Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Proletarya
Proletarya, esas olarak sanayi işçilerine ve ikincil olarak da diğer ücretlilere atfen kullanılır. Proletarya, herhangi bir üretim aracından mahrum bırakılan ve emek gücünü üretim araçlarının sahibi olan kapitalistlere satmak zorunda olan bir sınıftır. Kapitalist işverenle- rin kendilerine ayırdığı artı-değerden çok daha küçük, az bir geçim ücreti
Sayfa 188Kitabı okudu
Kâse Rahim: Yaradılışın Mistik Kadehi
Dişil dinlerin bastırılmasıyla Kâse soylarının kadim öğretileri mit, hikâye ve sembollerde kodlandı, sanat ve mimaride kurnazca gizlendi ve Eski Yolların yerini alan dinlerin katedrallerine oyuldu. dünyanın tekrar Kâse Kalesi'ne girmeye hazır olduğu zaman. Popüler Kâse efsaneleri, Galce mistik bir kazan bilgisinden ortaya çıktı ve
Reklam
Altın Elbiseli Adam: 1970 sonlarında Atsız'ı heyecanlandıran ve onu meşgul eden hadiselerden biri de Kazakistan'da bulunan Altın Elbiseli Adam'dır. 1969 yılında Almatı yakınlarındaki İssık kasabasında bir kurganda bulunan altın plakalarla kaplı bir ceset ve çevresindeki eşyaların M.Ö. 5.4. asırlara tarihlenmesi önemliydi. Ama daha
Resulullah Efendimiz (sav) kalpten, bir bilgi ambarı ve insanın amellerine karşı hassas bir "kap" olarak bahseder. Mesela kötülüklerin kalbi rahatsız ettiğini ifade eder. Yani kalp aslında kötülüğü hissetmektedir. Gerçek şu ki insanlar korkunç işler yaptıklarında, "kendi özleri" yaralanmaktadır. Fyodor Dostoyevskş'nin Suç ve Ceza'sında harika bir biçimde anlattığı gibi, suçun bizzat kendisi bir cezadır çünkü insanlar nihayet yaptıkları işlerin acı sonuçlarıyla yaşamak zorunda kalmaktadırlar. Biri bir suç işlediğinde, aslında bunu öncelikle kendi kalbine rağmen yapmış olur ve bu durum zamanla bütün varlığını etkiler.
Sayfa 15 - timaş, 2019Kitabı okuyor
6.cilt
1437. Ebû Mûsâ el-Eş‘arî radıyallâhu anh’den rivayet edildiğine göre Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Rabbini zikredenle etmeyenin farkı, diriyle ölünün farkı gibidir.” Buhârî, Daavât 66. Müslim ise bu hadisi şöyle rivayet etmiştir: “İçinde Allah’ın anıldığı ev ile Allah’ın anılmadığı evin farkı, diriyle ölünün farkı gibidir.” ... Kalpleri kaplara benzetmek de mümkündür. Boş sandığımız bir kap, esasen boş olmayıp hava ile doludur. İçine sıvı doldurduğumuz zaman, kaptaki hava yerini sıvıya bırakır. Kalpleri de ya Allah’ın zikri veya şeytanın oyunları meşgul eder. Bunun değişmez bir ilâhî kanun olduğunu şu âyet-i kerîme açıkça göstermektedir: “Kim Allah’ın uyarısına karşı gözlerini kaparsa, yanından ayrılmayan bir şeytanı ona musallat ederiz” [Zuhrûf sûresi (43), 36]. Demek ki kalpler hiçbir zaman boş kalmaz. Orayı ya zikrullah veya gaflet doldurur. Şu halde şeytana fırsat vermemek ve böylece gülleri hiç solmayan ebedî hayatı kazanmak için ebedî olan Allah’ın zikriyle gönülleri canlı ve diri tutmak gerekir.   Müslim, Müsâfirîn 211.
Yanan Ormanlarda Elli Gün
Mağarada hayvanların yeri ayrıdır.As. kerden önce hayvanlarla beraber yatardık.Askerden sonra ben bu duvarı ördüm.Öteki mağaralarda hayvan duvarı yoktur.Öteki köşede de gene tavandan bir metre aşağıya kadar örülmüş duvar var.Buradada saman yığınları var.Mağaranın sağında ocak taşlarıyla örülmüş bir ocak…Solda su pınarı.Pınarın suyu kirli ve yosun bağlamış.Su istedim.İşte pınarın suyu bundan iyi su olur mu?Başka su yok mu .Var bir çeşme çok uzak.Ona bizim mağaraya giderken gideceğiz.Onlar pınarın suyunu alışkınız diye içtiler.Ben içmedim.Köylüler su içmek için hep buraya gelirler.Su içmek için gelen köylüleri görürsen fermana geçirirsin. Birazdan buraya kıllı adamlar gelir. Yalnız olsaydın korkardın.Kadınlar bir bir deri bir kemiktiler.Yüz binlerce yıldan beri insanlara yuva olmuş mağaralar.Bu mağaralardan nice hayat,nice macera,aşk,sefalet,kıskançlık,dostluk,düşmanlık gelip geçmiş.Nice kadın burada doğurmuş,nice burada gerdeğe girmiştir.Hala da devrimizde bir kısım insanların inanılmaz sefaletlerine,değişmez yaşayışlarına yataklık ediyor.İlk hayvanları mağaraya sokmuş ve lerine arkadaş etmişler.Sonra kabinlere çoğalmalar, azalmalar,mağarasını başkasına kap. tırmamak için savaşanlar
Sayfa 66 - YkyKitabı okudu
Reklam
bir terapi olarak, pencere kenarına bir kap su koyup gelen kuşları gözetlemek..
