Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
444 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Yaşama'lı Şiirler
Metin Altıok'un bütün şiirlerinin yer aldığı kitap. Çoğunlukla ölüm, yaşam ve aşk temaları üzerine, bazen de bozkır ve doğayla ilgili tam 11 bölümde farklı tarzda onlarca şiir yer alıyor. Kendine has, ilginç bir şiir üslubu olduğunu düşündüğüm şairlerden biri Metin Altıok. Birkaç şiiri beni çok etkilediği için bütün şiirlerini okumak
Bir Acıya Kiracı
Bir Acıya KiracıMetin Altıok · Kırmızı Kedi Yayınevi · 20222,552 okunma
Onu ürkek süzer sevmek istedikleri, Ya da, sessizliğinden aldıkları güçle, Araştırırlar canını yakacak yeri, Ve yavuzluklarını denerler üstünde. Onun ağzına özgü şarapla ekmeği Külle, pis tükürüklerle karıştırarak, İkiyüzlüce atarlar değdiği şeyi, Bir suçtur onlara bastığı yere basmak. Karısı gider her yerde haykıra yakına: - "Tapacak güzellikler buluyor ya bende, Çalışacağım eski putlar sanatına, Yaldızlarla bezenerek istiyorum ben de; Ve geçeceğim kendimden günlük, ıtır, misk, Yaltaklık, et ve şaraplara gömülerek, Söküp atar mıyım diye benimle esrik Gönülden tanrısal saygıları gülerek! Canınada yetince bu dinsiz eğlenceler , İnce, berk elimi koydum mu üzerine, Tırnaklarım, kartal tırnaklarına benzer, Bir yol açabilecektir ta yüreğine. Bir yavru kuş gibi titreyen ve çırpınan O yüreği bağrından kıpkızıl sökecek, Ve, kurtulsun diye köpeğim açlığından, Fırlatıvereceğim yere, hor görerek!"
Reklam
·
Puan vermedi
Bir Yabancının Gözünden Türkler
TÜRKLERLE OMUZ OMUZA:HANS GUHR 1914-1918 yılları arasındaki büyük savaş, aslında Osmanlı devletinin paylaşımı savaşıydı. Osmanlı yöneticilerinin yani İttihatçıların çok fazla seçenekleri yoktu. Tek seçenek Almanya ile birlik olmaktı. Çünkü İngiltere Osmanlı'nın yaptığı ittifak önerisini kabul etmemişti. Almanya, son anda 400 kadar krallık,
Türklerle Omuz Omuza
Türklerle Omuz OmuzaHans Guhr · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201648 okunma
231 syf.
10/10 puan verdi
Refik Halit ve önemi
EKMEK ELDEN SU GÖLDEN Refik Halit Okurken Türk edebiyatının önemli isimlerinden biri olan Refik Halit Karay, sıradışı kişiliğiyle hakkında geniş geniş konuşulacak yazarlarımızdandır. Hangi yazdığını okursanız okuyun edebi bir lezzet alırsınız. Mizah, anı, roman gibi türlerde son derece verimli ve nitelikli eserler vermiştir. “Üç Nesil Üç Hayat”
Ekmek Elden Su Gölden
Ekmek Elden Su GöldenRefik Halid Karay · İnkılap Kitabevi · 201152 okunma
·
Puan vermedi
Hem eğitici hem eğlenceli :)
Stephen Hawking hayatını kaybettikten sonra, ölmeden önce verdiği röportajları veya konuşmaların birleştirilmesiyle yazılan kitaptır. Kitap günlük hayatta düşündüğümüz şeylere cevap vermektedir. "Tanrı var mı, her şey nasıl başladı, evrende bizden başka canlı varmı,zamanda yolculuk mümkün mü, uzayda koloni kurabilir miyiz, yapay zeka insanlığa üstün gelecek mi?" Gibi başlıklar bulunmaktadır. Gerçektende öyle değil mi her yerde her zaman aklımıza gelir bu sorular ben neden varım, tanrı kim ve var mı, robotlar dünyayı ele geçirmebilirmi? Gibi fantastik düşüncelere tuvalette yatakta okulda banyoda her yerde dusunebiliriz. İşte bu kitap bu sorulara eğlenceli ve anlaşılmasi kolay bir üslupla cevap veriyor (Tanrı var mı gibi konularda kesinlik içermiyor kitap belirsizlik olduğunu söylüyor) ve sonrasında bize soru yöneltiyor ve bizim cevaplamamizi istiyor. Kitabı okuma fırsatım oldu ve sevdim size de tavsiye ederim.
Büyük Sorulara Kısa Yanıtlar
Büyük Sorulara Kısa YanıtlarStephen W. Hawking · Alfa Yayıncılık · 20182,064 okunma
Güldüğün her yerden gül biter sanma Sen beni ilk defa yaralamadın Ben sana kul köle olurdum amma Sen bana bir günlük yar olamadın
Reklam
"Bir kişiye yakın hissetmekten daha güzel ve tatmin edici başka bir şey yoktur. Onu tüm özellikleriyle gerçekten görmek ve anlamak ve aynı zamanda görüldüğünü ve anlaşıldığını hissetmek. Ne yazık ki telaşlı günlük hayatımızda gerçek bağlantı hissi genellikle kaybolur. Birbirimizin geçmişini yaşıyoruz. Bazen etrafımız insanlarla dolu olmasına rağmen kendimizi yalnız hissederiz."
