Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
İslamca yaşamak dünya ve hayat karşısında etkin bir tavır takınmakla gerçekleşebilir. Bu etkinlik, hayra yönelirken gösterilmesi gereken bir etkinlik olduğu kadar, şer karşısında takınılacak tavrın da gereğidir. Nitekim, Huzeyfe b. el-Yeman, çarpıcı bir açıklıkla konuyu dile getiriyor: "Kim bir kötülüğe eli, dili ve kalbi ile engel olursa vazifesini yapmış olur. Müslümanlardan kim de kötülüğe kalbi ve dil i ile engel olup eli ile (kuvvetle) engel olmazsa hakikatten bir bölümünü terketmiş olur. Yine Müslümanlardan kim bir kötülüğü sadece kalben tenkit ederse, hakikatin iki şubesini terketmiş olur. Müslüman l ardan kim bir kötülüğü kalbi ve dili ile düzeltmeye gayret etmezse, işte o yaşayan bir ölüdür."
Ayrıca duvarlar böyle huşu uyandıran bir egemenliğin tekabül ettiği bozulmamış ulusluk imgeseline de katkıda bulunur. Sağlam, yüksek ve vakarlı duvarlar, biz/onlar, iç/dış, hukuk/hukuk dışı ayrımlarındaki bulanıklaşmayı bu ayrımların fevkalade çarpıcı bir görsel simgesi ile telafi eder. Duvarlar, biz ile onlar, bizim alanımız ile onların alanı, iç ile dış yerli ile yabancı arasında ayrım yapmak için emsalsiz araçlardır.
Sayfa 125Kitabı okudu
Reklam
Cengiz Aytmatov, kitabında “mankurt” kavramı ile ilgili çarpıcı bir şekilde sosyolojik bir saptama yapar. “Mankurt”, geçmişini unutmuş, bedeniyle ve ruhuyla karşı tarafın emri altına girmiş, yeni efendisine yaranmak için kendi değer yargılarına, ölçülerine, ailesine ve halkına bilinçsizce ihanet edenlerin ortak adıdır.
258 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Olağanüstü yakışıklılığı ve masumiyetiyle kadın erkek herkesi büyülercesine kendine hayran bırakan soylu Dorian Gray.. Ona hayran olanlardan sadece biri ressam Basil Hallward, Dorian'ın bir portresini yapmak ister ve Dorian kabul eder.Basil'in aslında Dorian'la hiç tanıştırmak istemediği dostu Lord Henry narsist kişiliğiyle Dorian'ı manipüle etmeye başlar. Dorian kendi portresini hayran hayran izlerken Lord Henry acı bir gerçeği farketmesini sağlar. Dorian gün geçtikçe yaşlanacak fakat bu portre her zaman genç ve yakışıklı kalacak. O an bir dilek tutar ve bütün hayatı boyunca bu dileğinin bedeli öder. Kendisi genç kaldıkça ruhu kirlenen kibir abidesi bir adama dönüşür. Çarpıcı hikayesi ve akıcı anlatımıyla harika bir kitaptı.
Dorian Gray'in Portresi
Dorian Gray'in PortresiOscar Wilde · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202372,5bin okunma
Ekmek Kathe Kollwitz’in en etkileyici resimlerinden ilki, “Ekmek” taş baskısıdır. Resimde iki tane küçük çocuğu olan sırtı bize dönük bir kadın görmekteyiz. Çocuklar annelerinin eteğini çekiştirmekteler. Muhtemelen açlar ve annelerinden bir şey bekliyorlar. Bize göre soldaki çocuk, annesinin yüzüne çaresizce bakarken yine bize göre sağdaki çocuk, annesinin sağ elinden bir şeyler yemekte. Sonuç itibariyle, burada bir çocuğuna gizlice yemek verirken diğer çocuğuna yemek veremeyen bir annenin çaresizliğini görmekteyiz. İnsanı yüreğinden yakalayabilecek kadar sade ve çarpıcı bir resim. Sırtı dönük insana duyulan merhamet duygusu ise, resme bakanı ilk dakikadan içine çekiyor. Alıntı
120 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
KNUT HAMSUN "Victoria" 19.yüzyılın sonları.Norveç'in taşrasındaki bir sahil köyünde,değirmencinin oğlu Johannes şair olma hayalleri kurmaktadır.İlhamıni ise "sarayın efendisi"nin kızı Victoria'dan alır.Bu genç kadın sonunda arzuladığı genç adam ile yoksullaşan ailesine olan bağlılığı arasında bir seçim yapmak zorunda kalacaktır. İki genç fidanın çarpıcı ve lirik romanı. Kavuşulsaydı eğer;aşk,aşk olmazdı.
