Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gigi ve Momo'nun bir masalı
"Bana bir masal anlatır mısın?" diye Momo yavaşça bir dilekte bulundu. "Peki" dedi Gigi. "Kimi anlatsın masal?" "Momo ile Girolama'yı en iyisi..." diye karşılık verdi Momo. Gigi biraz düşündükten sonra sordu: "Adı ne olsun?" "Belki Sihirli Aynanın Masalı?" Gigi başı ile olur dedi:
- Geldim, dedi Selim. Geldim… Senin kocan, senin Selim’in geldi. Neden semaveri yakmıyorsun? Neden kollarını onun boynuna dolamıyorsun? … …Savaştan geldim görmüyor musun? Kolsuzum! Vatan uğruna verdim bu kolu. Düşman mermileri, tankları kırdı kemiklerimi… Kanımı döktüm. Hep vatan için!.. Neden söz etmiyorsun? Elimden geleni yapmadım mı? Savaşmadım mı? Kalbim, kanım, dimağım, terimle savaştım vatan için… Senin vatanın için, Natalya! Bak, bana bak! Kir ve bitler içinde çürüdüm! Altımda toprak, taş, çamur; ateş, rüzgar; aç, yalınayak cephelerde sürüklendim., ölüme koştum senin vatanın için, Natalya! Kendi benliğimi unuttum. Yurduma, kendi halkıma sırtımı çevirdim; kendi kanımdan olanları hakir gördüm. Bir hain oldum halkım için. Kanı benden, kemiği benim kemiğimden öz be öz halkımın varlığını hiçe saydım! Annemden emdiğim sütü kendi kardeşlerime haram ettim. Bu yurdu ve bu halkı esir yapmak için kalbimle ve dimağımla çalıştım. Bu da az! Senin vatanın ve senin milletin için savaştım, kolumu verdim. Niçin bakmıyorsun yüzüme? Değmez miyim? Senin Selim’in değil miyim? Bak kolsuzum. Güçten kesildim; ayağımdaki çizmeleri bile çıkaramıyorum. Ağlıyorum. Kollarını dolasana boynuma! Ben sana geldim. Seni özledim, sana kavuşacağım günleri bekledim. Ilık oda… Seven bir kalple geldim. Sana ipekler mücevherler getirmedim. Sevgimi; sadece sevgimi getirdim. Kolumu bıraktım da sana geldim.
Sayfa 386 - ÖtükenKitabı okudu
Reklam
Selim konuşuyordu: - Savaştan geldim, görmüyor musun? Kolsuzum. Vatan uğruna verdim bu kolu. Düşmanın mermileri, tankları kırdı kemiklerimi... Kanımı döktüm. Hep vatan için!.. Neden ses etmiyorsun? Elimden geleni yapmadım mı? Savaşmadım mı? Kalbim, kanım, dimağım, terimle savaştım vatan için... Senin vatanın için, Natalya.! Bak, bana bak! Kir ve bitler içinde çürüdüm! Altımda toprak, taş, çamur; üstümde kar, yağmur, ateş, rüzgâr; aç, yalınayak, cephelerde sürüklendim, ölüme koştum senin vatanın için, Natalya! Kendi benliğini unuttum. Yurduna, kendi halkıma sırtımı çevirdim; kendi kanımdan olanları hakir gördüm. Bir hain oldum kendi halkım için. Kanı benden, kemiği benim kemiğinden öz be öz halkımın varlığını hiçe saydım! Annemden emdiğim sütü kendi kardeşlerime haram ettim. Bu yurdu ve bu halkı esir yapmak için kalbimle ve dimağımla çalıştım. Bu da az! Senin vatanın ve senin milletin için savaştım, kolumu verdim. Niçin bakmıyorsun yüzüme? Değmez miyim? Senin Selim'in değil miyim? Bak, kolsuzum. Güçten kesildim, ayaklarımdaki çizmeleri bile çıkaramıyorum. Ağlıyorum. Kollarını dolasana boynuma! Ben sana geldim Seni özledim. Sana kavuşacağım günleri bekledim. Ilık oda... Seven bir kalple geldim. Sana ipekler, mücevherler getirmedim. Sevgimi; sadece sevgimi getirdim. Koluma bıraktım da sana geldim.