Günlük koşuşturmaca içinde kendini tekrarlayan modern insan farkına bile varmadığı ruhunun açlığını doyuramamanın bedelini çok ağır ödemektedir. Modern hayatın yoğun temposu içinde tükettikçe daha da çok kazanıp daha da tüketmeye programlanan ve zorlanan ve kazandıkça daha da harisleşen insan bu kısır döngüyü fark etmemekte ya da nasıl kıracağını bilmemektedir. Böyle bireylerden oluşan toplumların ve onların yöneticilerinin dünyayı ne hale getirdiği ortadadır. Son dönemlerde insan nesline karşı her bir alanda uygulanan ve onu her yönüyle kuşatmaya çalışan negatif manipülasyonlar, kötücül zihin müdahaleleri çağdaş insanı daha da sıkıştırmaktadır. "Bu koşuşturmacanın içinde bir an durup, derin bir nefes aldıktan sonra, kendisine ben ne yapıyorum? Sadece gördüğüm ve göründüğüm halimden mi ibaretim? Bu hayata gelişim sadece bu kısır döngüyü yaşamaktan mı ibaret? Elde edip durduklarıma rağmen içimde durmadan hissettiğim bu boşluk duygusu, bu içimi kemiren huzursuzluk, bu kazandıkça daha da artan tatminsizlik, bu içimde durmadan kanayan beni acıtan yara nedir? Ruh halimi yöneten ben miyim, yoksa bana dayatılan oyunu mu oynuyorum?" sorularım sorarak farkındalık oluşturmaya başladığı anda aslında kendinin sadece bu günlük olarak algıladığı "ben"den ibaret olmadığını anlamaya başlayacaktır.
Sayfa 18 - Fecr Yayınları: 811 / 1. Baskı: Mart 2024
96 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
Kitabı okurken acaba Doktor Ox yaşadığım şehire geldi ve bu deneyi bizim üstümüzde deniyor mu diye kafam karışmadı değil. Günlük yaşantımızda bu deneyin içinde gerçekleşen olaylar da olmuyor mu? Herkes fazla gergin, fazla sinirli ne yazık ki bende dahil. Sanırım hepimizin tertemiz havaya ihtiyacı var. Belki de bizi bu kargaşaya itenler fark ettirmeden çevremizde, en yakınımızda olan ve bizi kendilerine bir şekilde bağlayıp, onlara güvenmemizi sağlayan insanlar. Daha fazla bir şey anlatmadan yorumumu burada bitiriyim. 1-2 saatte rahatlıkla okunulabilicek bir kitaptı. Kısa ve düşündüren bir kitap okumak isteyenler için uygun olabileceğini düşünüyorum.
Doktor Ox'un Deneyi
Doktor Ox'un DeneyiJules Verne · İş Bankası Kültür Yayınları · 202119bin okunma
Suriye bugün dünyanın çeşitli ülkelerinin istihbarat kapasitelerini, askeri güçlerini ve yeni geliştirilen silahları sınadığı, trajedilerin günlük rutinler haline geldiği, kalabalık bir tiyatro sahnesi.
Reklam
Fakat film gibi hayat bir yerde bitmiyor.
Muvaffak olmak, mesut olmak demek değildir. İnsan muvaffak olur, cemiyet içinde özlediği yerin daha üstününü bile alır da, mesut olmayabilir. Servetin, iktidar ve şöhretin son haddine varmış nice insan vardır ki, içi dâima saâdet dünyasının hasretiyle yanıp tutuşur. Mükellef apartmanlarda, göz kamaştırıcı bir konfor ve lüks içinde yaşayan insanlar görürsün ki, bunun hepsini bir günlük saâdetle değişmeye hazırdır. Çünkü, saâdet tamamiyle gönül işidir. Ve içimizdedir. Onu kendi içimizden başka bir yerde sanıp aramak ve saâdeti sırf servet, iktidar ve şöhrette görmek çölde serabı su zannetmektir.
Hazır olmayan bir kişinin sahip oldukları, onun oluş düzeyinin ötesindeyse, bir olay veya dış koşul o günlük geçici olarak lehine gelişse bile, bir gün mutlaka gerisingeri eski yoksulluğuna çekilir.
Sebep her zaman çevremde bulunan insanlar, beni tanımayan ya da ancak benimle olan temasları ölçüsünde ve günlük teranelerle tanıyan insanlar -ruhumun boğazına sarılıp orada, etimde bir tiksintinin düğümlenmesine yol açanlar onlar. Hayatlarının, benim hayatımın en dıştaki katmanına paralel iğrenç tekdüzeliği, benzerlerim olduklarına içtenlikle inanmaları -sırtıma forsa kıyafetini geçiren, beni bir hapishane hücresine tıkan, düzmece bir varlık, bir dilenci yapan işte bütün bunlar.
Sayfa 64 - Can yayınları
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.