Kadın voleybol milli takımını taa Neslihan Demir zamanlarından, 2007-2008'lerden yani çocukluğumdan beri takip ederdim. İzlediğim son maçları Tokyo'daki Güney Kore maçıydı. Gecenin üçünde komşu uyanacak korkum olmasa duvarları yumruklayacaktım sinirden. Resmen kameralara poz kesmekten ve rehavetten fersah fersah üstünde oldukları
Proust; Kayıp Zamanın İzinde serisinin ikincisi olan bu romanında yine Swann'a (Swann'a olan takıntısını hiç anlamadım), annesinden ayrılışına, büyükannesiyle olan yolculuğuna, kadın güzelliğine, aşık olduğu kadınlara (özellikle Gilberte ve Albertine), sanata, manzara resimlerine yer vermiş.
Cabir bin Abdullah'tan nakledilen bir başka hadiste ise; Resulullah (s.a.v.) kadınlara şöyle hitap etti: "Ey kadınlar cemaati! (Allah yolunda) sadakada bulunun. Zira ben siz kadınların cehennemde çoğunluğu teşkil ettiğini gördüm." buyurdular. Dinleyenlerden esmer renkte (cesaretli bir kadın): "Niye cehennemliklerin çoğunu
Bir kitap düşünün ki altı çizilmedik satırı olmasın. Hızırla kırk saat kitabıyla hayran olduğum şair. Savunduğu her düşünceyi duyguyu kelimelere bu denli baskın bir tavırla yansıtması. Ahhhh.
"Ben her şiiri okudum
Kendi şiirim hariç..."
Gün DoğmadanSezai Karakoç · Diriliş Yayınları · 20202,037 okunma
Geçen sene yanlış hatırlamıyorsam Ağustos aylarının sonuydu diziyi izlemeye başlamam. Öncelikle bana bunu izleten ve sevdiren psikoloğuma teşekkür ediyorum. “Mutlaka izlemelisin, çok seviceksin. Hatta bir an önce bitir Behzat Ç.’ye de başla,” diye direten. Benim acabalarıma rağmen. Çünkü komedi diyince aklıma direk çocukken de severek izlediğim
Herkes kendini ifade etmek için kelimeleri kullanıyordu. Ben hariç. Ve eminim ki tüm bu insanlar kelimelerin gücünün farkında değildi. Oysa ben farkındaydım.
!SPOILER!
Öncelikle kitabı okumaya başlamadan önce kitap hakkında hiçbir fikrim olmadığını söylemek isterim. Kitabın kapağına ve ismine bakınca bu kesin bir felsefe kitabıdır dedim. Sonrasında okumaya başladım.
Kitabı telefondan e-kitap uygulamasından okudum. Yazar kitapta diyalogları yazarken art arda arasında virgül olacak şekilde yazmış. Ben bunu okuduğum uygulamanın hatası zannetmiştim. Sonra kitabı bitirip buradan birkaç inceleme okuduğumda yazarın bilerek öyle yazdığını öğrendim. Hâlâ sebebini öğrenemedim.(Sebebini bilen biri beni bilgilendirirse çok sevinirim.)
Bir başka bahsetmek istediğim konu da kitabın akıcılığı ve içindeki heyecan duygusu. Okurken sürekli acaba ne olacak diye düşünüyorsunuz. Bu sebeple okurken hiç sıkılmadım.
Yazar karakterlere isim takmamış. Onlara belirgin özellikleriyle sesleniyor. Özellikle yabancı kitapları okurken isim ezberleme konusunda çok kötüyümdür. Hele de Rus klasiklerinde isimleri ezberleyene kadar canım çıkar. Bu konuda çok rahat ettim.
Kitabın bazı yerlerindeki betimlemeler çok uzun ve kafa karıştırıcıydı. E malum yazarımız da noktalama işaretlerini kullanmada biraz farklı bir insan. Bu da beni rahatsız etmişti okurken.
!!SPOILER!! Gelelim kitabın sonuna. Kitap baştan sona kadar iç karartıcıydı.(Sonu hariç.) İçinde ö*ümlerin, hı*sızlıkların, ta*iz ve te*avüzlerin olduğu bir kitabın sonunun böyle biteceğini düşünmüyordum.
Gelelim yazımın sonuna. Kitabı 2 günde bitirdim. Yalnız baya kalın bir kitapmış bunu da buradan öğrendim. Yazacaklarım bu kadardı. Yazım ya da noktalama hatam olduysa affola.
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022103,6bin okunma
Arkadaşlar, bu aralar bir tartışma var 1k'da voleybol meselesi hakkında. Ve iki tarafta bir birine sürekli laflar atıyor. Bilginin eksik olduğunu farkettim. Yani neden karşı çıkılıyor bu olaya bu bilgiyi ben aktarmak istiyorum. Amacım tartışma çıkarmak felan değil. Tartışmak amaçlı yorum yapılırsa yorumları sileceğim. Tartışma ile bir yere
Seni değerli kıldığım kadar değerliyim. Sana verdiğim söz kadar kendime sadığım. Bana tanıdığın hak kadar özgürsün. Bana baktığında gördüğün sensin. Senin aynan temizse ben de temiz görüneceğim. Ben, beni keşfedersem senin değerini bilirim.
"Aşkla yemek yapmayı seviyor ve kesinlikle benden daha iyi yapıyor, tatlılar hariç. Ben tatlı uzmanıyım. Birlikte, evet, çok tamamlayıcıyız. Sanıyorum bizim gücümüz bu: Benim ona ihtiyacım var, onun da bana."
~Spoilersız~
Serinin ilk kitabını çok fazla beğenmediğim halde bitirdikten hemen sonra serinin ikinci kitabı olan Sis ve Öfke Sarayına başladım. Çünkü gerçekten çok merak ettiğim bir kitaptı. İlk kitaba göre çok çok güzel bir kitaptı bence. Ama ilk kitapta olduğu gibi bu kitabın da başları sıkıcıydı hep aynı şeyler yaşanıyormuş gibi gelmişti ve