Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Doğma büyüme İngilizce konuşan birçok insanın bile bilmediği zaman kalıpları, çekimler, zarflar ve edatlar, öğrencinin üzerine adeta boca edilir ve o zavallı öğrenciden bu öğrendikleri ile yola çıkarak iç dünyasını ifade edeceği bir lisanı kafasında halledivermesi beklenir. Bu beklenti tamamen saçma ve anlamsızdır. Çünkü hiçbirimiz konuştuğumuz ve yazdığımız lisanı bu şekilde öğrenmedik.
Sayfa 42
424 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
ince zar(waauuw)
¶¶Bir Afrika kabilesinde şöyle bir söz vardır: “Köyü tarafından sevilmeyen çocuk, sonunda o sevgi sıcaklığını hissetmek için köyünü yakar.”¶¶ "İlerle" demişti adam. "Sakın arkanı döneyim deme. Sadece İlerle." Arkanı döndüğün an her şeyin bitip hiçliğin başladığı an olacaktır. " Giriş efsane değil mi sizce de? :))
Pia Mater
Pia MaterSerkan Karaismailoğlu · Elma Yayınevi · 201914,5bin okunma
Reklam
Beklenti ilişkilerin en büyük düşmanıdır.
Sayfa 184Kitabı okudu
176 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Yahu Nedir Bu Postmodern?
Sayın okuyucu, Bu bir inceleme yazısı değildir! Kitabın uygulamada altı okunma almasını göz önünde bulundurarak; kendisini en çok edebiyat alanında gösteren "Modernizm ve Postmodernizm" akımlarının ne olduğunu kısaca anlatan bir yazıyı okumak üzeresin. Sağlam bir kitap okuyucusunun bu konularda bilgi sahibi olmasının onun lehine olduğunu
Postmodern
PostmodernAbdullah Başaran · Ketebe Yayınları · 20217 okunma
164 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Çok güzel bir roman deyip geçmek kitap ve Sabahattin Ali için büyük haksızlık olur. Kitabı okumadan önce popülerliğini biliyordum. O nedenle büyük beklenti içerisinde okudum. Genellikle büyük beklenti oluşunca insan istediğini bulamadığı için beğenemiyor. En azından ben böyleyim. Fakat bu kitapta böyle bir şey olmadı. Beklediğimin de üstünde
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021313,8bin okunma
Reklam
Diğital dünyanın eğlenceli kıyısı mı, yoksa kitapların derinliği mi ?
Digital çağın cazibesi ve etki dozunun bizi esirleştirdiği bir dönemde ilgi ve dikkat çekme hastalığı arttıkça, haz ve doyumun şekli ve dozu değişiyor. Buna bağlı olarak da beklenti ve istekler ışık hızıyla artıyor. Kendi dünyasında mutlu, kendiyle kalabilen, bu çekici ve ışıltılı dünyadan-gösterişten-ilgi budalalığından uzak sade bir yaşama, bilgiye kitaplara talip olmak neden bu kadar zorlaşıyor... 1000k'da bunun için inzivaya çekilenler, bu soruyu daha net cevaplayabilir sanırım...
1/10 puan verdi
Keşke Tezer yaşasaydı da bir de ondan dinleseydim yazdıklarını.
Merhabalar..:) Öncelikle yazarla tanıştığım ilk kitap. Belki de yanlış seçim benim için. Ama bence bir yazarın hangi kitabı olursa olsun o kitabı okurken saatin sesini "tik-tak-tik" diye duyurmamalı. Kitabın isminden çok şey umarak, büyük bir beklenti ile başladım. İlk satırlarda anlatım şeklini sevmediğimi, farklı bulduğumu okuma durumuma yorum olarak eklemiştim. Satırlar arasında kopukluk vardı. Olaylara geçiş arasında da vardı bu alakasızlık. Sonra cinsellikle karşılaştım. ( imgyukle.com/i/aa214o ) Normal canım n'olacak her kitapda vardır dedim ki herkes der bunu. Ama bu da alakasızdı. Yani durduk yere şey yazmış "Babamın eli şeyindeydi" banane adamın şeyinden, banane adamın elinden? ( imgyukle.com/i/aa2Z4s ) Birçok inceleme okudum belki pdf yanlış diye. Herkes övmüş incelemesinde. Ben de pdf okumayan kişiler gerçek kitabın o sayfasını atarsa demekki yazarın kalemi bu şekilde diye düşündüm, ileti attım. ( imgyukle.com/i/aa2Xbv ) Maalesef kitapda da öyleymiş. Şimdi bunu okuyanlardan Tezer Özlü sevenler mutlaka olacaktır. Şunu belirteyim ayrı ayrı cümleler, alıntılar olarak güzel. Hatta çok sevdiğim cümleleri alıntı olarak ekledim. Ama kitap olarak nitelendiremedim. Belki de okuyanlar psikolojik bir manada bağlayabilmişlerdir, anlam katabilmişlerdir kitaba ama ben katamadım. Şimdi bunun bir yanını daha konuşalım. Günümüzde bir gencimiz böyle cümlelerle kitap yazsa toplum olarak linç eder, her baskıyı uygular, bu ne deriz. Yazdığına pişman etmez miyiz? Ederiz. Bu kadarız işte. İyi okumalar.
