Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
520 syf.
·
Puan vermedi
"Hayatımın en mutlu ânıymış, bilmiyordum. Bilseydim, bu mutluluğu koruyabilir her şey de bambaşka gelişebilir miydi? Evet, bunun hayatımın en mutlu ânı olduğunu anlayabilseydim, asla kaçırmazdım o mutluluğu." İşte bu satırlar kitaba başlama sebebim oldu.. Ve kitabımın aslında masumiyet müzesine girişte bir bilet olduğunu öğrendim.. Bu mükemmel ötesi daha önce hiç bir kitapta böyle bir şeyle karşılaşmamıştım. Her şey çok ince düşünülmüş aşk, sevgi bile.. Okurken şaşıracağınız, yeri gelecek üzüleceğiniz, yeri gelecek şaşıracağınız bir kitap.. Fazla söze gerek yok aslında harika bir Orhan Pamuk eseri
Masumiyet Müzesi
Masumiyet MüzesiOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 202241,1bin okunma
248 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
İnsanın qayıdacaq yeri olmalıdır
Tərk edilən bir uşağın həyatının ilham verən finalını, içində bir yerdə unudulan, hətta varlığından xəbərdar olunmayan yaxşılığın üzə çıxışını, öz həyatını tapmaq üçün sistemdən qaçan gəncin özünü tam o sistemin mərkəzində tapmasını, həyatdan qisas almaq üçün ağlasığmaz şeyləri gözə alan yeniyetməni, diblərdən ayağa qaldıran mizahı və ən əsası insanı öldürənin də, xilas edənin də elə insan olduğunu mövzu alan “Kor nöqtə” insanı sonsuz qarmaşa içində rəsm edir. Hislərimi elə Naiqin də ilhamlandığı, hətta xarakterinə – Holdenə də göndərmə elədiyi yazıçı Selincerin fikirlərindən yola çıxaraq ifadə edəcəm. Belə deyirdi: "Bir kitabı oxuyub bitirəndə bunu yazan kaş ki çox yaxın dostum olardı, ürəyim hər istəyəndə ona zəng edib danışa bilərdim deyirsənsə, o kitaq həqiqətən yaxşı alınıb". Mən bunu biraz fərqli şəkildə tətbiq edirəm oxuduqlarıma. Xarakterlərlə dostlaşmaq istəyirəm, onları tanımaq, onlarla söhbətləşmək keçir içimdən. Ona görə düşünürəm ki... İnsanın tanımalı olduğu xarakterlər olmalıdır. Mən tanıdım. Kitabı bitirəndə Şahmarla oturub çay içmək istədim. Biraz söhbətləşərdik, bəlkə dostlaşardıq, bəlkə bir-birimizə aşiq olardıq. Fərqi yoxdur. Hər versiyada həyatında olmaq istəyərdim. Qorxu ilə ümid, xəyal qırıqlıqları ilə başdan başlama istəyi, peşmanlıq ilə inam arasında gedib-gələrdik yenə. Amma günün sonunda bir-birimizin qayıdacaq yeri olardıq.
Kor Nöqtə
Kor NöqtəNaiq Babayev · Parlaq İmzalar · 202316 okunma
Reklam
520 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Benim romanlara başlama serüvenimin ilk adımı bu kitap ile olmuştu. Benim için yeri çok farklıdır.
Jack London
Jack London
sen nesin be! Dedirten bir eser kesinlikle. Romanın içerisindeki karakterler, olay örgüleri, içerdiği düşünce, toplumsal ve sınıfsal farklılıklar büyüleyici bir şekilde işlenmiş. Ayrıca bu kitap Jack London`ın hayatından kesitler içeren otobiyografik bir eserdir ki Martin Eden, işi gereği, kişiliği gereği Jack London`a fazlasıyla benzemektedir. Hikaye, Martin'in Ruth adındaki bir kıza aşkı uğruna eğitimsiz genç bir denizciden başarılı, bilgili, şöhretli bir yazar olma mücadelesini anlatıyor. Martin mücadelesi sırasında çok fazla engelle karşılaşıyor. Güvendiği insanları tek tek yitiriyor kendine olan güvenini kaybetmeye başlıyor ama aşkı, mücadele hırsı, yeni tanıştığı insanlar onun kendi güvenine olan fitili tekrar tekrar ateşliyor. Ve bu yolda sonuna kadar mücadele ediyor. Ben
Jack London
Jack London
`dan çok fazla eser okudum. Ancak, bütün eserlerine rağmen,
Martin Eden
Martin Eden
Jack London
Jack London
`ın en iyi eseri olduğunu bana kanıtladı. Okunması gereken edebi bir başyapıttır. Herkese İyi Okumalar Diliyorum. Hoşçakal Martin Eden...
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202390,4bin okunma
128 syf.
