Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
“Ömrüm, yapabildiklerimle yapamadıklarım arasında salıncakta geçti, öyle geçecek. Bardağın dolu tarafını boş tarafı besledi bir bakıma. Kişioğlunun sınırlarını görmesi için onları zorlaması gerekiyor. Sınırları genişletmesi, açması için de.”
Reklam
"Bardağın dolu tarafını görmek" tavsiyesine şüphecilik ve sinizmle yak­laşmak gerekir. Bardağın dolu tarafının her zaman bakılması gereken tarafı olduğu kanısı ideolojiyi ispatın önüne koymak anlamına gelir.
Bardağın dolu tarafı gibiyim, kimse boşaltmıyor taşan acılarımı, boğuluyorum.
bardağın dolu tarafı iyi tamam sizin olsun ben ilk dolduğunda içmiştim zaten öte yarısını sonra bir mezara gidip uzun uzun kustum
_Psişe, insan zihninin, bilincinin ve bilinç dışının tamamıdır. Galaksilerin ardında tanrıyı aramayı hayal edemeyiz. Her şey psişenin ürünüdür. Eski yunanca'daki psyche sözcüğü, "kelebek" anlamına gelir." Latince'deki animus ruh ve anima can, eski yunanca anemos rüzgar sözcüğüyle aynı köktendir. _Vücudun merkezi de başta
Reklam
_Merdivenleri ön ön indiğim için ilkel kabileler bana ayı derler, modern insanlar da bana ayı der ama çok kilolu ve iri olduğumdan dolayı. _İlkel insanlar ile günümüz metafizikçileri ve din adamları benzerdir. _İlkel izlerimiz asla silinemez. Üzeri kapatılabilir ama bu defa da şekil değiştirerek ortaya çıkar işte insan kişiliğini çözmenin zorluğu
Bardağın dolu tarafı iyi tamam sizin olsun Ben ilk dolduğunda içmiştim zaten öte yarısını Sonra bir mezara gidip uzun uzun kustum Kustum ve iyileştim,işledim yani bu ayıbı Allah sevdiği kulunu... Biliyorsunuz işte geri kalanını
Günsüz bardakların can özüne büründüm, Bütünü uçsuz zerresi kum haliyle, Ne dolu tarafı o bardağın Ne boş tarafı umurumda İçimi en çok kemiren bir gün kırılacak tarafı..
Sayfa 18 - Fikir Sanat ve Edebiyat dergisiKitabı okudu
' Ruhsal bozukluklar bulvarında dolaşırken, bardağın dolu tarafı veya teselli ödülü olarak değerlendirebileceğimiz, şöyle veya böyle bir fayda sağlayan bir yön illa ki çıkıyor. '
Domingo YayıneviKitabı okudu
Reklam
Dilan Bozyel
Hassas olmak! Aklıma gelen ilk kelimeler bunlar oldu. Bahsettiğim hassaslık, kimi zaman insana tereddütler yaşatabiliyor. Çünkü hassasiyet çoğunluğun besleyip, budayıp, şekillendirerek büyütmek istediği bir his değil. Kimine göre zayıflık ya da korkaklık. Oysa bana göre hassas olmak kocaman yaprakları olan, boyu gökyüzüne yaklaşan, ışığa doğru uzanan kollarıyla asırlık, yüce bir ağaca özenmek gibi. Hassasiyetin her zaman kazandığını görmek isterseniz görebilirsiniz. Bardağın dolu tarafı gibi... Susuzluğu dindirir çünkü yarım bardak su. Kaba ve düşüncesiz huylarla karşılaşıp üzüldüğüm ve nerede hata yaptığımı sorguladığım günlerde bir hassasiyetle karşılaşıp duygulandığım oluyor. İlla üretmek değil, sanatla ilgilenmek bile insana narin bir hassasiyet katıyor. Anlamlı kılıyor her şeyi. Empatiyi güçlendiriyor. Toplumdan başlayarak evrene doğru bir anlayışla yaklaşabiliyor insan. Bunca şeyin üstüne sanatın olumsuz etkilerinden mi bahsedeceğim? Sanırım hayır.
Sayfa 228Kitabı okudu
Bardağın boş tarafı gibiyim, kimse doldurmuyor,kimse tamamlamıyor eksiğimi. Bardağın dolu tarafı gibiyim kimse boşaltmıyor taşan acılarımla boğuluyorum.
Bardağın dolu tarafı mı, boş tarafı mı derken "Elimizde bir avuç cam kırığı kaldı."
Sayfa 79
Ne dolu tarafı o bardağın Ne boş tarafı umurumda İçimi en çok kemiren bir gün kırılacak tarafı...
Sayfa 18
Zaten bardağın dolu tarafı da yok, çoktan yere boşaltmışlar bardağı gözümüzün önünde.
Sayfa 123
137 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.