Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
208 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Kitap, neredeyse Shakespeare'in bütün eserlerinden parça parça (en iyi yerlerinden seçilerek) alınıp bir araya getirilmesinden oluşuyor. Bu bölümlerde yapılan en iyi çeviri kime aitse kitapta o çeviri karşımıza çıkıyor. Okurken bunu fark ediyoruz. Zaman zaman Can yücel, zaman zaman Turan Oflazoğlu kimi yerlerde ise Cevat Çapan çevirileri çok hoş ve zevkli bir okuma yapmamızı sağlıyor. Kitapta Shakespeare'in şairane oyunlarından en güzel bölümler karşımıza çıkıyor. Uyarmak isterim ki bu eser tek başına bir sürü eserin belli başlı yerlerinden alıntılar yaparak oluşturulmuş bir kitap. Bunu bilmekte fayda var. Yine de severek okudum. Zaten konu Shakespeare olunca sevmemek biraz zor. Tavsiye ederim.
Sen Aydınlatırsın Geceyi
Sen Aydınlatırsın GeceyiWilliam Shakespeare · Sözcükler Yayınları · 2014837 okunma
368 syf.
10/10 puan verdi
Elijah Elijah Elijah...(❁´◡`❁)uzun zaman sonra okuduğum en mükemmel erkek karakterdi. Single mom tropu normalde de severim ama böyle mükemmel karakterlerle yazılınca tadından yenmez bir kitap çıkmış ortaya. Elijah, Hadley ve özellikle de Lucy hepsine ayrı ayrı aşık oldum. Yazar erkek kahramanımızı biraz bad boy yazmaya çalışmış ama yine de baştan ayağa nazik, düşünceli ve kibar bir centilmen yaratmaktan kutulamamış. Çocuk sevmemesine rağmen Lucy ve Eli ile bu kadar iyi anlaşması, en başından ne istediğini bilmesi ve son ana kadar bunun için uğraşması... Paragraflarca Elijah hakkında yazabilirim dostlar öyle mükemmel biri(˵ ͡° ͜ʖ ͡°˵) Hadley'i de es geçmeyelim. Yaşına rağmen kusursuz bir ebeveyn olmak için elinden geleni yapmış ama hayatın kazığını yemekten kurtulamamış genç ve bekar bir anne. Sadece Scott ve ailesine karşı pasif olması beni sinirlendirdi ama onun dışında 4 4lük karakterdi. Yani uzun lafın kısası alın, okuyun, okutun. Sadece çeviri kısmı çok kötüydü ama bu bile puan kırmama sebep olmadı, yapabiliyorsanız orijinal dilinde okuyun derim;)
Senden Bir Parça
Senden Bir ParçaMichelle Gross · Ren Kitap · 2024459 okunma
Reklam
210 syf.
·
Puan vermedi
1-2 saat içinde okudum. kolay okunuyor, çeviri iyi , Çin devrimi hakkında bilgi edinmek istemiştim. Edindiğimi söyleyebilirim, bilgi kitabı okumuştum ama Şerif Mardin gibi yazılı eserlerden öğrenmek daha gerçekçi gibi geliyor. Fugui sanki çin di. 'komün' ün ne olduğunu çok güzel anlatmıştı. komünizm fikrinin ekonomik sistemin daha doğrusu günümüze uygulayabilmenin ne kadar imkansız olduğunu anlıyor insan yıkmak kolay ama inşa etmek zordur. bu devrim sırasında milyonlarca insanın açlıktan öldüğünü okumuştum bu roman da onu doğruluyor.
Yaşamak
YaşamakYu Hua · Jaguar Kitap · 201633,5bin okunma
264 syf.
·
Puan vermedi
Zalim Bir Arzu: Daha Erken Okumak İsterdim
Her ne kadar doğru bir istek olmadığının farkında olsam da; bu kitabı daha erken bir dönemde okumak isterdim. Yaklaşık on yıl öncesine kadar daha fazla kurgu eser (özellikle roman) okurdum ve hayatımı şekillendirmem konusunda bana yardımcı olurlardı bu eserler (ya da zarar verirlerdi). Yıllar sonra geri dönüp baktığımda şu tahlili yapmıştım.
Yakaza
YakazaSadık Yalsızuçanlar · Timaş Yayınları · 2013149 okunma
70 syf.
