Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Evetciler ve Durumları
J-{ DP sandığa gitmedi, Selahattin Demirtaş "evet veya hayır çer çevesine sıkışmayarak, Türkiye' de başka umut var demek için boykot ediyoruz" diyordu. Başka umudu gördük. .. Selahattin Qemirtaş başta olmak üzere, HOP şu anda komple hapiste. Murat Belge evet'i savunurken Atatürkçülere küfrediyordu, "merkezinde
Sayfa 91 - Kırmızı Kedi Yayınevi - Üçüncü Basım: Aralık 2017, İstanbulKitabı okuyor
- "Ağlamışsın sen!" - "Annemle kavga ettik." - "Kavga edecek bir annem var diye şükür namazı kıl o zaman." - "Niye kavga ettiniz?" - "Anlamadı beni." - "Sen annem beni anlamadı diye ağla, ben annemi anlayamadım diye ağlayayım."
Reklam
insan kalmaz, acısı kalır
Bugün sokakta yürürken ben yaşlarda bir kız "Baba!" diye seslendi. O an kalbimin sızısını hissettim. Bi anda bi yıldır hiç "Baba" diye seslenemediğimi hatırladım. Acaba o kız o küçücük sıradan olan anda, 1 kelimede ne kadar şanslı olduğunun farkında mıydı? Ve bugün yine anladım ki bir kızı sadece babası yaralayabilir ve bir tek
Artık
Sen hiç bitmeyen o şarkı. Ben hiç durmayan bozuk plak. Sonsuzluğa sarılıp uyumuşuz Rüyalarda kavuşmuşuz… (Benim kalemimden)
“Gitmek mi yitmektir, kalmak mı?” artık bilmiyorum… Yerini yadırgayan eşyalar gibiydim ya ben hep! Ve inançlı, gitmenin bir şeyi değiştirmediğine. Bilemem, belki bu yüzden Ben sana yanlış bir yerden edilmiş, Bir büyük yemin gibiydim… Beni hep aynı yerimden yaralayan o eve Yine de döneyim, döneyim istedim. Ah benim sesimle; Söylesem de, inanmazlar Benzemiyor çünkü bir dile. Döndüğüm, döndüğüm ama döndüğüm Döndüğüm bu sema sensin, döndüğüm. Sen benim kara ömrüme vuran Suyumu harelendiren sevincimdin… Onu sevebileceğinin en yücesiyle sevdin. Titreme daha fazla kalbim! Bağışla kendini artık onu da… Bırak gitsin, bırak gitsin. O senin en ezel gününden kaderin. Sen onu nasılsa bin kere daha… Seveceksin.
%83 (187/224)
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Zeynep... Okumaya aşık bir kız çocuğu... Okuduklarını yaşamaktan korktuğu için aşktan korkan, aşktan kaçan bir kadın... Ama hayat o kadar acımasız ki okuduklarını yaşamaktan korkan kadına "keşke okuduklarımı yaşasaydım da şimdi böyle olmasaydı." dedirtiyor. Ahh be Zeynep!.. İlk başta gülerek başladığımız hayatının böyle bir fırtınayla savrulması şart mıydı? Yaşadığın acının içinde başkalarının acısına üzülüp "Sahip olduğum iyi ve güzel ne varsa sorgulamadan kabullenmiştim o güne kadar. Şimdi felaket kapıyı çaldığında neden ben diye sorgulamaya hakkım var mıydı?" diyerek kendinle hesaplaşan, çocuğunun oynadığı bir oyunla hayata yeniden tutunman gerektiğini anlayan güçlü ama kırgın bir annesin sen. "Bazı anneler için için ölür çocuğuna hissettirmeden. Ah anneler, ne çok yandı canınız!" alıntısını iliklerime kadar hissettirdin. Ve seni okudukça kitapta da geçtiği gibi "Gece yastığa başımı koyduğum an en kötüsüydü, gün boyu bastırmaya çalıştığım düşüncelerin istilasına uğruyordum." Senin hikayenden sonra uyusam buna hakkım var mı?
