Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Şarap ve şehvet dışında hiçbir şeye vakit ayırmayanları en kötüler arsında sayıyorum, zira bunlardan daha utanç verici bir meşguliyet yoktur.
Türkiye İş Bankası- Hasan Ali Yücel Klasikler DizisiKitabı okudu
Kendisinde neler olduğunu söylemek zorunda değildi. Herkes , ne olursa olsun , düşüncelerini kendine saklamak hakkına sahiptir. Üstelik insan her vakit , düşüncelerini kolay kolay söyleyemez. Çoğu kez güvensizlik içinde bunalır , rüzgara kapılmışçasına olduğumuz yerde döner , yönümüzü bir türlü tayin edemeyiz. Hayal kırıklığı ile huzura kavuşma isteği arasında bocalar ve neyin bize ait olduğunu bilemeyiz.
Reklam
Saat kırılsa da , zaman- vakit durmuyor..
♤"Beklemek burada bir umut değil, endişedir,herkes kendi endişesini bulanık çalkantısında döneniyor,zamanın küçük aralıkları,dar aralıkları bir bir geçip gidiyor-zamanın aralıkları mı, yani boş bıraktığı, yok bıraktığı, işlemeden bıraktığı aralıkları, ihmal edilmiş geçitler?"
Bir baba ihtiyacı her zaman mı vardır, yoksa, kafamız karıştığı, dünyamız dağıldığı, ruhumuz daraldığı vakit mi isteriz babayı?
Sayfa 115 - Yapı Kredi Yayınları
Dil anlamdır. Her kelimenin birçok anlamı vardır ve bu anlamlar az veya çok birbirleriyle ilişkilidir. Biz, bir ifadeyi dile getirdiğimiz vakit, bütün bu farklı anlamlar yok olarak, zayıflayarak veya buharlaşarak tek bir anlama gelir. Dil, bu nedenle, sonsuz bir anlamlar imkânıdır. Dil, bu mucizeyi metaforlarla gerçekleştirir.
Sayfa 155 - Pinhan YayıncılıkKitabı okudu
Kelimeler ideaları düzenleyebildikleri ölçüde anlamlı ve değerlidir. Doğru bilginin şartı, bu temsil ilişkisinin saydam biçimde kurulmasıdır. Fakat bu temsil ilişkisinde kelimelerden kaynaklanan bir risk vardır. Kelimeler bizi yanıltabilir. O vakit, kelimeler daima denetim altında tutulmalıdır. Bu denetim fikri, dilin belirsizliğinden arındırılarak kusursuz bir araç haline getirilebileceğini savunur.
Sayfa 153 - Pinhan YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Gelin görün ki kendimizi tanıma, kendimizle hasbihal edebilme yeteneğimizi elimizden ağır ağır ama sürekli olarak alan bu dijital oyalıyıcılar sisteminde, can sıkıntısı da bildiğimiz işlevini icra edemiyor. Eğer insanın kendisiyle sohbet edebilme yeteneği yoksa yahut bu yetenek bugün olduğu gibi elinden cebren alınmışsa, kendisine yeten bir iç dünya inşa etmeye bir türlü vakit bulamıyorsa; sıkılma duygusu bu kez kişiyi, kendini çeşitli oyalayıcı sosyal ortamlara atma, olmazsa birtakım oyalayıcılarla vakit geçirme gibi meşgaleleri tercihe itebilir.
Dünya sisteminin hegemonyası içinde en az bedel ödeyerek edinilecek yer uşaklıktır. Uşakların her hangi bir düşüncesi, herhangi bir iddiası olması gerekmez. Hizmetine girdikleri gücün verdiği emirleri usluca ve üzerinde düşünmeden yerine getirmeleri yeter. Uşaklar doyurulurlar ve giydirilirler. Zaten onların gözünde uşaklığı cazip kılan da budur. Türkiye'de durumları itibariyle, bütün dertleri şu dar-ı dünyada geçinip gitmek ve hoşça vakit geçirmek olduğundan sağcı veya solcu değildirler, ama gerektiğinde her ikisinden imiş gibi görünmek vazifeleri arasındadır. Tasma izlerini örtecek kadar kabarık tüyleri olabilir veya yağlı boyunları bu izleri göstermeyebilir. Türkiye'de uşak ruhluların ensesi kalındır.
