Bir mısra daha söylesek sanki her şey düzelecek
İki adım daha atmıyoruz bizi tutuyorlar
Böylece bizi bir kere daha tutup kurşuna diziyorlar
Zaten bizi her gün sabahtan akşama kadar kurşuna diziyorlar
Geçenlerde Cemal Süreya bir kez daha kurşuna dizildi, bizzat gözlerimle şahit oldum. Bu kurşunları atanların çoğu da arkadaşımdır, sevdiğim
(Siz de yorumlara yaşınızı ve öğrendiğinizi yazabilirsiniz🦋)
YAŞ 5 Anne ve babamın birbirlerine bağırmalarının beni ne kadar korkuttuğunu öğrendim.
YAŞ 7 Meşrubat içerken gülersem içtiğimin burnumdan geleceğini öğrendim.
YAŞ 12 Bir şeyin değerini anlamanın en iyi yolunun bir süre ondan yoksun kalmak olduğunu öğrendim.
YAŞ 13 Annemle babamın elele
Ahmed Arif 'in oğlu Filinta Arif'in yaptığı bu mezarda. Akdeniz'in oğlu gemisine binip sonsuz bir diyara yelken açmış ve keşke mezardan çıkartıp ona bir sürü şiir yazdırtabilsem diyen bir ben bırakmıştır geride.
Sevgili Ahmet Erhan 'daşım
İlhan Arsel’le cahiliye dönemine gidip dönem hakkında yanlış fikir sahibi olabilmek için çok ideal bir kitap. Alternatif tarih arıyorsanız el kitabınız olabilir. Birkaç iddiayı örnek olarak vereceğim.
İlhan diyor ki, kız çocuklarını gömmek yaygın değildi kız çocuklarının doğuşunu talihsiz saymak gelenekte yoktu. Dakika bir gol bir. Evet her evde
Ahmet OKTAY:
Fazıl Hüsnü Dağlarca ile konuştuk biraz. "Sen şair değil bilginsin" dedi, şunları da ekleyerek: "Şiirlerini küçümsediğimi sanma, ama senin gibi her alana açılan bir kişi daha yok. Ne zaman yapıyorsun bunları?"
Sana öyle hak veriyorum ki Dağlarca!
(Uzun zamandır herhalde bir kitabı okurken hiç bu
Sezai Karakoç'un şiirlerinin hep bir hikâyesi olur.Kitapta geçen
Liliyar şiirinin hikâyesi ise şöyle;
‘’Bu kuklaların kukla olmadığı besbelli/Ne söyledilerse tıpıtıpına gerçek besbelli…’’ diye başlayan şiiri. Karakoç’un bu şiirine, 1953 Amerikan yapımı olan, yönetmenliğini Charles Walters’ın yaptığı ve başrollerinde Leslie Caron, Mel Ferrer, Jean
Bir insan bir çift göze nasıl aşık olabilir ki o çift göz için nasıl herşeyden vazgeçebilir ki bir çift göz için nasıl fedakar olabilir ki bilmiyorum nasıl olduğumu bilmiyorum ama çok güzel oldum be sanırım gözlerin benim sevadam gözlerinde bir şiir var çünkü hergün farkli bir şairin kaleminden çıkan daha önce hiç okunmamış bir şiir ben bu şiire
Şair dağın doruğunda..
Şiirlerinde gizlediği binbir anlam, binbir güzellik ise evreni kuşatmış durumda... Dağın doruğunda bağdaş kurmuş oturan şair bu kitapla el sallıyor, yanına çağırıyor biz şiirseverleri..Sohbete, söyleşmeye davet ediyor. Davete icabet etmek gerek diyerek bende dağı tırmanarak doruğa çıkıp şairin yanına oturmaya karar verdim.
Önce ben öleceğim derken ne kadar haklıymışsın Furuğ... Ölüm en çok yaşamdan hakkını alamayanların hakkı. Kurtuluş hakkı, özgürlük hakkı, sevme hakkı...
“Ben bir kadın, yani bir insan olmak istiyordum. Benim de nefes alma hakkım, bağırma hakkım olduğunu söylemek istiyordum. Başkaları ise, benim çığlıklarımı dudaklarımda, nefesimi göğsümde boğup
Düşün ki hiç bilmediği başkalarının özlemini çeken
iki kişiden birisin, yalnız değilsin yani,
o yoksa da ne gam onun yerine de sensin
ondaki aşkı da sen çekeceksin, böylece iki âşık
birden olup, iki kere aşk olup denemeye de geliyor bu,
kavuşmayı değil hiç kavuşmamayı özleyeceksin!
‘Ben sana aşk oldum’ dersin böylece ‘âşık değil’
burada
En büyük aşk şairi olarak bilinir Cemal Süreya ve şiirlerinin tümünü de bu kitapta bir araya getirmiştir . Eğer şiiri benim kadar seviyorsanız , şiirlere aşık biriyseniz mutlaka bu kitabı okumanızı tavsiye ederim . Sıcaklığı , samimiyeti burada bulacaksınız yalnız şiir okumak kitap okumaktan farklıdır şiiri okumaktan ziyade yaşamanız gerekir .
Merhaba 1K okurları!
Etkinliğimizin bir diğer kitabı daha. Doğrusunu söylemek gerekirse bu kitabı daha çok sevdim. Bilmem en sevdiğim şiirlerinin de yer almasından dolayı mı? Duygu yoğunluğundan mı..
Mesela bir gün hüzün vardı kalbimde, sonra bildirim geldi. Açtım, #216747764 şiirini dinledim. O an gözyaşlarım seller, sular gibi aktı. Şiir güzel, yorum duygulu, bir de görsel tam hayalimdeki gibi. İşte o gün ben bu şiire aşık oldum. Ne zaman hüzün kaplasa içimi, açar tekrar tekrar dinlerim.
Bu kitapta ilk defa okuduğum ve beğenerek defalarca okuyacağım bir şiir daha buldum. #216773543 "Doktor"
Nasıl da güzel anlatmış değil mi? Bazı dertlerin şifasız olduğunu. Bir gün seslendirmesini dinlemek de nasip olur belki, kim bilir.
"Mihriban" şiirine de rasladım kitapta. Musa Eroğlu'ndan defalarca türküsünü dinledim. Hikayesi zaten saygı duyulacak kadar güzel.
Benim bir şiirim var, bende yeri, değeri olan. O şiiri bu kitapta bulamadım. Böylece diğer kitaplarıyla devam edeceğim. İyi ki etkinlik düzenlemiş @mutemadiyennokur teşekkür ederim.
Yeni kitaplara kadar keyifli okumalar dilerim.
Dosta DoğruAbdurrahim Karakoç · Kadim Yayınları · 20181,037 okunma