Güneşin İki Yüzü
Güneşin İki YüzüBahar Eriş · Alfa Yayıncılık · 2023657 okunma
Reklam
Mutluluk - böyle gömülüp saklanmışlarda ve münzeviler de nasıl bulunabilir mutluluk! Son mutluluğu mutlu adalarda ve uzaklarda, unutulmuş denizierin arasında mı aramalıyım? Ama her şey aynı, her şey boş, hiçbir arayış işe yaramaz, artık mutlu adalar da yok ! " - - Bunun üzerine kahin iç çekti; son iç çekişindeyse Zerdüşt'ün yüzü yeniden aydınlandı ve kendine güveni geldi, tıpkı derin bir kuyudan ışığa çıkan biri gibi. "Hayır! Hayır! Üç kere ha yır! " diye bağırdı güçlü bir sesle ve sakalım sıvazladı. - "Ben b u n u daha iyi bilirim! Hala mutlu adalar var! Sen sus b u k o n u d a , seni inleyen keder çuvalı!
Sayfa 245
Hissiyatlarımı en iyi nasıl ifade edebilirim diye düşünüyordum. Anlamı bulabilmek, benim için en önemli şey hayatın anlamını bulabilmek. Bu sorumun büyük bir cevabını seni tanıyarak, seninle olarak ve tabi ki seni severek olduğunu anladım. Ne mutlu bana ki seni sevdiğimi sana söyleyebiliyorum, ne mutlu bana ki yüreğimdeki sevgi tohumlarını sen bahçesine ektim. Ben biliyorum ki kalbim senden başka bir bahçede tohum açmaz filiz vermez. Sen sadece bana aitsin ben de yalnızca sana aitim. Ben seni tanıdıkça anlıyorum ki meğer seni görmeden önce bile seni hayal ediyormuşum. Ben aslında hayalimdeki kıza aşıktım, çok uzun zamandır onu seviyordum. Onu görmemiştim ve sabredersem göreceğimi biliyordum. Ben seni bir buçuk sene önce ilk gördüğümde o ilk an anladım hayalimdeki kızın sen olduğunu. Geçen günler düşünüyordum, araya giren zamanlarda düşünüyordum, uzaktan sana bakarken düşünüyordum. Sonra karar verdim. Hayalimdeki kız sen misin bunu bilmem gerekiyordu. Sen bana lütfedip kalbini açtın ve ben gördüm ki meğer bir çiçek hayal ediyormuşum ama sen içinde bir bahçe dolusu çiçek barındırıyormuşsun. Ben biliyorum Rozelin, bize can veren bizi birbirimize helal kılmak için bir araya getirdi. Kader öyle güzel işledi ki bizi denk getirdi ve tanışmamıza vesile oldu. Buraya kadar kaderin sayesinde geldik. Birlikteliğimizi devam ettirecek olan şey ise bize bağlı. Sevgimiz ne kadar saf ve gerçek ise biz o kadar beraber olacağız ve bence güzel sevgilim biz bir ömür beraber olacağız
Sanat eseri sanatçının “nasıllığını” değil, “niçinliğini” düşündürür ve ifşa edilen bir şey varsa o bizim de kendimizin, kendimize, kendimiz hakkındaki ifşaatını içine alır. Bu sebepten dolayıdır ki her sanat eseri herkesin ilgisini çekmez, kendi sanatçısını, kendi şairini arar insanlar. Belki ben de kendi şairimi arıyor ve böylece okumuş bulunduklarıma benzer şeyler yazmanın hiçbir yarar getirmeyeceğine inanıyordum.