Sayfa 386 - Ötüken Yayıncılık
Kaptan
Kahvelerden birine girip bir grog ısmarlasam Seni öldürmek için çareler tasarlasam Sükût bembeyaz buz tutsa bıyıklarımda Mağrur bir totem gibi sussam konuşmasam Ve türküm kaybolsa sessizliğin hırçın türküsü Ve ben unutulsam ve yazdığım şiirler Senin için yazdıklarım herkes için yazdıklarım Eski padişahlar gibi unutulsa birer birer Ve ben seni unutsam hiç hatırlamasam hiç mi hiç İhanetini hatırlamasam şehvetini hatırlamasam Ellerim oldum olasıya seni unutsalar Yarı gecenin içinden bir zenci süt beyaz bakıyor Rue lafayette’de dünden bugüne geçiyorum Eflâtun gözlerini bir grog kadehinde unuttum
Türkmen Eli
Ey Türkmeneli/Türkmen eli Ağlar anaların medet istersin, Aç çocukların yardım dilersin Uzak yol gelemeyiz
Leylim, Nicesin gene? Beyninde mi, yüreğinde mi, başka bir yerinde mi, nerendeyse o İNAT yönünü yaratan dokuları öpmek isterim. Evrende seni özler, seni isterim. Başkaca hiç. Ne taktığım, ne de vurulacağım bir nen yok. Seni. Sadece seni. Ben iyiyim. O i...lerden henüz bir haber çıkmadı. Beklettiklerine göre, sonu iyi sanırım. İyi olmasa da takmam. Her dilediklerini yapsınlar. İsterlerse sinirlerimi, etlerimi, adımı, sanımı cımbızlarla tek tek alsınlar. Unuttum. Korkmayı , sakınmayı. SENİ ALAMAZLAR BENDEN. Tılsım bu işte. Ayakta, fırtına gibi beni tutan bu. Kalem tutan ellerine kurban olurum. Yaz Ahmet kuluna İki satırcık. .... Kulluğum, divaneliğimle ellerini, gözlerini öperim. Öpüyorum ama doyamıyorum. Mutluluk ya da cehennem bu galiba. Sana doymak, korkunç ahmaklık olur. Hadi gel...
Sayfa 10 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
kahvelerden birine girip bir grog ısmarlasam seni öldürmek için çareler tasarlasam sükût bembeyaz buz tutsa bıyıklarımda mağrur bir totem gibi sussam konuşmasam ve türküm kaybolsa sessizliğin hırçın türküsü ve ben unutulsam ve yazdığım şiirler senin için yazdıklarım herkes için yazdıklarım eski padişahlar gibi unutulsa birer birer ve ben seni unutsam hiç hatırlamasam hiç mi hiç ihanetini hatırlamasam şehvetini hatırlamasam ellerim oldum olasıya seni unutsalar yarı gecenin içinden bir zenci süt beyaz bakıyor rue lafayette’de dünden bugüne geçiyorum eflâtun gözlerini bir grog kadehinde unuttum
Gölge
Gönüllü dilenci henüz uzaklaşmış ve Zerdüşt yeniden yalnız kalmıştı ki, arkasından yeni bir sesin geldiğini duydu: “Dur! Zerdüşt! Beklesene! Benim, ey Zerdüşt, ben, senin gölgen!” Ancak Zerdüşt beklemedi; ansızın bir sıkıntı çökmüştü içine dağındaki bu kalabalık ve izdiham yüzünden. “Nereye gitti benim yalnızlığım?” diye konuştu. “Sahiden fazla
Sayfa 226Kitabı okudu
Hacı Murat bir an sustu. Sert bir ifade alan yüzü kıpkırmızıydı, gözleri kanlanmıştı. "Ben de korktum ve kaçtım." "Öyle mi?" dedi Loris Melikov. "Oysa ben seni korku bilmez sanırdım." "Sonraları gerçekten unuttum korkuyu... O gün bu gün bu ayıbım aklımdan çıkmaz, her hatırlayışta korkudan bir kat daha sıyrılırım."
Sayfa 74 - Can Sanat Yayınları 4. Basım, Şubat 2016, Çeviri: Nihal Yalaza Taluy
1 Hayatı bir gömlek gibi sıyırsam mı üstümden? Yüreğimde, kuyruğunu bırakıp giden bir kertenkelenin tedirginliği Ya da yollar, yollar, yollar boyunca Bastırıp dursam mı yarama ellerimi? O kadar kolay değil unutmak Ölüm bile istemez olur adamı gün gelir Son anda göze ilişen bir çiçek, Uzaktan duyulan bir çocuk sesi... Kan mı tutuyorum
Sayfa 76 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
Reklam
Bulut Bilmez Göğünü
yol bitse de, bitmiyor ayaklarımda sızı yalnız sana gelmeye ayarlanmış pusulam uykum nice dağları eritiyor kendinde göklere can veriyor sende rengim ışığım ey benim kehkeşanım,ey benim billur sılam kalbimin bağlarını kuruttu sarmaşığım geçmişimi tiryâki aynalarda unuttum yanıldım her çaldığım kapının kenarında sana gelmek, varmak mı zehir kusan
Sayfa 114Kitabı okudu
Durmaksızın yürüyorum bu kıyılarda,  kumla köpüğün arasında. Yükselen deniz ayak izlerimi silecek,  rüzgar köpüğü önüne katacak,  ama denizle kıyı daima kalacak. Bugünün acısı, dünün hazzının anısıdır.
175 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.