Kaldı işte...
Gülen yüzüm çocukluğumda,
Aşka inancım onda,
Mutluluğum bir salıncakta...
Sonra o gitti, ben düştüm, kanayan dizim iyileşti.
O gelmedi. O gelmedi ve ben büyüdüm.
Sen yoktun o zamanlar,
çocukluğumda en çok yağmuru severdim ben…
Ne zaman bir dert gelse bana,
yağmur yağar,
dinler,
dokunur,
ve topraktan kalkan
o kokuyu koklardım…
Ateşim sönerdi..
Sonra büyüdüm..
Gözlerini gördüm,
yandım,
yağmur yağdı,
ve ilk kez sönmedim…
Ben yağmurdan daha fazla bi seni sevebildim…
Yıllar geçti büyüdüm. Öldürülen hayvanlar gördüm. Kör kediler, topal köpekler sevdim. İnsanlar gördüm. Şişman küçük bir çocuğun dişlerinin arasına sıkışmış yemek parçaları kadar sevimsiz karakterlerle tanıştım. Biraz daha büyüdüğümde tüm ergenler gibi ben de insanlardan tiksinmeye başladım. Kısa süre içinde tüm insanlarda tiksinen ergenlerden de tiksinmeye başladım.
İnsanlar hayallerini bir şeylere bağlarlar, ben her zaman bu hayallerle büyüdüm. Bu benim için çok kolay olmuştu çünkü onlar zaten ölmüşlerdi ve benim için bir hayal kırıklığı olmamıştı.