Victoria
VictoriaKnut Hamsun · Can Yayınları · 20231,002 okunma
Reklam
400 syf.
·
Puan vermedi
Briefe an Milena
“Bir gün gerçekten ihtiyacım olduğunda ve senden gelmeni istediğimde, hemen geleceğin umudu kalsın bende ama şimdi gelmesen daha iyi çünkü yine gitmek zorunda kalacaksın.” Mektuplarla örülmüş bir aşk hikâyesidir. Kafka’nın Milena’ya 1920 Nisan’ında, yağmurlu bir günden söz ederek başlattığı yazışmalarla dolu mektuplarını konu alan eser. Umutsuz bir aşk ilişkisidir bu çünkü Milena Viyana’da, mutsuz bir evlilik sürdürdüğü kocasıyla birlikte yaşamakta, Kafka ise tüberküloz tedavisi için sanatoryumda yatmadığı zamanlarda yaşamını Prag’da sürdürmektedir. Yazarın aşkını, kaygılarını ve çaresizliğini paylaştığı bu mektuplar, hem bir aşk romanı hem de yazarın iç dünyasının en katıksız, en çarpıcı anlatımıdır.
Milena'ya Mektuplar
Milena'ya MektuplarFranz Kafka · Can Yayınları · 202354,5bin okunma
"1970 tarihli bir araştırma makalesinde, Yale Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden iki psikiyatr, ALS hastalarına ilişkin çarpıcı benzerlikler kaydetmişlerdir. Bunlar, yardım isteyememek veya almamak ve olumsuz olarak nitelendirilen duyguların kronik olarak dışlanması. Başkalarının yardımına başvurmadan, durmaksızın sıkı bir şekilde çalışmak yaygın bir özellik diye kayıt düşülmüş. Öyle görünüyor ki korku, kaygı ve üzüntü... sürekli inkar edilmekte, bastırılmakta ve soyutlanmaktadır. "
Güçlü tutku eleştirel aklın uyan­masını engeller, ama tutku nesnesinin iradi eleştiriye tabi tutulması mümkün olursa, tutku yok olma tehlikesiyle kar­şı karşıya kalır. İyi bulunmuş saçma gerekçelerle dışarıdan en iyi tahkim edilmiş tembelde bile, çalışma mutluluğunun aylak bir yaşam karşısındaki üstünlüğünün kanıtları çarpıcı biçimde gözler önüne serildiği anlarda çalışmaya koyulma şevki görülür: İşte bu anlar daha sonra pişmanlıktan azade bir tembellik yaşamını imkansız kılar.
Bir gün, bu sessiz yaşam dünyasında, sana kesik dilini göstermek için ağzını açan, çarpıcı ve şehvetli büyük bir yılan çıkacak karşına. Eski zayıflık, eski alçaklık yenilmiş olacak. Aldatıcı kelimeye artık kanmayan, pinti Yahudi bostancının elmalarıyla artık beslenmeyen Havva ölecek. Ve bu zaferi kutlamak için hiçbir marş okumayacaksın!
Tutuklunun KehanetiKitabı okuyor
Reklam
Sen hissetmiyorsun diye Dünyanın dönmediğini savunamazsın...
Bilinmeyen sanatçıların ayakta kalmayı başarmış çarpıcı yapıtları, bizim onlar ve onları yaratanların yazdığı ve yaşantıları arasında bir ilişki kuramayışımızla etki ve varlıklarından hiçbir şey yitirmez.
Sayfa 34
479 syf.
1/10 puan verdi
Hikmet Benol, toplumdaki yoğun kargaşanın temelinde yatan gerçekliği araştırırken, gerçeklerle içtenlikle ilgilenmenin toplumu yönetenlerce tehlikeli görüldüğünü seziyor ve “oyun oynuyormuş gibi ilgilenme” yolunu seçiyor. Kişinin kendiyle savaşmasını ve yenmesini, kendini dönüştürmesini önemli bir sorun olarak algılamaya çağıran, çarpıcı ve sarsıcı bir roman.
Tehlikeli Oyunlar
Tehlikeli OyunlarOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202230,9bin okunma
176 syf.
