Fiziksel veya zihinsel engelli bir insanın herhangi bir başarı hikayesi ile karşılaştığımda kendime şu öğüdü veririm; 'Bu başarının normal olduğunu kabul et ama onu normalleştirme...'
İlk bakışta kendi içinde çelişkili gibi duran bu ifadeyi biraz daha açmakta fayda var. En kalabalık kişisel gelişim seminerlerinden tutun da mahalle kahvesindeki ya
Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.Bundan hiç şüphe yok.Kim eskiden herşeyin yolunda gittiğini iddia edebilir ki!?Eskiden de bazı şeyler yolunda gitmiyordu.Eğer her şey yolunda gitseydi, şimdi yaşadıklarımız karşısında bu derece çaresiz kalabilir miydik? Aslında herşey eskisinden de daha iyi olabilir, eğer hayatında bazı şeyleri değiştirmeye
Sen ki, güzelliklere aşık, hayata bağlı, umudu hep içinde taşıyan, arkadaş canlısı, dost biriydin Ali'm. Sen ki, çevrendeki edebiyat dostlarınla en güzel sohbetlerini yapardın. Sen ki, edebiyatımıza en güzel eserlerini kazandırdın. Ama "Karanlık Güç"ler yazmana izin vermedi. Çünkü onlar emeğe düşman, onlar güzele düşman, onlar umuda
Hakan Günday romanlarından herhangi bir karakter, intihar etmeden önce bir mektup bırakmış olsa, bu mektup nasıl olurdu?
Kitaplardan cümleleri deyim yerindeyse, cımbızla aldığımda ortaya şöyle bir mektup çıktı; Biliyor musun, bir gün, bir dostum bana: 'Bir ölüye göre fazla nefes alıyorsun.' demişti. Başta yadırgamış, ama sonradan ona
Aylar öncesinde bu kitaba inceleme yazmak istediğimde sadece bunları yazabilmiştim. "Nereden başlayacağımı bilmiyorum, ne anlatacağımı bilmiyorum, nasıl ifade edebileceğimi bilmiyorum. Jack London'un Martin Eden'inden sonra ilk defa bu kadar kararlı bir kişilik gördüm. İlk defa felsefesinden hiçbir şekilde taviz vermeyen bir adam
Hepimiz her şeyde aşağı yukarıyız.
Düş gücü fazlalığı ya da eksikliği ikisinden birine sahip olmanın verdiği kıvanç, yok kıvanç olmadı. İç rahatlığı? Haah bu biraz daha anlam bütünlüğüne yakıştı. Anlam bütünlüğü daima önemlidir. İnsanların dinlememek, dinlese de anlamamak gibi naçiz yetenekleri büyüdü, gelişti son zamanlarda ancak anlam
İ N T İ H A R !
7 harf 3 hece!
Hayatın ne getireceği belli olmuyor.
Bazen de ne götüreceği.
Bir bakıyorsun asla yapmam dediğin şey ile başbaşa kalmışsın.
"İnsanlar intihar eden birinin cenazesine nadiren çiçek gönderiyorlar." (s. 376)
Kimsenin ne yaşadığını bilemezsin.
Kimsenin ne ile sınandığını...
Kimin acısının ne boyutta
İstasyondan iner inmez
Seni metrolar başka beni başka tarafa
götürsün.
Zararı yok!
Yalnız gine böyle kumral akşamüstleri
Yapayalnız kaldığım kasım akşamları
Buruşuk manton, dağınık saçların, mürekkepli ağzın
ve hemşire
Çehrenle
-Ayaklarını bir sandalyeye dayayıp-
Bana iki satır bir şey söyleyeceksin:
"Bugün ne yaptın, çalıştın mı?"
İstersen sonra kalkar, gezmeye gidersin
Bensiz...
Sen bilirsin.
Bir kitap sitesinde en çok karşılaşılabilecek şey kitap tavsiyesi istemek, bana da soruyorlar haliyle insanlar. Erhan bugün Allah için ne yaptın diye, onları öteleyerek kitap tavsiyesi isteyenlere dönüyorum hemen. Zor iş bir kitabı tavsiye etmek, sonuçta kefil olmak gibi bir şey kredi çeken birisine. Beğenmezse eğer tavsiyeyi alan okur ,
Hayatında bir tane köy romanını eline almayan, birkaç tane Türk Klasiğini dahi okumayan insanların köy çocukları üzerinden çıkar sağlamasına göz yuman kitleler kandırıldık, aldatıldık demeye mahkûmdur. Toplumcu Gerçekçi Edebiyat sizlere yapılan yardımları reklam "gösteriş" olarak yansıtan çıkar sahibi insanları ayırt edebilmeniz