Meğer ben ne kadar boş şeylere ağlamışım;
Kalbim hakikat diye bir ihtimale tapmış.
Ne manasız şeylere meğer bel bağlamışım;
Meğer benim peşinde koştuklarım serapmış...
Saat 03.35 koca bir ağrı ve davul gibi şiş bir damak. Evde benden başka sadece bir şey olsa çok da yardıma koşmayacak biri var. Bir de kedim o da zaten :)
bugün dişcideydim benim için acı ama okuyanlar için aman disci mi abartma denilecek durum için. Stresli bir dönemden mi geçiyorsun dedi. Stres bir dönem ve içinden mi geçiliyor ben onu genel
Çok tatlı ve çok iyi yürekli Tanrı, seni ne kadar sevdim ve ruhumun gizliliğinde pışpışladım ve okşadım! Kim sana şükürlerini sunacak, kim senin için giriş, dipnot ve ilavesiyle bir savunma yapacak, kim seni benim seni sevdiğim kadar sevecek ki?
Mayıs Sıkıntısı hem kitabı okudum hem de film izledim. Film 2 saat 10 dakika. Kitap ise ana konusu ile ortalama 90 sayfa, geri kalan söyleyişi ve eleştiri yazıları. (144 sayfa) Ve benim not aldığım inceleme yazım kısa tutmama rağmen ortalama 4-5 sayfa 🫣 Asıl sıkıntı bu notlarımı derleyip mini bir Mayıs Sıkıntısı ile hemhal olmaktır işte
Mücahid "Her doğan gün dile gelir şöyle der: 'Ey Ademoğlu! Bugün seni ben karşıladım ve bundan sonra hiçbir zaman geri dönmeyeceğim. O halde benim içimdeyken neler yapacağına dikkat et. Güneş battığında o gün dürülür ve üzerine mühür vurulur ta ki Cenab-ı Hak kıyamet günü o mührü açınca kadar o şekilde kalır." demiştir.
Bu kitap o kadar muhteşem ki az ama çok şey barındıran bir kitap. Bence düşünmeden alın ve istifade edin. Allah müslümanlardan razı olsun
James Joyce: Ah, güzel bir gün, değil mi? Kelimelerin dansıyla dolu dünya...
Sade: Ah, James, ne kadar naifsin. Kelimelerle dans ederken, ben onları yatağa atmayı tercih ederim.
James Joyce: Ah, cinselliğin sıradışı dansıyla ilgili yazabilirdiniz belki de. Ancak sanatın yatağı, sayfalar arasında gizlenen gizemlerle
Yaşamı güzel kılan, insanların birbirilerinin yüreklerini ısıtmak için bulabilecekleri iyilik dolu sözcüklerdir. Kimilerini ölene dek unutamazsınız, geriye dönüp baktığınızda anımsayacağınız tek şey size neler hissettirdikleri olacaktır.
"Büyüdüm... Çiçekler de büyüdü... Eskiden hiç düşünmeden koparır, koklar, atardım ;şimdi ise dalındayken koklayıp bırakıyorum, kıyamıyorum. Hani olur ya, bir çiçeği incitirsem ; birgün benim de incitilecek olmam ihtimaline cesaretim yok."