9/10 puan verdi
ᴢᴀᴍᴀɴıɴ ʏᴀɴᴋısı • sᴇʀᴅᴀʀ ᴄ̧ᴀᴛᴀᴋ #kitapyorumu “sevdiğim herkes gittiyse ben neden buradayım?” uzun zamandır okuduğum en iyi kitaplardan birinin yorumuyla geldim bugün. başkarakterimiz, eser’in ilk gençlik yıllarından başlayarak hayatına konuk oluyoruz. ilk aşkı müzeyyen sayesinde nasıl yaşıtlarından farklılaşıp okumaya ve kitaplara yöneliyor, bu okumalarının akabinde yazmaya devam ediyor… ilk aşkı müzeyyen’den sonra zeynep ile diyar diyar geziyor. bizde bu gezintide eser’e eşlik ediyoruz. fakat bu gezintinin sonunda annesi hastalandığı için tekrar memleketine dönüyor eser ve biz çok çarpıcı bir gerçekle burun buruna geliyoruz. sizce bu gerçek nedir? eser kendiyle ilgili neyi öğreniyor? evlenmek üzere olduğu zeynep bir anda neden ve nasıl ortadan kayboluyor? daha bir çok soruyla bizi şok eden müthiş bir finaldi. ben okurken sonunu asla bu şekilde tahmin etmemiştim. hem üzüldüm hem de gerçekten inanamadım. yazarın kalemi oldukça akıcı ve sizi tek bir satır bile sıkmadan içine alıyor. cümlelerin arasında eser’in dünyasında kayboluyorsunuz. ben başlarda anı tarzında bir kitap olacak gibi düşünmüştüm fakat harika kurgulanmış bir hikayeydi. betimlemeler, kendimize yöneltebileceğimiz anlamlı sorular, şimdiye kadar gözümüzden kaçan kıymetini bilemediğimiz anılarımız… güzel bir sorgulama serüveni oldu benim için. bu kitabı okumayan çok şey kaçırır. muhakkak okuyunuz.
bir kare mavi
bir kare mavi
Zamanın Yankısı
Zamanın Yankısı
Serdar Çatak
Serdar Çatak
Zamanın Yankısı
Zamanın YankısıSerdar Çatak · Martı Yayınları · 202426 okunma
112 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Suçu Toplum Hazırlar, Suçlu İşler.
l 1982'de Nobel edebiyat ödülünü alan eser, yazarın ülkemizde en çok okunan eseri ve benim de bu nedenle kendisiyle tanışma kitabım oldu. Yazarın çocukluğunu geçirdiği kasabada yıllar önce yaşanmış bir namus cinayetini anlatmaktadır. Gabriel Garcia Marguez, 23 yıl sonra yaşadığı kasabaya gelir ve olayın şahitleri ile konuşmalarından yola
Kırmızı Pazartesi
Kırmızı PazartesiGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202177,5bin okunma
131 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
“Saçma tiyatro’ geleneğinden beslenerek yaşamın absürdlüğünü, birey-birey, birey-aile, birey -toplum iletişimsizliğini vurgulayan birbirinden güzel öykülerle selamlıyorum sizi. “Elalem örgütünün” dayattığı otoriteyi ve kabuğunu kıramamış bireyin içsel şartlanmalarını ironinin dayanılmaz hafifliği ile kuşatarak nahif ama çarpıcı cümleleriyle yerle yeksan eden Jane Bowles ile… Niceliğin değil niteliğin öne çıktığı, rüzgarı yazmanın acı verici hazzından menkul öyküler. Okumaktan en çok keyif aldığım Araf’tan “ikilemler” dünyasından seslenmiş bize. Düş ile gerçeğin, dişil ile erilin, günahın baştan çıkarıcılığı ile arınmanın kefaretinin ve daha nicelerinin dualitesinden … Demem o ki bunca edebi yeteneğine rağmen hayatı boyunca bir roman (Ağırbaşlı İki Hanımefendi), bir oyun (Yazlık Evde) ve bu kitaptaki altı kısa öykü harici bir şey yazmayan, tasarladığı iki romanını da tamamlayamadan felç geçiren Jane Bowles’ın literatüre armağan ettiği eserleri ıskalamayalım.
Açık Havada Bir Gün
Açık Havada Bir Gün
Açık Havada Bir Gün
Açık Havada Bir GünJane Bowles · Metis Yayıncılık · 200513 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.