ANNEYİ ÖLDÜRMEK SURETİYLE KARISINA DERS VERMEK
Qingshan komününde dört kişilik bir aile yaşıyordu: Anne Wang, oğul Wang, karısı Tarçın Çiçeği ve küçük oğulları. Bay Wang, bölgenin tarım makineleri fabrikasında çalışıyordu. Anne Wang ile gelini Tarçın çiçeği arasındaki ilişkiler, havadaki pozitif ve negatif elektrik yükleri arasındaki ilişkiye benziyordu. Bir araya geldiklerinde şimşekler
Dimaşk'ta Arapların (müslümanlar) Dimaşk Camii (Şam Ümeyye Camii) dedikleri bir mescitleri vardır. Dünyada bucaminin bir benzerinin daha olduğunu zannetmiyorum. Halk bu caminin Ben-hadad sarayı olduğu söyler. Burada (cami)sihirli bir işçilikten çıkmış, senenin günlerine göre açılan delikleri olan kristal camdan mamul bir duvar bulunmaktadır.
Sıcak 🔥 havalar başladı, Sokak hayvanlarını unutmayalım.. Bir kap mama Bir tas su Bir avuç yem Hepsi bu!
Reklam
Dönüşüm
Dönüşüm
sy. 29: gregor kendini böcek gibi hissetmesine rağmen insanca olan gururunu korumaya devam ediyordu "kız kardeşi kendiliğinden fark etmediği takdirde onun dikkatini bu noktaya çekmektense açlıktan ölmeye kararlıydı." kız kardeşi ötekilerden daha insan olmasına rağmen o da onların yaptığını yapıyordu ancak onu suçlayabilir miydik gregor'un durumunu göz önüne alarak? "fakat kız kardeşi içindeki sütün biraz etrafa saçıldığı dolu kabı hemen gördü ve şaşırdı, derhal kaldırdı, ama çıplak elleriyle dokunmadı, bir parça bezle tutup dışarı götürdü." yine de insanlığını koruyan iki kişiden biriydi. "kız kardeşi onun ne istediğini öğrenebilmek için eski bir gazetenin üzerine bir sürü yiyecek koymuştu." "..iki gün önce Gregor'un artık yenilmez bu dediği bir parça peynir.." Gregor'un insanlıktan hayvanlığa geçişi 2 günde mi olmuştu? hayır. "ayrıca bütün bunların yanına bir de içi su dolu bir kap koydu. ve Gregor'un, kendisinin yanında yemeyeceğini düşündüğü için büyük bir incelik göstererek çabucak oradan uzaklaştı" gregor'un kız kardeşi ve onun insanlığı.
Aisopos, çirkin ve kekeme olmasından dolayı çevresinin hor davranışlarını, zekâsını olağanüstü kullanarak alt etmeyi başarıyordu. Bir gün efendisinin eve gönderdiği taze incirleri diğer hizmetkârlar yemiş ve kendisini savunamayacağı düşüncesiyle suçu Aisopos'un üzerine atmıştı. Suç işleyen köleleri acımasızca cezalandıran efendiler döneminde bu ağır bir suçtu. Aisopos kendisini savunmak yerine cezasının sadece birkaç dakika ertelenmesini istedi. Bu isteği kabul edilince koşarak ılık bir kap su getirdi ve içtikten sonra midesindekileri çıkarmak için parmağını boğazına götürdü. Ancak midesinden içtiği sudan başka hiçbir şey çıkmadı. Kekeme olduğundan dolayı anlatamamak, dinlenmemek gibi riskler yerine direkt ispatı seçmişti. Sonra eliyle diğer hizmetkârları işaret ederek onların da aynısını yapmalarını diledi efendisinden. Herkes şaşırmış ve biraz sonra incirleri kimlerin yediği ortaya çıkmıştı.
Elma YayıneviKitabı okudu
Rahip olduğum yıllarda, bana şu cümleyle her gelişlerinde şaşakalıyordum: "Doktordan geliyorum, bana fazla bir ömrüm kalmadığını söyledi." Onlara, "Ne? Yoksa bunu bilmiyor muydun?" diye bağırasım geliyordu. "Bunu bilmek için doktora para vermen mi gerekiyordu? Hem de bu yaşta? Anaoku lunda çocuklara bir kap, pamuk ve tohum verildiği zamanlarda nerelerdeydin? Bir bitki hayat bulmuştu, unuttun mu? Bir bitki büyümüş ve kök salmıştı. Bir mucize. Birkaç gün sonraysa ölmüştü. ÖLMÜŞTÜ! Hayat çok kısa. O dersler boyunca hasta mıydın yoksa uyuyor muydun? Bunları hiçbir zaman söylemedim, sadece aklımdan geçirdim. Ve hepsi gerçek. Asıl amaç, bütün resmi daha en başındayken görmemizdi. Yaşam ve ölüm. Ölüm kalım. Tek bir kısa olay. Unutmayın" (Gulgham; 1990 / 2014:16).
İnsan
Kaç mevsim görür ki insan, Bir de Dünyaya uzaktan bakmalı. Ne ufacık şeyler için sorun yaratıyor insan, Oysa daha sade, daha yalındır yaşam. Yediğimiz bir kap yemek, İçtiğimiz bir bardak su, Yattığımız bir yatak... Hep mi aç gözlüdür insan? ~Gülser ÖZDEMİR
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.