Eser, tarihi bir roman niteliğini taşıdığı ve konusunu Fransız Devrimi’ nden aldığı için öncelikle Fransız Devrimini özetlemek eserde anlatılan konuyu anlamak için daha faydalı olacaktır.
Not: İncelememde elimden geldiğince eser de geçen hikayenin gerçek olaylar ile bağlantısında açıklayacağım.
Fransız Devrimi
1700 yılların sonlarına
"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
Kitabı okurken nedense bazı kısımların bir ara slogan yaptığı bir cümle aklıma geldi;
“Ben lafa değil icraata bakarım.”
Evet dünya beşten büyük ama sayısal olarak . Sadece beş madde ile örnek vermekle yetineceğim ,oysaki liste uzun ki ne uzun.
1.Eğitim
2.Teknoloji
3.Ekonomi
4. Bilim
5. Askeri olarak maalesef beş dünyadan büyük .
Orucu neyin bozduğu ile ilgilendiğimiz kadar milletçe başka şeylerle ilgilenmeye başladığımızda belki büyürüz .
Kitabı okuyacağım diye sinir sistemime verdiğim ağır hasardan dolayı da hepinizin önünde kendisinden özür diliyorum :))
Dipnot; kitap gökten inmedi , gökten inmiş gibi muamele yapanlara duyurulur !
Suç nedir? Ceza nedir, ne olmalıdır? Suça karşılık uygulanan bir ceza mı olmalı, yoksa iyileştirme yönünde bir yaptırım mı uygulanmalı ?
Ceza eğer "ıslah" etmiyorsa insana faydası nedir, neden vardır? Mevcut düzende cezalar ne kadar etkili, toplumu ne kadar değiştiriyor? Dahası suçu işleyen kişide neleri değiştiriyor, ne yönde
YouTube kitap kanalımda psikoloji kitaplarına nereden başlayabileceğinizi anlattım: ytbe.one/d2xQVSEUsUU
Bu incelemeyi sizin yorumlarınız yazdı. Nasıl mı?
Kitabın yazarı Frankl'a göre her insanın anlam arayışı kendisine özgüdür. Buradaki okurlara şu soruları sordum: Kendi anlamınızı nerede arıyorsunuz? Gelecek için bilinçli çocuklar
Yıllardır başarıyla sahnelenen; Batı tarafından hor görülen mazlum Müslüman halkların sesi olmuş “cesur lider” rolüne angaje, yazılan kişi -ya da kişiler- tarafından oldukça iyi tasarlanmış bir kitap.Okurken insanın milli duygularına hitabeden, hafiften gururunu okşayan bir tarafı aşikar, gel gelelim işin iç yüzünde kazın ayağı öyle değil.(Arka
Evimde rahat koltuğuma oturmuş bir vaziyette bu incelemeyi yazıcağım için şimdiden vicdan azabı çekiyorum.
Öncelikle Martin Eden Sadece bir aşk romanı yada bir macera romanı değildir! jack londan'ın hayatının bir bölümünün romana kurgulanmış halidir.
Zor zamanlarda hepimiz bir hedef oluşturur ve bu hedefe bağlı kalacağımızı söyleriz ama rahat
Cengiz Aytmatov'un sanırsam okuduğum dördüncü kitabıydı ve bariz şekilde bir ayrıntı dikkatimi çekti. Sevgili yazarımızın dört kitabında da savaş, illa ki bi yerlerde geçiyor. Aileler savaşlardan etkileniyor veya oğullarını savaşa gönderiyorlar. Hep bir çekilmişlik havası var. Sonra kendimce zor olmayan bir sonuca vardım. (Aslında bu sonuca herkes
Çoğu kişinin isminden etkilenip kullanıcı adı olarak kullandığı , yarısından çoğunun ne olduğunu bilmediği hikayemizde bugün Lilith hanımefendi var.
Kim ulan bu Lilith diye kısaca bir araştırma yaptım ( hiç yaşıma başıma da bakmıyorum eşek kadar adamım nelerle uğraşıyorum görüyor musunuz a dostlar :d )
Lafı çok uzatmadan bilgiselimiz başlasın..
Masalla gerçeği ayırt edebilecek okurlara… diye başlıyor bu seferki romanımız. Bugüne kadar Azra Kohen'in herhangi bir kitabını okumamıştım ve Aeden benim için bir ilkti diyebilirim. Ne zaman vakit bulup Ankara Olgunlar caddesinde ve diğer kitabevlerinde yenilikler ya da aradıklarım için bakınsam, Fi, Çi, Pi üçlemesini görüyordum. O kırmızı, mavi
Rıfat Ilgaz dediğimde aklınıza ilk ne gelir? Tabii ki
Hababam Sınıfı! İtiraf ediyorum okumadım ama çok izledim. Benim gibi sizlerin de izlerken kahkaha ile güldüğüne eminim. Peki Rıfat Ilgaz Hababam Sınıfı'nı neden yazmış ve nasıl bu kadar güldürebilmiş, biliyor musunuz? Buyurun cevabını kendinden dinleyelim.
Soru: ‘’Nasıl bu