Eski Bahçe Eski Sevgi
Eski Bahçe Eski SevgiTezer Özlü · Yapı Kredi Yayınları · 20183,448 okunma
200 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
“Sevmek bir sanat mıdır?” Kitap bu üzerine düşünülmesi gereken soruyla başlıyor. Erich Fromm sevgiyi, erkek ve kadının karşılıklı birbirine duyduğu arzu olarak ele almıyor. Sevgiyi varoluşsal bir çerçevede anlatıyor. O, bir insanın tek bir sevgi nesnesiyle değil, tüm dünyayla bağlantıda oluşunu belirleyen bir tutum olarak görüyor. Bu nedenle kitap süresince sevgi sorununu bir nesne problemi olarak değil bir yetenek problemi olduğunu düşünüyor. Bu anlamda insanın sevgiyi “nesne problemi” olarak ele almasının sosyolojik arka planını da açıklıyor. Fromm’a göre günümüzde –kitap basım tarihi 1956- insan, kendisine, çevresine, doğasına ve diğer insanlara yabancılaşmıştır. İnsan bir meta haline dönüştürülmüş, pazar koşulları altında kendisine en fazla kârı getiren şey ne ise ona yatırım yapması hedeflenmiştir. Bu nedenle Fromm için insan ve ilişkileri birbirine yabancılaşmış otomatların ilişkileridir. İnsanın sürekli olarak beklenti ve düş kırıklığı içinde bulmasını nesneleştirilen bu ilişkilere bağlar. Yazar kitabında sevgiyi türlere ayırıyor. Kendine yönelik sevgi, anne, baba ve kardeşe duyulan sevgi, cinsel sevgi ve Tanrı sevgisi. Sevgiyi bölümlere ayırır ama aslında bunların birbirinden ayrıldığı noktaları anlatmak içindir sadece. Yine vardığı yer, sevginin bütüncül olduğu, dünyaya, yaşama ve yapılan işe ve kişinin kendisine yönelmesi gerektiğiyle ilgilidir. Bence insan nasıl sevebilir sorusuna cevap veriyor kitap. Mutlaka okunmalı.
Sevme Sanatı
Sevme SanatıErich Fromm · Say Yayınları · 202218,4bin okunma
Reklam
184 syf.
·
Puan vermedi
Çok okunurluğu sayesinde herkesin radarına giren bu kitap, sevimli ve sempatik görünen isminin tam aksine ağır dramla okuyucuyu karşı karşıya bırakıyor. Dramdan pek fazla hoşlanmayanlar için ve bence edebi yön arayanlar için beklenti altı kalmasına rağmen kendisini sonuna kadar okutabilen bir kitap. Başkasının acısı üzerinden empati yapmanın
Şeker Portakalı
Şeker PortakalıJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 2022229,5bin okunma
320 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Sevgileri yarınlara bıraktınız Çekingen, tutuk, saygılı. Bütün yakınlarınız Sizi yanlış tanıdı. Bitmeyen işler yüzünden (Siz böyle olsun istemezdiniz) Bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi Kalbinizi dolduran duygular Kalbinizde kaldı. Siz geniş zamanlar umuyordunuz Çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek. Yılların telâşlarda bu kadar
Dokunmadan
DokunmadanNermin Yıldırım · Hep Kitap · 20175,7bin okunma
Yalnız birisi olsun isterken yalnız biri olduk...
492 syf.
·
Puan vermedi
Yelena Bulgakova, onun son günlerinde, anılarına “Yatağının yanı başında yere koyduğum mindere oturdum,” diye not eder ve şöyle devam eder: “Bazen bakışlarıyla bir şey istediğini anlatırdı. Ağrı kesici mi, yoksa içecek mi, yoksa içecek bir şeyler mi istediğini anlamak için sorardım. Çoğunlukla istediği bunlar olmazdı. O zaman “seninkini mi
Usta ve Margarita
Usta ve MargaritaMihail Bulgakov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20207,1bin okunma
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.