·
Puan vermedi
·
28 günde okudu
Angel Dayı ~ Panait Istrati Nerde gördüğümü kimden duyduğumu hatırlayamadığım bu kitabı 'Okumalıyım' diye aklımın bir köşesine kaydetmiş olmam hasebiyle elime geçince konusunu bile araştırmadan okumaya başladım.. Kitap bittikten sonra dört kitaplık bir serinin son kitabı olduğunu öğrenmem bende çok da büyük bir şok etkisi yaratmadı
Angel Dayı
Angel DayıPanait Istrati · Varlık Yayınları · 2004597 okunma
184 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
29 saatte okudu
Fazlasıyla merak uyandırıcı konu, gizemlerle çevrili klişe aşk draması.
Asla Asla, Charlie ve Silas adında iki liseli gencin hafızalarını yitirmeleri ile başlıyor. Hatta bu iki genç gözlerini lise koridorlarında açıyorlar diyebiliriz. Kim olduklarına dair en ufak bir fikri olmadan lise koridorlarında dolaşmaya başlayan Charlie ile Silas birtakım gözlemler sonucunda birbirlerini tanıdıklarını, aynı arkadaş grubuna mensup oldukları ve hatta sevgili olduklarını öğreniyorlar. Tabii ki bunlar çözecekleri gizemlerin en ufakları. Colleen Hoover ve Tarryn Fisher işbirliğiyle ortaya çıkan Asla Asla gerçekten akıcı bir anlatıma sahip. Özellikle Charlie ile Silas'ın birbirlerini yeniden tanıma, hafızalarını yeniden kazanmak için sis perdelerini yavaş yavaş aralamaya başlama süreçleri çok güzel anlatılıyor. Karakterler arasında gelişen bazı diyaloglar ve fiziksel etkileşimler biraz klişe olsa da yeri geldiğinde okurken beni güldürdü. Ayrıca -bu kısım biraz konu dışı ve trajikomik- Silas ve Charlie'nin "17 yaşında birinin nasıl arabası olmaz ya?" tadındaki sohbetleri Türkiye'de yaşayan ve dışarıda yemek yerken dahi eli ayağı titreyen beni yaraladı. Bu da ufak bir not. Özetlemek olursa Asla Asla'yı okurken merak duygusu asla azalmıyor ve sizi bir sonraki olacaklar için sayfaları çevirmeye itiyor. Kitabın sonunda ise sizi devam kitabını almaya ikna edecek -muhtemelen edecek- gizemler çözülüyor. Devam kitabının siparişini verdim bile.
Asla Asla
Asla AslaTarryn Fisher · Epsilon Yayınları · 2017533 okunma
480 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Acının ve Yalnızlığın Güncesi - Yaşama Uğraşı
Kitaba başladığınızda bu adam ne diyor tarzı ön yargılı cümleler kurabilirsiniz. Ama sabır ve özveriyle okunması gerekiyor. Eser günlük tarzında yazılmış ve her günlük bir diğer günlükten oldukça farklı yapılara sahip olabiliyor. Bu günlükler basit olayları ya da durumları da barındırmakla beraber çoğunlukla edebî değeri yüksek metinleri de
Yaşama Uğraşı
Yaşama UğraşıCesare Pavese · Can Yayınları · 20212,033 okunma
Reklam
232 syf.
7/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Spoiler İçerir !
Kitap, umut dolu ve atanacağı yeri merakla bekleyen, genç teğmen Giovanni Drogo'nun Tatar Çölü'ndeki Bastiani Kalesi'ne tayin edilmesi ve görev yerine gitmesiyle başlar. Burası kasvetli, sıkıcı, yakınlarında vakit geçirilecek bir mekan bulunmayan bir yerdir. Hemen dönmek istese de burada 4 ay geçirmek zorundadır. Drogo, bu ortama iyice alışır, yeni bir şey yapma arzusunu yavaş yavaş kaybeder. Burada karar vermesini gerektirecek bir durum yoktur. Sürekli başka bir hayata başlama adımını erteler. Burada yaşlanmaya, sürekli aynı şeyleri yapmaya başlar. Hayatının büyük bölümünü burada sessizliğin huzursuzluğuyla geçirir. Ama bu duruma alışmıştır. Eser; Kafka, Camus, Beckett gibi yazarların benimsediği varoluşsal sorgulamaya bir örnektir. Hedeflere ulaşmak istiyorsak geç olmadan adım atmak gerekir. Eseri okumanızı tavsiye ederim. Herkese keyifli okumalar.
Tatar Çölü
Tatar ÇölüDino Buzzati · İletişim Yayınevi · 201813,1bin okunma
152 syf.
