Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hacı Murat bir an sustu. Sert bir ifade alan yüzü kıpkırmızıydı, gözleri kanlanmıştı. "Ben de korktum ve kaçtım." "Öyle mi?" dedi Loris Melikov. "Oysa ben seni korku bilmez sanırdım." "Sonraları gerçekten unuttum korkuyu... O gün bu gün bu ayıbım aklımdan çıkmaz, her hatırlayışta korkudan bir kat daha sıyrılırım."
Sayfa 74 - Can Sanat Yayınları 4. Basım, Şubat 2016, Çeviri: Nihal Yalaza Taluy
1 Hayatı bir gömlek gibi sıyırsam mı üstümden? Yüreğimde, kuyruğunu bırakıp giden bir kertenkelenin tedirginliği Ya da yollar, yollar, yollar boyunca Bastırıp dursam mı yarama ellerimi? O kadar kolay değil unutmak Ölüm bile istemez olur adamı gün gelir Son anda göze ilişen bir çiçek, Uzaktan duyulan bir çocuk sesi... Kan mı tutuyorum
Sayfa 76 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
Reklam
Bulut Bilmez Göğünü
yol bitse de, bitmiyor ayaklarımda sızı yalnız sana gelmeye ayarlanmış pusulam uykum nice dağları eritiyor kendinde göklere can veriyor sende rengim ışığım ey benim kehkeşanım,ey benim billur sılam kalbimin bağlarını kuruttu sarmaşığım geçmişimi tiryâki aynalarda unuttum yanıldım her çaldığım kapının kenarında sana gelmek, varmak mı zehir kusan
Sayfa 114Kitabı okudu
Durmaksızın yürüyorum bu kıyılarda,  kumla köpüğün arasında. Yükselen deniz ayak izlerimi silecek,  rüzgar köpüğü önüne katacak,  ama denizle kıyı daima kalacak. Bugünün acısı, dünün hazzının anısıdır.
DAYATMALAR KÂBUSU
Bugünlerde hep, yıllar önce gördüğüm bir kâbusu hatırlıyorum. 1960'lardaydı. Bir gece, ateşim de çıkmış, baygın gibi uyuyakalınca bir kâbus gördüm. Korkulu rüyamda kendimi 40 yıl sonra İstanbul'da buldum. Zaman değişmiş, sokakta yürüyorum, tüm dükkân isimleri İngilizce. Girip bir dükkâna sordum: Hayrola, bu dükkân kırk yıl evvel de vardı, ne
Camus’nün Trajik Ölümü
Albert Camus’nün yola çıkmasından iki gün önce, René Char yanında Tina Jolas’la onunla bir gün geçirmeye gelir. Ayrılacakları anda, Albert Camus Güneşin Torunları’ndan söz ederek şöyle der: “René, ne olursa olsun, kitabımızın varolmasını sağlayın ne olur!” (René Char’la söyleşi). 17 Ocak 1960’ta, René Char Ciska Grillet’ye şöyle yazar: “Seni unuttum sandın değil mi? Oysa unutmak ne kelime! Ama yürekten sevilen kişilere yazmak (bana) kötü geliyor. İçinizde onlar, e o zaman onlarla konuşuyorsunuz. Kaldı ki ben nasıl yaşıyorum? Hiç bilmiyorum. Buraya Camus’yü -onunla bir gün geçirdikten sonra!- gömmeye geldim. Dünya tuhaf. Varlık yokluk, şimşeğin ve acının Krallığı. Kendinize dikkat edin, Ded’e ve sana söylüyorum. Lütfen.”
Sayfa 159 - Yapı Kredi Yayınları
Reklam
Oteller Hanlar Hamamlar İçin Sürekli Şiir Şu günlerde içkiye düştüm, ondan mıdır bilmem, Daha çok seviyorum Cansever'i, Uyar'ı, Can Yücel'i Bir de fethi Naci'yi, ve elbet Mustafa Kemal'i Ankara Ankara Bir kent değil burası, bir acenta dizisi, Bir işhanı, bir umumi mümessizlik belki, Büyük mağazalar, bahçeliğe özenen
Sayfa 163Kitabı okudu
MUAZZAM BİR HİKAYE ‘UNUTULAN’
Ben tavan arasındayım sevgilim! diye bağırdı delikten aşağı doğru. Eski kitaplar bugünlerde çok para ediyor. Bir bakmak istiyorum onlara. Son sözlerimi duydu mu? Orası çok karanlıktır; dur, sana bir fener vereyim. İyi. Durgun bir gün. Bütün hayatım boyunca sürekli bir ilgi aradığımı söylerdi birisi bana. Gülümsediğimi gösteren bir ayna olsaydı;
175 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.