Tek başına bir grup olmak böyle bir şey
"İnsan bütün hayatını, sonunda yalnız kalmak için yaşıyor sanırım." İnsan bütün hayatını gerçekten insan gibi yaşadığında yalnızlık kaçınılmaz oluyor. Bu çocukken de böyle değil miydi zaten ya sen kendini onlardan çekiyorsun ya da onlar seni dışlıyordu. Bir de "Sen değil biz kazandık." edasıyla yapıyorlardı bunu. Dışlamayı
Reklam
Belə kitablar.')
"Karakterlerin bir ada gibi işlendiği ve bir ada misali yaşamış farklı bireylerin birbirini bulduğu romanlardan keyif alıyorum. 'A, sen burada mıydın?', 'Evet, ben hep buradaydım' diyen romanlardan bahsediyorum. 'Doğrusu bunca zaman tek başımaydım ama artık o kadar ıssız kalmama gerek kalmadı, senin sayende' diyebilmek kalbimizde bir umudun doğmasını mümkün kılar."
Athica BookKitabı okuyor
·
Puan vermedi
Spoiler istemiyorsan okuma.
Arkadaşımın kitabıydı birazını okudum yarıda bıraktım. Öncellikle bacımız 1 kere ! bir kere gördüğü beyefendiye hiç tanımadan etmeden in mi cin mi bilmeden laak diye aşık oluyor. Sonrasında adamın karşısına çıkıp sen uzun zamandır benim kalbimdesin tarzı bir şey diyo. Ne cesaret ben olsam deli der diye demezdim mesela ama neyse ki adamda kıza takıntılıymış. Adam önce biz birlikte olamayız farklı kültürdeniz diye bıdı bıdı yapıyor. Sonra bunlar sevgili oluyor hanımabla 1 aydır tanıdığı adamın evine gidiyor ama adamda sözde muhafazakar??? Devamında biraz siyasi olaylar sen kürtsün ben türk ağlama zırlama kavga fln Bir ara cartlık kebabı mı ne yediler hemen gittim baktım neymiş o diye ciğermiş sevmem neyse devam yine yalnız kaldılar ama 3. Şeytan haberiniz olsun yani. Sonunda kızımız diyarbakıra sevgilisinin ailesiyle tanışmaya gitti. Akrabalık bağları çok güçlüymüş Şahinlerin yani bu demek oluyor ki huzur yok. Devamını okumadım ama sonuna muhtemelen bakarım. Kötü ya da iyi kitapta diyemiyorum sadece benlik değil aşık olmadığım içinde empati yapamıyorum galiba.
Bir Kürt Sevdim
Bir Kürt SevdimDilek Bilgiç Esen · Müptela · 20224,681 okunma
sen güneşsin... o yeryüzü... ben gökyüzü git... git... ona doğru, ne gam bana ona ışı, zira ben yıldızların omzuna oturmuşum nazla
Sayfa 132
Bu şey değil mi yaa. Sen, ben, o bu :))
“ bilirsin ben her zaman biraz yabaniydim, şimdi daha da öyleyim!! Tek başıma kalmayı seviyorum…”
.."Senin avradını şöyle şöyle yaparım", dedi. Kadının kocası da, "Ben de senin avradını..." diyerek adamın yakasına yapıştı. Burada noldu biliyor musunuz, kadın araya girdi, kocasına. "Sen deli misin, bana ne yapabilir o?" diye bağırdı. Ama kadının kocası, öyle bir bağırış bağırdı ki, "O sana birşey yapamaz, ama, ben onun karısını şaparım dedi. Kadının kendi namusu ortaya atıldığı halde kocasını kurtarmak için hiç kızmamış göründü. Ayrıca, kendi kocası başka kadınla ilgi kuracağı için de hiç kıskanmadı. Ve böylece kadın, bir durak insanın önünde aşağılanmış oldu. Ama öteki kadınlar kadına, "Bravo, bir cinayeti önledin" dediler. Oysa ki oradaki kadınlar da aşağılanmışlardı, bunun farkında değildiler.
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.