Hikmeti kavramadan hüküm vermek, aklın bir skandalıdır. Bugün İslam dünyasının temel sorunlarından biri de burada yatıyor: Hayatımızda çok fazla hüküm, çok az hikmet var. Hükümler vererek hayatı birtakım mühendislik kurallarına bağlamak ve böylece her şeyi kontrol altına almaya çalışmak bize zihnî bir konfor getirebilir fakat hakikati ve insanı büsbütün ıskalamamıza da neden olabilir.
"Onlar, bulaşık yıkamak, tuvaleti temizlemek ya da bahçede çalışmak gibi basit günlük işlerin kutsallığını görürler. Kadınlar sıradan işleri
yaparken beslenir ve iyileşirler.
Genellikle içsel dişili bulma sürecinde kadın kendisini Hestia ile, İçindeki Bilge Kadın'la
özdeşleştirir.."
"Davranışları öngörülemeyen, duygusal olarak yakınlaşamayan, sevgi ve iyilik göstermeyen birini mutlu etmeye, sevgisini kazanmaya çalışmak eski bir hikaye değil mi? Eski ve sebebi Ebeveynlerimiz
Hayatın içinde azmetmek, çalışmak, emek vermek her ne kadar tek çıkar yol gibi görünse de bazen bunlar yetmiyordu başarı göstermeye. Şans, talih, kısmet... Adına her ne diyorsak başarı için birçok unsur bir araya gelmeliydi."
Bir çok kez, sırf karşılarındaki bu küçük çocuğa ilgi gösterdiklerini kanıtlanmak için sordukları adet yerini bulsun cinsinden soruların ardından (ortaya sunabilecek başka bir şeyleri olmadığı için, konuşkan ve sevimli biriymiş gibi görünmeye çalışmak, bu ikincil babaların elindeki tek kozdu) babam ve arkadaşları beni falan unutur, eski günlerden
Evet, temelleri yıpratılmış bir binanın odalarını tamir ve tezyine çalışmak, o binanın yıkılmaması için ne derecede bir fayda temin edebilir? Köklerinin çürütülmesine çabalanan bir ağacın kurumaması için dal ve yapraklarını ilâçlayarak tedbir almaya çalışmak,o ağacın hayatına bir fayda verebilir mi?
Islaklığın da dereceleri vardır. Tarlada, yağmur altında ayakta durup suyun yavaş yavaş bütün vücuduna işleyişini duyarak akşama kadar çalışmak, her babayiğidin harcı değildir.
Sayfa 337 - Amaç Temel Yayınları, 1987. Çeviri:Suna GülerKitabı okudu