#kitapyorumu #seldaileoku
#çingenegelin
KAFATASI KURTÇUKLARLA DOLU BİR CESET...
DÜĞÜNLERİNE GÜNLER KALA KAN DONDURUCU BİR YÖNTEMLE ÖLDÜRÜLEN İKİ KIZ KARDEŞ VE İKİSİ DE ÇİNGENE...
.
Kanım dondu yeminle... Yok böyle bir ölüm şekli... Yedi yıl arayla sadistçe işlenen iki cinayet vakası, benim de dengemi bozdu.
.
Yalnız şöyle bir gerçekte vardı.
Her sabah yataktan bir ceset kalkıyor dişarı çıkıyor insanlara rol yapıyor, mutlu görünüyor ve eve gelip kendi yalnızlığında saatlerce müzik dinleyip boş duvarları izliyorum
10 Haziran 1617 sabahı Kulaksız Kabristanı’nda hatun kişi mezarı üzerinde, biri hanım üç ceset bulundu. Erkekler mezara kapaklanmış, kadın da erkeklerden birine sarılmış vaziyetteydi. Devrin ases teşkilatı aylar sonra üçünün de aynı vakitte öldüğünü açıkladı; aşk yüzünden…
İskender Pala'nın okuduğum ilk kitabı. Açıkçası dilinin ağır olacağını düşünerek biraz tereddütlü yaklaşmıştım fakat tam tersi dili o kadar akıcı geldi ki sıkılmadan tüm hikâyeyi okudum.
Kitap adından da anlaşılacağı üzere bir aşk hikâyesinden bahsediyor. Ancak bu günümüzdeki aşklar gibi değil. Çok farklı, çok özel ve çokça özlem barındıran bir aşk. Kaknusia, Bahşı, Gunala ve Evrennik İshak çemberinde dönen hikâye, beni çok etkiledi. Önereceğim ve tavsiye edeceğim kitaplar arasında yerini aldı.
Aşk Hikayesiİskender Pala · Kapı Yayınları · 20231,574 okunma
Gazze’de her gün toplu mezarlar açılıyor, bunlar soykırımın sembolleri, yüzlerce ceset, bazıları Doktor, çocukları görüyoruz, langırt masasının yanında parçalanmış, AB ne yapıyor ? Bazı arkadaşlar israili savunma yarışında, gerçekten, utanmıyor musunuz ? Gidin evinize, ve bir dahada çıkmayın, AB israile ilave milyarlar veriyor, bizler AB olarak birçok ülkeye silah ambargosu uyguladık, ya israil ? İsrail işgalci, bu kadar silahı ne yapacak ? Filistin’lileri katledecek, Avrupa suç ortaklığını sürdürmeden bu olamazdı” Belçika Milletvekili Marc Botenga, Avrupa Parlementosunda, Avrupa’lı Milletvekilllerine insanlık dersi verdi
Gazze’de her gün toplu mezarlar açılıyor, bunlar soykırımın sembolleri, yüzlerce ceset, bazıları Doktor, çocukları görüyoruz, langırt masasının yanında parçalanmış, AB ne yapıyor ? Bazı arkadaşlar israili savunma yarışında, gerçekten, utanmıyor musunuz ? Gidin evinize, ve bir dahada çıkmayın, AB israile ilave milyarlar veriyor, bizler AB olarak birçok ülkeye silah ambargosu uyguladık, ya israil ? İsrail işgalci, bu kadar silahı ne yapacak ? Filistin’lileri katledecek, Avrupa suç ortaklığını sürdürmeden bu olamazdı” Belçika Milletvekili Marc Botenga, Avrupa Parlementosunda, Avrupa’lı Milletvekilllerine insanlık dersi verdi
Gece demlenirler göz kapaklarımda
Mor ceset torbaları taşıyorum
Kaç harf iflasını açıklamışken yokluğunda
Şimdi ben
Nasıl senin geçmediğin cümle kurmaya cüret edebilirim
Kalem mürekkebe küs
Hece kelimeye
Ben hasretin meyhanesinde
Oluk oluk özlem içerken
Şimdi ben
Senin yanımda olmadığın bşr evrende yaşamaya katlanabilirim
“Yalnızlığın bittiği yerde, pazar yeri başlar; pazar yerinin başladığı yerde de büyük oyuncuların şamatası ve zehirli sineklerin vızıltısı başlar.
…
Ben insanlar arasına ilk gidişimde, yalnızlara özgü bir delilik ettim, büyük bir delilik: pazar yerinde göründüm.
Ve herkese söz söyleyeyim derken, kimseye söz söylememiş oldum. Akşam olunca da, ip cambazlarıyla cesetler yoldaşlarım oldular, kendim de hemen hemen bir ceset gibiydim.
Halbuki, yeni sabahla birlikte yeni bir hakikat doğmuştu bana; o zaman öğrenmiştim şöyle demeyi: ‘Bana ne pazar yerinden, yığından, yığın-gürültüsünden ve uzun yığın-kulaklarından!’
Ey yüksek insanlar, şunu öğrenin siz benden: pazar yerinde kimse inanmaz yüksek insanlara. Yine de konuşmak istersiniz orda, keyfiniz bilir! Ama yığın göz kırpar: ‘Eşitiz biz hepimiz.’”