Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“usul usul karanlıkta kürtçe konuştular ağaç suratlı iki adam kürt olduklarını bilmiyordum ne dediklerini anlamadım birdenbire konuştular dağların umum susmuşluğunda dinlenip dururken sonbahar”
Sayfa 56 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Gözlerin gözlerime soruyordu ne olacak diye. Sigara üstüne sigara yakıyordum, kadeh ka­deh içki içiyordum, fakat bilmiyordum ben de ne olacağı­nı. Bizi sürükleyen bir akıntıydı. Durduramazdık onu, hükmedemezdik ona. Bir anafora rastlayıp yok oluncaya kadar akıp gidecektik işte. Peki anafor nerdeydi? Uzak mıydı? Belki çok yakındı kim bilir
Reklam
Çünkü ben anlatamıyordum, konuşamıyordum, bilmiyordum, tanımıyordum. Ben duygularımı, kaybettiğimde anlıyordum.
Yalnız kendin için ya­şadığını bilmiyordum. Ben sanıyordum.. . sanıyordum ki, ben de senin dünyanın bir parçasıyım.
Acaba, acaba bu tümörden kurtulsam, eski sıhhatime kavuşsam, yine eskisi gibi olabilir miyim? Dünyaya yine eskisi gibi bakabilir miyim? Hiç sanmıyorum. Ölümü tanımış, ölümün ne olduğunu anlamıştım bir kere. Altı aylık ömrüm belki altı yıla, belki on altı yıla çıkacaktı, çıkacaktı ama sonuç yine aynıydı, aynı olacaktı!. Peki bu gerçeği daha önceleri neden görememiş, neden anlayamamıştım ki. Daha önceleri öleceğimi bilmiyor muydum? Biliyordum , biliyordum ama anlamıyordum. Ölüm ve öleceğimi biliyor ancak bu gerçeğin ne anlama geldiğini bilmiyordum. Oysa anamı da babamı da ben defnetmiştim.
Sayfa 37 - İnsan Dergisi YayınlarıKitabı okudu
Artık bazı gülüşlerim sahteleşti.. Yakınlarım bile eski gülüşümü soruyor. Halbuki ben onlara karşıda gülümsememi eksik etmemiştim ama sahte gülüş hemen belli oluyormuş bilmiyordum bunu..
Reklam
"Ben yanılmışım, bilmiyordum. Sana ters davrandığım için çok üzgünüm ama bu durumu daha rahat atlatmanı istiyorum Teddy, canım." "Bu onun beni çağırdığı isim. Kullanma onu!"
Mimoza umut çiçeğimiş üç yıl önce kendime hep mimoza aynı ben derdim o zaman bilmiyordum mimoza olmanın bu kadar acıtacağını
Sen evli bir kadınsın Bu suç ise Bende hırsız bir adamım Senden izin almadan Senin kalbini çalmaya yeltenen. İlkti bu acemice davrandım Yakalandım sana biliyorsun Neler neler geçiyodu o kafanda Bilmiyordum hiç birini. Senin ellerinde sana bırakmıyorsun Evli kadınlar iki düşünüp bir konuşurmuş Öyle okumuştum bir romanda Sen roman kahramanı olsan Ben söylemeden anlardın. Ayrılırdın o adamdan.
Yazdım sana şiirini de Çizmeyi beceremedim bir kere bile resmini Beceriksiz biri değilim Sadece o kadar dikkatli bakamıyorum Bakarken Utanıyorum sana ben F... Herkesin ben.. Bak yine gör hep suçu başkalarında buluyorum Kendimle aramamı bekleme Kendimle aram zaten bozuk benim. Bunu da ondan bilirsem Yüzüne bakamam kendimin, kimsenin.. Biri
Reklam
“Aman be kızım, düşündüğün şeye bak. Kim ne yapsın senin aylak Aliçonu?” “Öyle deme ama Nurdan Abla yaaa! Birini sevince, herkes onu senin gözünle görüyor sanıyorsun. Ben de biliyorum matah bir bok olmadığını ama daha onu uzaktan görünce kalbim yerinden oynuyor. Benimki oynadığına göre diyorum, başkalarının ki neden oynamasın?” “Bak hele!” dedi Nurdan dalga geçerek. “Kız, senin kalbin de mi var? Hiç bilmiyordum ya…” “Ben de bilmiyordum valla Aliço'yu tanıyana kadar” dedi Meryem gülerek. “Varmış valla, hatta bütün içim kalpmiş benim.”
376 syf.
7/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Akhilleus ve Patroklos
Kitabı Ben Kirke’yi çok beğendikten sonra alıp kitaplığıma koymuştum. Açıkçası Ben Kirke’de aldığım tadı bu romanda alamadım. Yazarın dili akıcı ancak bunun yazdığı ilk romanı olduğu belli. Meşhur Truva savaşına gelene kadar kitabın 2/3’ü bitiyor ve bana göre akıcılık o noktadan sonra başlıyor. Öncesinde anlatıcı Patroklosu ve onun gözünden Akhilleus’u ve yıllar içinde yaşadıklarını okuyoruz. Bu romanı okuyana kadar Patroklos’un Akhilleus ile bir ilişkisi olduğunu ve truva savaşında Akhilleus’un yanında önemli bir yeri olduğunu bilmiyordum. Bu yüzden kitapta uzun soluklu ve bence bu kadar anlatılmasının gereksiz olduğunu düşündüğüm aşk ve cinsellik teması beni okurken sıktı. Konu gelmesi gereken yere çok uzun süre gelemedi ve roman son 100 sayfada ivme kazandı. Romanın başında Patroklos’un sürekli kendini daha aşağıda ve yetersiz görmesi, kendini ifade edemeyişi, Akhilleus’a olan aşkının olgunlaşmaması (çünkü yaşları çok genç) okuyup hızlıca geçme hissi uyandırsa da konu ve gidişat ilgi çekici. Queer Edebiyatı için önemli bir yapıt olacaktır.
Akhilleus’un Şarkısı
Akhilleus’un ŞarkısıMadeline Miller · İthaki Yayınları · 202013,4bin okunma
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.