• Karabasan gibi bir gelecek atmosferi… Geceleyin sokakları terörize eden, yaşamları şiddet üzerine kurulu gençler ve bu hikâyenin antikahramanı Alex... Yayımlandığı günden bu yana “kült roman” özelliğini kaybetmeyen Otomatik Portakal’ın 15 yaşındaki kahramanı, “iyi ya da kötü nedir?”, “İnsan özgür iradesiyle kaderini seçebilir mi?” gibi soruların yanıtlarını kurcalarken, şiddet dolu sahnelere Beethoven’ın, Mozart’ın müziği eşlik ediyor; Alex ve “çete kardeşleri” Pete, Georgie ve Aptalof, yarattıkları yepyeni dilin kelimelerini okurun zihnine kazıyorlar. Ünlü yönetmen Stanley Kubrick tarafından 1971’de filme de çekilen Otomatik Portakal tüm zamanların en sarsıcı romanlarından.
• Mükemmel bir perspektifle ele alınmış ve detaylarda derin anlamlandıran bir kitap. Müthiş bir son yazıldığını söyleyemem, sonda tatmin edici bir veda olmuyor bu kitaba.
• İyilik kişinin içinden gelir. Kişi iyiliği seçebilmelidir. Kişiye seçme hakkı tanınmazsa, o kişiliğini yitirir.
• Yaşam çok aldatıcıdır. biliyor musunuz? Tam hedefe yaklaştığını sandığın anda eline kauçuk gelir!!
Onun için ; Doğum ve ölüm dışında , başka hiç bir şey gerçek olarak adlandırılamaz.
• Herkese keyifli okumalar!