Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Esirge beni bir büyük yengi için.!
Ey istemim benim, sen her zorluğun mucizesi, zorunluğum benim.! Koru beni bütün küçük yengilerden.! Sen yazısı ruhumun, yazgı dediğim.! Sen içimdeki.! Üstümdeki.! Koru ve esirge beni bir büyük yazgı için.! Ve son büyüklüğümüzü, istemim, esirge en sonuncun için -ki amansız olasın yengin içinde. Ah, kimler yenilmedi ki kendi yengilerine.! Ah, kimlerin gözü kararmadı ki o esrik alacakaranlıkta.! Ah, kimlerin ayağı kaymadı ki ve unutmadı ki yengisinde -ayakta durmayı.! - ki ben bir kez dolu ve olgun olayım büyük öğlede: dolu ve olgun, tıpkı eriyik maden gibi, şimşek yüklü bulut gibi, şişmiş meme gibi: - - dolu ve olgun kendimle ve en gizli istemim için, okunu özleyen bir yay, yıldızını özleyen bir ok: - bir yıldız, dolu ve olgun öğlesinde, eriyik, delik deşik kutsanmış yokedici güneş oklarıyla: - kendisi bir güneş ve amansız bir güneş sistemi, yengisinde yok etmeye hazır.! - Ey istem.! her zorluğun dönüm noktası, sen benim zorunluğum.! Esirge beni bir büyük yengi için.!
Sayfa 129Kitabı okudu
Ben görmemiştim bir kez dahi, Mahkûmların gökyüzü dedikleri O küçük, mavi örtüleri Ve ardında bırakarak sökülen yünlerini Kıvrılıp giden bulut sürülerini Böyle efkârlı gözlerle izleyen birini.
Reklam
Oysa ben görmemiştim bir kez dahi Güne böyle efkarla dalan birini. Ben görmemiştim bir kez dahi, Mahkumların gökyüzü dedikleri O küçük, mavi örtüleri Ve gümüş yelkenlerini Savurup giden bulut sürülerini Böyle efkarlı gözlerle izleyen birini.
Hakkında "şüpheli fikirleri var" şeklinde en küçük bir ihbar yapılan kimse, kim olursa olsun, kendisi de, yakınları da derhal baskı altına alınıyordu. Onun için insanlar, bunca acı deneyden, unutulmaz olaylardan sonra milliyetçiliğin 'm'sini bile ağızlarına almamak, konuşmalarında ve yazılarında milliyetçiliği çağrıştıran bir sözcük kullanmamak için çok dikkatli davranıyorlardı.
Mustafa Kemal Paşa , ANKARA Sayın Efendim, Ben on yaşında, Amerikalı bir çocuğum. Türkiye'ye ve yeni hükümetine büyük ilgi duyuyorum. Siz ve Bayan Kemal hakkında bir röportaj okudum. Türkiye hakkında bir defterim var ve şimdiden siz ve Bayan Kemal hakkında birçok yazı ve resim topladım. Lütfen bir Amerikalı çocuğa , bir küçük not ve bir imzalı fotoğrafınızı gönderin. Bir gün, Türkiye'yi görebileceğimi umut ediyorum. Saygılarımla, Curtis LaFrance
Sayfa 41 - Can ÇocukKitabı okudu
Sen sık sık gülen gülerken de Sevecen bir akdeniz çizgisini Sol yanına ağzının İliştiren çocuk özenle Yabana mı atıyorum yani seni Yabana mı atıyorum saat altı buçukları Çocuk ve Allah'ın en eski baskısını Değil, değil bunların biri
Reklam
664 syf.
·
Puan vermedi
·
20 günde okudu
JANE EYRE Merhaba arkadaşalar uzun zamandır okumak isteyip de okuyamadığım kitaplardandı Jane Eyre. Keşke daha önce okusaymışım. Çok severek ve her sayfasını merakla çevirerek okudum. Dram, aşk ve hayata tutunma hepsi bir arada. Zorluklar insanı olması gerektiğinden başka bir hale sokuyor. Jane Eyre küçük yaşta hem annesini hem babasını kaybedip dayısının himayesinde kalıyor. Ama dayının ölümünden sonra yenge tarafından dışlanıp yatılı bir yurda veriliyor 10 yaşında . 6 yıl öğrencilik 2 yıl da öğretmenlik yaptığı kurumdan ayrılıp, zengin bir ailenin yanında mürebbiyelik yapıyor. Ve bu gidişle yaşadığı evin sahibiyle aşkı tadan Jane Eyre, mutluluğu kolay kolay elde edemiyor. Yaşadığı zorlukları ve acıları hissederek okudum. Neyseki güzel bir sonun olması beni mutlu etti. Eğer okumadıysanız ön sıraya alıp okuyun derim. Ben bir kuş değilim ve hiçbir ağ beni kapana kıstıramaz:Ben kendi bağımsız iradesine sahip,özgür bir bireyim! Sonra, filozofların bile yanlış düşündüğü, dindarların bile kötülük yaptığı da görülmüştür. Bir insan, ruhunun dirliği için hiçbir zaman başka bir insanoğluna güvenmemelidir.