7/10 puan verdi
Beyaz Kanatlı Vampir -1
Selammm 4. Sınıfa giderken okuduğum bir kitap ile geldim sizlere. Yıllar sonra tekrar okumak istediğimi anladım ve dün gece ansızın başladım, 2 dk önce de bitti ilk kitap. O zamanlar tabi daha güzel gelmişti çünkü okuduğum ilk romanlardan biriydi fakat şimdi 15 yaşında bi genç olarak bakınca çok fazla eksiklik ve boşluk olduğunu fark ettim. Örneğin Luk un lusi ye " hepsi planlıydi " demesi ama yanlarındaki vampirlerin siyah kanatlı olduğunu farketmemesi. Bana çok saçma geldi bu. Ama yinede ilkokula giden bir çocuk için çok ama çok iyi bir senaryoya sahip kitap bence. İlkokul dedim ama bazı hakaret içerikleri var bu onlar için bir tık olumsuz bir şey bence o yüzden 5. Yada 6. Sınıfa giden bir çocuk için daha uygun bence. Okumaya başlama serüvenimde yeri büyük olan bir seri. Diğer kitapları da okuyup yorumlayacagim, kısa olduğu için 2,3 saatte bitiyor kitaplar ama ben ne zaman vakit bulursam o zaman yorun yazarım(umarım). Şimdilik bu kadar okuduğunuz için teşekkür ederimm Kitaplarla kalın hoşçakalın
Beyaz Kanatlı Vampir 1
Beyaz Kanatlı Vampir 1Erkan İşeri · Pinus Kitap · 2014856 okunma
238 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
23 saatte okudu
Sokak çocukları denilince aklınızda ne canlanıyor? Soruyla başlama adeti tutturdum kendime, böyle ilerliyorum ama kitaba da uygun bir soru bu sanırım. Çünkü kimse ne sosyal medyada yazdığı kadar duyarlı ne de bunlara etkileşim verenler kadar insanları umursayan duygusal insanlar. Neden mi? Kıyıda kenarda sokak çocuklarını görünce başka yerden
Allah'ın Askerleri
Allah'ın AskerleriYaşar Kemal · Toros Yayınları · 19851,319 okunma
232 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Rutinlere ve Bırakılamayanlara Prangalı Hayatlar
Hayatımızda bir şekilde var olan insanların kimi birlikte hoş vakit geçirdiğimiz için, kimi kendimizi mecbur hissettiğimiz için, kimi çok vefalı veya vefa götermeye değer olduğunu düşündüğümüz için, kimi de nedenini tam olarak bilemediğimiz halde sırf öyle istediğimiz için ve biz engel omadığımız sürece var olmaya devam ederler. Mesleğimiz,
Tatar Çölü
Tatar ÇölüDino Buzzati · İletişim Yayınevi · 201813,1bin okunma
Reklam
88 syf.
·
Puan vermedi
·
5 saatte okudu
Thomas Bernhard
Thomas Bernhard
'ın kendine has üslubuyla yazılmış okuyucusunun adeta bilincine yönelik bir sesleniş, olan kitabı kitabını okuduk, üzerinde durarak ne kadar ince görünsede.. Bir taslaktır dünyaya aradığımız — Biz kendimiz o taslağız. ( S:7 Eserden ) Başlarken Peki bize neler söylemiş, Bilim insanı Koller, parkta gezinti yaptığı sırada bir köpek tarafından ısırılır ve sol bacağını kaybeder. O gün ‘fizyonomi’ incelemelerine başlama kararı alır. • İnceleyeceği isimler çok da uzağında değildir. Viyana Açık Mutfağı (VAM) adı verilen yerde çalışan dört isim ilgisini çeker ve onları incelemeye koyulur. Ucuzayiyenler.. Bildiğimiz gıbı Bernard ve Beckett zor okumaları sevenlerin uğrak yeri diye düşünüyorum kendimce.. Peki bu konuda, Orhan pamuğun söylemini okuyalım o ne demiş bu konuda :Buyurun Orhan Pamuk’un da Bernhard kahramanları için söylediği gibi “onlar ne kadar kaçmaya çalışırsa çalışsınlar dış dünyaya fazlaca açıktırlar; zihinlerinin içine çekileceklerine, dış dünyanın anarşisini kucaklarlar.”. Tamda nokta atışı olmuş bence..!! Kitap işini ciddiye alan ve kitap işini alelade bir iş olarak değil, gerçekten tarihe, edebiyata ve sanata hizmet eden bir zihin işi ve aşkı olarak gören kitapçıların nesli neredeyse tamamen tükenmiş. Sona doğru( S:73) O halde buyurun
Ucuzayiyenler
UcuzayiyenlerThomas Bernhard · Yapı Kredi Yayınları · 2017308 okunma
136 syf.
·
Puan vermedi
Uzun süredir dükkanın rafında duruyordu, meraktan alıp okudum. Alıntılarını paylaştığım kısımlar dışında çok fazla gereksiz uzun anlatımlar ve diyaloglar var. Ele alınan konu güzel ve gerçekçi fakat olayın başlama yeri ve bitimi çok abartı ve uzatılmış.
Hoşça Kal İstanbul
Hoşça Kal İstanbulSevdakar Çelik · Akvaryum Yayınevi · 201113 okunma
97 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.