Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Anadan değil, Acıdan doğmayım Anlıyor musun?
Beni intihar değil,sen öldüreceksin sanıp keyifleniyorum. Sarılıyorsun, ne olur yapma.
Reklam
Biraz uzun ama mutlaka okuyun çok güzel bir yazı...
Tolstoy’un 13 çocuğu vardı. 48 yıllık evliliğinin ardından karısına Benim yaşımdaki insanların sıkça yaptıkları bir şeyi yapıyorum. Son günlerimi tek başıma ve sükûnet içinde geçirebilmek için dünyadan vazgeçiyorum, yazan bir not bırakarak evini terk ettiğinde 82 yaşındaydı. Birkaç gün sonra bir tren istasyonunda donarak öldü. Arthur Rimbaut;
168 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Beyaz Gemi'ye farklı bir yorum...
Bir çocuk biliyorum, babası eve her akşam içkili gelirdi. Büyük bir gürültü ile eve girer, eğer sinirli ise hıncını eşyalardan çıkarır, kırıp dökerdi. Yok eğer keyifli ise yatmış da olsalar çocukları kaldırır ve sarhoş muhabbeti yapardı. Bazı zamanlar annenizi mi daha çok seviyorsunuz yoksa babanızı mı diye sorar şaş kaza annemi diyen çocuk
Beyaz Gemi
Beyaz GemiCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 201870,1bin okunma
67 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Türk Edebiyatının Gamlı, Lirik ve Nostaljik Prensesi:
Tezer Özlü
Tezer Özlü
(10 Eylül 1942 – 18 Şubat 1986, Yaş: 43)
Tezer Özlü
Tezer Özlü
’nün aile hayatını, çocukluğunu, yaptığı üç evliliği, intihara olan eğilimini, manik-depresif tanısı ve hangi yabancı yazarlardan ilham aldığını, neden sürekli intihara öykündüğü bilinmeden yapılan bir ‘’Tezer Özlü Okuması’’, tam olarak
Çocukluğun Soğuk Geceleri
Çocukluğun Soğuk GeceleriTezer Özlü · Yapı Kredi Yayınları · 201816,4bin okunma
Güzel bir Şubat akşamıydı.Birlikler topluluk halinde dinleniyor, oyunlar oynuyor, sohbet ediyorlardı kimisi ailesi ile konuşuyor kimi gökyüzünde ki yıldızları merak ediyordu.Bu sohbetin ve sıcak uyukusuz ortamın sabahtan kaldığı belliydi Üsbölgesi sabah silah ve havan atışları ile uyanmış öğlene kadar taciz yemişler karşılık vermişlerdi şimdide
Reklam
440 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
AKIL ÇAĞI – VAROLUŞÇU BİR İNCELEME #2
Roman, 2. Dünya Şavaşı’nın başlangıç döneminde bir grup insanın hayatın anlamsızlığıyla barışık yaşama uğraşını ama buna karşın anlam arayışına girmeden gözlerinin önünden akıp giden günlerini sergiler. Sartre, anlamsızlığı, güçlükler karşısındaki çaresizliği, aklın duygulara yenilgisini, geçmişe olan pişmanlığı ve geleceğe karşı duyulan
Akıl Çağı
Akıl ÇağıJean-Paul Sartre · Can Yayınları · 20192,177 okunma
Türk anası – Alman anası arasındaki 20 fark
Biri 2,5 yaşında biri 5 aylık iki çocuk annesiyim. Yedi yıldır Avusturya’da yaşıyorum. Son iki-üç yılda; hem buradaki parklarda, oyun gruplarında, kreşte ve çevremde birçok Avusturyalı anne tanıdım, hem de Türkiye’deki arkadaşlarım birer ikişer çocuk sahibi oldular. Her iki tarafı da kendimce gözlemleme imkanı buldum. “Türk anası” olarak
Yazarların Hayatları Acaba Neden Bu Kadar İlginç ve Acı Doludur?