sanat insanın olağan tabiatı ile yüksek potansiyelleri arasındaki vasıtadır şeklindeki bir cümleyi de nereden duyup da hatırladığımı, neden şimdi anladığımı da bilmeden üstelik. alaka kuramadan. ama inanarak, vakit var. hatırladıysam mutlaka bir anlamı vardır. hatırlayabileceğimiz her şey öyle ya da böyle anlamlıdır. kendimle ilgili çok az anım var.
kendimle ilgili**Kitabı okuyor
Aah ah
"Otoban açılmaya başladı, yani sanırım yarım saat içinde orada olacağım. Sanırım dört ay içinde de oraya taşınacağım. Bundan bir yıl sonra nişanlanacağız ve ondan bir yıl sonra da evlenmiş olacağız. Bence çocuk yapmadan önce biraz baş başa vakit geçirmeliyiz, sen ne dersin? Yani, belki 30 yaşında ilk çocu ğu yaparız. İkincisini de 33 ya da 34'te yapsak fena olmaz. Senin biyolojik saatini göz önüne alırsak, üçüncüsü için 38 gibi çalış maya başlarız. 55'e geldiğimizde çocuklar üniversiteye başlayıp evden taşınmış olurlar. 65 civarında yuvamız boşalmış ve emek. li olmuş oluruz. Birkaç kez dünyayı turlarız. 60 yaş artık günü- müzde 40 sayılıyor, bunu biliyor muydun? O yaşta hâlâ dinç ve hayat dolu olacağız. 70 yaşında dünya turundan döneriz, bu da bize torunlarımızla geçirmek için on ya da yirmi yıl falan bırakır. Sen bahçe işleriyle uğraşırsın, ben de heykelciliğe falan başlarım. 90 yaşında da ölürüz. Sana uyar mı?"
Sayfa 162 - BenKitabı okudu
Reklam
“Onu kaybetmekten korktuğumuz an, diğer bütün insanları unutuveririz. Onu elimizde tutabileceğimizden eminsek, hiç vakit geçirmeden kendisine tercih ettiğimiz diğerleriyle arasında karşılaştırmalar yaparız. Bu telaş ve güven, bir haftadan diğerine değişebildiğinden, karşımızdaki kişi bir hafta hoşa giden her şeyin kendisi için feda edildiğine, ertesi hafta ise kendisinin feda edildiğine tanık olabilir bu böylece uzun müddet devam edebilir.”
Sayfa 83
Seni seviyorum . Ama nasıl , avuçlarımda camdan bir şey gibi kalbimi sıkıp parmaklarımı kanatarak kırasıya , çıldırasıya ..
Kendini çok sıkıştırıyor ve çok hırpalıyorsun.Bu kadar büyük başarılar beklediğin sen'i hiç sevmiyor ve hiç hoş tutmuyorsun.Biraz şefkat göstersene kendine. —Korkuyorum ben. —Haklısın,hepimiz bir şeylerden korkuyoruz.Seninle birlikte sınava girecek herkes korkuyor.Kimse başaracağından emin değil.Bundan doğal ne var? —Ben korkmamak,başaracağımdan emin olmak istiyorum ama. —Herkes korkabilir ama sen korkmamalısın,öyle mi? —Öyle. —Neden,senin bir eksiğin mi var? —Neden eksiğim olsun,fazlam var. —Korkarak,kendini hırpalayarak çok vakit kaybettiğinin farkında mısın? —Ne yani,hep ders mi çalışmalıyım? —Bir yandan yaşadığını hissedip bir yandan mücadeleye devam etmek galiba en güzeli,çünkü hayatta sınavlar hiç bitmiyor.
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.