayılabilecek bir eğilimle, daha başlangıçta, birinin yaşamdan el çekme cesareti bulunmayan, öyleyse öteki bilinci o kendisini tanımadan tanıyan iki bilinç bulunmasaydı, insansal hiçbir gerçek oluşmayacaktı. Bu bilinç bir nesne olarak tanınmaya boyun eğer. Hayvansal yaşamı sürdürmek için bağımsız yaşamdan el
Şamil'in etkileyici coşkusunu görmek için zamanı biraz ileri alıp 1843 yılına gitmemiz gerekir. Büyük ve Küçük Çeçenistan aşiret­leri, Ruslar tarafından kuşatılmıştı. Askerleri diğer cephelerde kı­yasıya mücadele eden Şamil Çeçenistan' a destek gönderemiyordu. Çeçenlerin mücadeleye devam etme imkanı kalmamıştı. Evleri yerle bir edilmiş
Reklam
Şamil'in etkileyici coşkusunu görmek için zamanı biraz ileri alıp 1843 yılına gitmemiz gerekir. Büyük ve Küçük Çeçenistan aşiret­leri, Ruslar tarafından kuşatılmıştı. Askerleri diğer cephelerde kı­yasıya mücadele eden Şamil Çeçenistan' a destek gönderemiyordu. Çeçenlerin mücadeleye devam etme imkanı kalmamıştı. Evleri yerle bir edilmiş
Hermetizm`in 7 ilkesi
“Yedi Hakikat prensibi vardır; her kim ki bunu bilip anlar,sihirli dokunuşu, Tapınak Kapılarını sonuna kadar açan Büyülü Anahtara sahiptir.” Genelde Hermes konuşulduğunda, “Tanrısal Zekâ”dan bahsedildiği kabul edilir. Hermetik felsefeye göre Tanrı’nın, gökkuşağının yedi rengi ile sembolize edilen, yedi yaratıcı gücü vardır. Bu yedi yaratıcı güç
_Mason Cemiyetine Giriş: _Bir şahıs, kendi isteğiyle bir mason cemiyetine dahil olamaz. Aday olmak kelimesinin manası, başlangıçtır. Cemiyete giren de yola koyulmuş olandır. Cemiyete aday olacak şahıs, o cemiyetin aday organizasyonu tarafından seçilir ki bu husus cemiyetin sosyal karakterini belirtir. Yeni adaya ruhi tesirde bulunulur. Usullerin
_Tanrı, ışığı yaratmıştır. Demek ki ilk Üstad-ı Azam Mason, Tanrı’nın kendisidir. _Adem Baba, ilk masonlardandır ve Tanrı tarafından Cennete mason olarak kabul edilmiştir. Bu, masonluğun eylem olarak değilse de bir oluş kudreti olarak daima var olduğunu söylemenin bir tarzıdır. Çünkü masonluk, insan ruhunun ilk ve eski bir ihtiyacına cevap
260 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.