Wirginia Wolf; manik-depresif teşhisi konulmuş,bir keresinde manik anında 48 saat konuşmuştu, yazılarını ayakta yazan yazar kibirliydi. Yahudiler konusunda ırkçı tutum sergilemiş, aşkı bir kadında bulmuş ama yalnızca kocası ile mutlu olabilmişti. Ceplerine koyduğu çakıl taşları ile evinin yakınındaki ırmağa girmiş ve intihar etmiştir. Oscar
Selim'in Günseli'ye Veda Mektubu...
. Günseli son günlerde öyle bir durumdayım ki bir iki dakika bile aklımı toparlayıp düşünemiyorum sevgilim şeytan bilir nelere takılıyorum neler düşünüyorum günlerdir yatıyorum hastalıktan mı bilmiyorum şimdi biraz düşünebileceğimi hissediyorum ve uzun süredir aklımda yüzen belirsiz bir cismi aydınlatmaya karar verdim evet aklım gene karışmadan
Sayfa: 531 - 537Kitabı okudu
Reklam
Selim Işık Günseli'ye veda mektubu
günseli, son günlerde öyle bir durumdayım ki bir iki dakika bile aklımı toparlayıp düşünemiyorum. sevgilim, şeytan bilir nelere takılıyorum, neler düşünüyorum. günlerdir yatıyorum. hastalıktan mı bilmiyorum şimdi biraz düşünebileceğimi hissediyorum ve uzun süredir aklımda yüzen belirsiz bir cismi aydınlatmaya karar verdim. evet aklım gene
Sayfa 521Kitabı okudu
Ama öyle bir gürültü ki, öylesi daha önce hiç duyulmamış. Gözlerimizi, kulaklarımızı, burnumuzu, ağzımızı, anında o kadar doldurdu ki o gürültü, her şey bitti sandım, heralde kendim de artık ateş olmuştum, gürültü olmuştum
Sayfa 33 - Yapı Kredi Yayınları
Alıntıdır ..
Rus edebiyatının talihsiz bir dehâsı: Puşkin Ey güzel ülke! Uzak ülke. Ey bilmediğim ülke! Ne kendi isteğimle geldim sana, Ne de soylu bir atın sırtındl Beni bu yiğit delikanlıyı, Gençliğin ateşi sürükledi sana. Bir de başımdaki şarap dumanları.. Ataol Behramoğlu'nun çevirdiği, Nadir Göktürk'ün bestelediği Tanju Duru'lu, Emin İgüs'lü ‘’Ezginin
Birincil anksiyetenin ilk örneği doğum olayıdır. Freud'un kendi deyişiyle, "anksiyete doğum sürecinden örneklenir". Organizma, kapasitesini aşan sayıda uyaranla karşılaştığında bir sarsıntı geçirir. Doğum ânında da bebek, yeterli savunması olmaksızın çok sayıda uyaranla karşılaşır ve bu durumun yarattığı anksiyete sonraki yaşamdaki anksiyetelere ilk örnek olur. Doğum ânına kadar çevresini saran sıcak, ses geçirmez ve karanlık ortamda yaşayan dölüt, birden kendisini uyum sağlayabilme yeteneğini zorlayan, ışık, gürültü, dokunma uyaranları ve ısı değişiklikleriyle dolu bir dünyada bulur. Bu ani değişikliğe ilk tepki soluma, ağlama, hızlı kalp atımı, vb. belirtilerle yaşanır. Gerçekten de bu belirtiler, yetişkin yaşamdaki anksiyete nöbetlerinin belirtileriyle bir benzerlik gösterir.
Sayfa 163 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Selim Işık'ın intihar mektubu
"Günseli son günlerde öyle bir durumdayım ki bir iki dakika bile aklımı toparlayıp düşünemiyorum sevgilim şeytan bilir nelere takılıyorum neler düşünüyorum günlerdir yatıyorum hastalıktan mı bilmiyorum şimdi biraz düşünebileceğimi hissediyorum ve uzun süredir aklımda yüzen belirsiz bir cismi aydınlatmaya karar verdim evet aklım gene
166 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.