Jane Eyre
Jane EyreCharlotte Brontë · Koridor Yayıncılık · 202031,1bin okunma
Bu Saatte Bu saatte Kapın vurulabilir, Kurduğun hayalin, gördüğün düşün Hesabı sorulabilir.. Arı bal yapar bu saatte, Ala tavşan yavrularını emzirir,
Tesadüfi görüntü mü dedim? Hangi görüntü var ki tesadüfi olmasın? Görüntülerin mantığı neyden ibarettir? Bulut bulut sigara dumanlarıyla oluşan, sıra sıra belirtilerden ibaret şüphesiz. Tesadüf! Bu dünyanın en derin ritmi ve şiirin ruhudur tesadüf. Ey benim tatlı tesadüf yaratığım! Şu benim sessiz, mütevazı, sıradan yaşayışım bile, gündelik hayatın ufak tefek, bin bir şeyiyle örülmüş bir Pindaros şiiridir. Gündelik hayat! Gündelik ekmeğimizi bugün ver bize! Alelade günün ufak tefek bin bir şeyini bağışla bana, Tanrım! Ne büyük acılar ne de büyük sevinçler öldürür insanları; bu yüzden bu acı ve sevinçler, küçük küçük değersiz şeylerden oluşmuş muazzam bir sisle sarılı gözükürler. Evet, işte hayat dediğin; bir sis olup olacağı!
'Oysa ben görmemiştim bir kez dahi Güne böyle efkârla dalan birini. Ben görmemiştim bir kez dahi, Mahkûmların gökyüzü dedikleri O küçük, mavi örtüleri Ve ardında bırakarak sökülen yünlerini Kıvrılıp giden bulut sürülerini Böyle efkârlı gözlerle izleyen birini.'
Reklam
Papalagi'nin yaşamı, Savaii'ye elçi giden ve kıyıdan ayrılır ayrılmaz düşünmeye koyulan bir adama benzer. "Savaii'ye varmam ne kadar sürer acaba?" düşünür, ama yolculuğunun akıp gittiği o güzelim çevresini görmez. Derken sol kıyıda dağların sırları görünüverir. Daha gözlerinin bu sırları görmesiyle, "Bunların arkasında ne ola ki" diye düşünmeye başlar. Kendini alamaz bundan. Diyelim ki küçük ya da geniş bir koya girdi, gençlerle birlikte deniz türküleri söylemek aklının ucundan bile geçmez ya da genç kızların keyifli şakalarına gülmek. Koyu ve dağ sırtlarını geride bıraktı mı, bu kez yeni bir düşünce sarar onu: "Acaba akşama kadar fırtına patlar mı?" "Ya fırtına koparsa?" Mavi gökte kara bulut arar o.
148 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Atatürk
Her çocuğun okuması gereken bir kitap. Büyüklerinde okuyup anılarını tazelemeleri için güzel bir kaynak. Eşsiz insan muhteşem ATATÜRK. Her geçen gün değerini ve kıymetini hatırlamak ayrı bir zevk.
Büyük Atatürk'ten Küçük Öyküler 1
Büyük Atatürk'ten Küçük Öyküler 1Süleyman Bulut · Can Çocuk Yayınları · 20151,381 okunma
Mermer sultan sarayı, Dolmabahçe’nin altın kapısının arkasında sessizce duruyordu. Simsiyah giysiler içinde ki­birle etrafına bakınan hizmetkârlar, geniş özel bölümler ve çiçeklerle dolu bahçeler, sarayı çevreleyen beyaz duvarların arkasından Harbiye Nazır’ı Enver Paşa’yı getiren bir araba hızla içeri girdi.Enver Paşa saatine baktığında, huzura
Kasırganın sıfır noktasında tâ ilk baştan beri bir kuşun etrafına koku yaydığı gibi tertemiz fışkırıyordu kan ve de insan şeklini alıyordu canavarlar Ne kadar da anlamlıdır anlaşılmayan olan Sonra da soyumun tüm rüzgarı geldi birer birer oğlanlar şişkin yanak ve de Denizkızlarına benzer geniş kuyruklarıyla ve derileri kalın pullarla
Gitmeliyim bu gece ben bütün açık pencerelerden bu bölgenin insanları ile konuştum, ama zamana benzer, tek kelime bile duymadım. Hiç kimse aşk dolu gözlerle toprağa bakmadı. Hiç kimse bahçenin görünümüne tutkun olmadı. Hiç kimse bahçedeki küçük kargayı ciddiye almadı. Kederliyim; bir bulut gibi. Gitmeliyim bu gece. -Sohrab Sepehri-
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.