Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İlim ile Bilim arasındaki fark nedir? Atatürk'ün İlminin Manası Nedir?
Mustafa Kemal Atatürk'ün sahip olduğu ilmin ne anlama geldiğini Atatürk'ü dine yamama çabalarını boşa çıkarmak için açıklamak zorundayım. Mustafa Kemal Atatürk'ün sözlerini bilmek, öğretmek, öğrenmek aşamasını geçtik. Şimdi o sözlerin manasını öğrenerek yarım kalan devrimi tamamlama aşamasına geçiyoruz. İlim sahibi olmak
Düşünüyorum: Bir insanın bir başka insan üzerindeki hakkı ne kadardır, nereye kadardır? Bir insan, bir başka insanın tüm varlığı üzerinde, yani bedeni, ruhu, aklı, kalbi, vicdanı, hayalleri, umutları ve emelleri üzerinde hak iddia edebilir mi? Bunlar bir nesneymiş gibi, kim olursa olsun, bir başkasının mülkiyet konusu olabilir mi? Üstelik her insanın içinde birçok kişi, birçok kimlik var. Hepsini birden kim mülkiyetine geçirebilir?
Reklam
İnsan başkasının değil, kendi vicdanı ile yaşamalı.
Sayfa 136 - İş BankasıKitabı okudu
İnsan başkasının değil, kendi vicdanı ile yaşamalı.
Sayfa 136Kitabı okudu
Şeriatte Eşitsizliğin ve Kadını Dövmenin Kutsallaştırılması
Serkeşlik etmelerinden endişelendiğiniz kadınlara öğüt verin, yataklarında onları yalnız bırakın, nihayet dövün. Size itaat ediyorlarsa aleyhlerine yol aramayın"(Nisa-34) denilir. Bu eşitsizlik vicdanı, efendi köle ayırımının meşru kabulünde de kendini ayrıntılandırır. Nitekim Nahl-75'te; "Allah hiçbir şeye gücü yetmeyen ve başkasının malı olan bir köle ile kendisine verdiğimiz güzel nimetlerden gizlice ve açıkça sarf eden kimseyi misal gösterir; hiç bunlar eşit olur mu?" diyerek çağdaş vicdani değerlerden ne kadar uzak olduğunu ortaya koyar.
''Sağlığın yerine İvan, -dedi,- dilediğin gibi gezip tozuyorsun; bense yıllardır sobanın üzerinde yatıyorum diye her şeyi sadece senin gördüğünü, benim hiçbir şey bilmediğimi sanıyorsun. Hayır oğlum, bir şey gördüğün yok; kin senin gözlerini kör etmiş. Hep başkasının günahını görüyor, kendininkini kulak ardı ediyorsun. Ne diyordun? O
Reklam
İnsanları bir noktaya kadar, kalbinizi son noktaya kadar dinleyin... Unutmayın ki kiminin vicdanı kendi başını, kiminin vicdansızlığı da başkasının başını yakar.
"Sadece vicdanı vardı."
eğer maksat halkın gözünde mevki ve makam sahibi olmaksa, onların kalpleri başkasının elindedir. Vallahi çok namaz kılan, çok oruç tutan, çok susan, nefsi ve elbisesi hususunda mütevazı olan birinden kalplerin hoşlanmadığını gördüm. Onun insanların nazarındaki mertebesi böyle değildi. Değerli elbiseler giyen, pek fazla nafile ibadeti olmayan ve tevazu göstermeyen birini sevmeye kalplerin hızla atıldığını gördüm. Bunun sebebini iyice düşündüğümde gördüğüm gönül ve vicdandı. Tıpkı Enes b. Mâlik hakkında söylenen şu söz gibi: “Onun çok fazla namazı ve orucu yoktu. Onun sadece vicdanı vardı."
Vicdan denen şey herkeste aynı değildir. Kimi insanda doğuştan çok katıdır vicdan. Yanlış yapmasına, başkasının hakkını yemesine izin vermez vicdanı. Sanki hiç uyumayan, sürekli nöbet tutan polisler vardır bu insanların içinde. Kendilerine haksızlık eder, kendi duygularını hiçe sayar ama başkalarına asla haksızlık etmez, edemez bu insanlar.
Sayfa 131Kitabı okudu
Vicdanın sesi
İnsan başkasının değil, kendi vicdanı ile yaşamalı.
Reklam
Çok acı
Kararın verilmesi için delile gerek yoktu. Sanıkların avukat tutmaları çok nadir bir durumdu, zaten ne buna vakit vardı ne de bu gorevı üstlenmeyecesaretli avukatlar. Kararlar hakimierin vicdani kanaatine göre verilirdi ve temyiz edllemedi. Verilen cezalar (ve infazlar) derhal infaz edilirdi. Kararlar o kadar acele ile alınır ve yerine getirilirdi ki, yanlışlıkla başkasının yerine idam edilenler olurdu
Her insanın başına bir polis dikemezsiniz, en iyisi insanı kendine polis kılmaktır. İnsanı kendine polis kılmak demek, içindeki vicdanı diriltmektir. İnsan karanlıkta, kimsenin görmediği yerde suç işleyebilir, başkasının hakkını gasp edebilir. Ama vicdanı diri insan, suçu başkasından gizlese de kendinden gizleyemez. Kendini tanıyan bu insan kanunlardan korktuğu için değil, vicdan azabından korktuğu için kötülük yapmaz, suç işlemez. Haddini bilir, başkasının sınırına müdahalede bulunmayı hakkı olarak görmez. Böylesine sahici bir polis olan vicdanın temel dinamiği insanın hayatını bu dünyayla sınırlı görmemesidir. Dünyanın bir ötesi var, ölümden sonra ahiret var. Allah vardır, bütün varlığın bütün insanların sahibi. Allah hesap soracaktır. Allah'a hesap verme düşüncesi insana diri bir vicdan kazandırır.
Sayfa 31
( Marques de Sade > Max Stirner > Nietzsche )
_Ben düşüncesizim. _Hiçbir şey benden üstün değildir! Hiçbir şey beni aşacak yücelikte değildir. _Benim eylemlerimi komuta etmek, nasıl davranmam gerektiğini söylemek hiç kimsenin üstüne vazife değildir. _Ben tamamlanmamış bir tinim ve mükemmel tin için çaba göstermeliyim.
266 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.