·
Puan vermedi
YENİ YOLA UZANAN İLK ÇIĞIRLARDAN MÜREKKEP GEÇMEZ ZAMANIN KİTABI “MARLBORO SPARRING MARLBORO” Muhammet Durmuş’un ilk şiir kitabı olan Bekleyişler kitabı 2021’de ‘Ötüken Neşriyat’ tarafından yayımlanmıştı. İkinci şiir kitabı Marlboro Sparring Marlboro ise Ocak’ta Matruşka yayınlarından çıktı. Henüz çiçeği burnunda. Durmuş’un şiirlerini
Marlboro Sparring Marlboro
Marlboro Sparring MarlboroMuhammet Durmuş · Matruşka Yayınları · 20243 okunma
142 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
MEŞA SELİMOVİÇ-SİS VE AYIŞIĞI “FAKAT İNSANLAR BAŞKA BİR DÜNYANIN VAR OLDUĞUNA İNANAMADIKLARI İÇİN ŞU ISSIZLIĞI BIRAKAMIYORLAR.SAHİPLENDİKLERİ ŞEYLERİ ELLERİNDEN BIRAKSALAR BİR ŞEY KAYBETMEZLER AMA ONLARI DAHİ KAZANAMAYACAKLARINDAN KORKTUKLARI İÇİN BİR KÖŞEDE SUSUP BEKLİYORLAR ÖYLECE.” İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI SIRASINDA NAZİ ALMANYASININ İNSANLARI BASKILADIĞI DÖNEMDE YUGOSLAVYA’DA GEÇEN, EVİNİ ZORUNLU OLARAK PARTİZANLARLA PAYLAŞMAK ZORUNDA KALAN YOVAN VE ŞEHİRDE BÜYÜMÜŞ, KÖY HAYATINI VE YAŞAMINI SORGULAYAN LUBA’NIN HİKAYESİ.. KURGU GÜZEL OLMASINA RAĞMEN, ÇEVİRİ ÖYLE KÖTÜ Kİ OLAYLAR VE KİŞİLERİ BAĞDAŞTIRABİLENE KADAR ÇOK YORULDUM. YAZAR DA BUNU FARK ETMİŞ OLMALI Kİ KİTABIN SONLARINA DOĞRU KARAKTERLERİN KENDİLERİ ÜZERİNDEN HAYATI VE SEVGİYİ, YALNIZLIĞI VE KALABALIKLIĞI SORGULADIĞI YAŞAMLARINI ENFES CÜMLELERLE BETİMLEMİŞ.. KİTAP ZAMAN KAYBI DİYEMEYİZ ANCAK KOPUKLUKLAR OKUMAYI OLDUKÇA ZORLAŞTIRIYOR.HER ŞEYE RAĞMEN; OKUMAYA DEVAM! #bitavsiyemvar
Sis ve Ay Işığı
Sis ve Ay IşığıMeşa Selimoviç · Saltokur Yayınları · 202092 okunma
Reklam
...yaptığı şeyin büyülü bir tarafı olduğuna inanıyordu. Bir yazarın zihninden, ruhundan, kalbinden kopup kâğıda dökülmüş kelimelerin başka bir dilde nefes alması, yaşamaya başlaması demekti çeviri yapmak. Bu yüzden yazmanın kendisinden daha az değerli olduğu da düşünülmemeliydi. Çeviri yapmak tarihin bir anında dahil oluverdiği insanlığın mirasına bir katkıda bulunmak demekti, kültürel alan dedikleri bir şeyin içinde kültürel sermayeyle hayatını kazanabilmek demekti, en önemlisi de çeviri yapmak kelimelerle oynamak, yazıyla hemhal olmak demekti.
Sayfa 47 - YKYKitabı okuyor
148 syf.
6/10 puan verdi
·
15 günde okudu
Safveti Ziya, Serveti Fünun içerisinde en az eser veren yazar diyebilirim. Biz kendisini aşırı batı hayranlığı ve Cumhuriyet'in ilk yıllarında Atatürklü salonlar dahil her yerde verdiği protokol ve adabı muaşeret dersleriyle tanıyoruz. Kendi hayatının da salonlar arasında geçtiğini söylemek mümkün. Aslında, dönemine göre bence çok maharetli ve süslü kelimeli bir öykü anlatıcısı. Teknik açıdan zamansal olarak iyi bir eser olduğunu düşünüyorum. Özellikle kurgu içinde kurguyu fikir edinip esere yansıtmak muazzam iş. Toplumcu olmamak ve taklitçi olmakla eleştirildiği hususunda şöyle bir parantez açabilirim kendi adıma, evet modernite nazireleri var ama bazı yerlerden daha derin dersler çıkarmanın da mümkün olduğu bir eser. Çeviri veya batı edebiyatından izler taşıyor. Aynı cümlede hem Farsça, Arapça hem de Fransızca kökenli kelimeler ile karşılaşabiliyoruz. Sebebinin şöyle olduğunu düşünüyorum; dönem içerisinde dili ve işlerliğini denetleyen bir kurum yok, çeviri eser sayısı az olduğundan batı kökenli kelimeler olduğu gibi kullanılabiliyor. Çünkü örnek yok veya dönüşüm tercih edilmiyor. Bunun, hem divan hem de batı edebiyatı etkisiyle dilimizi arılıktan çıkardığını düşünüyorum. Ben daha toplumcu ve en nihayetinde milli unsur sevdalı eser sevdiğimden kendimi bulamadım. Döneme farklı bir yerden bakmak adına okunabilecek bir eser. Bu eser ve dönemsel bazı eserler için bir çeviri etkisi araştırması yapmak adına, esere daha betimsel bir yerden baktığım doğrudur. Arz ederim. :) #bookstagram #safvetiziya #salonköşelerinde
Salon Köşelerinde
Salon KöşelerindeSafveti Ziya · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20191,166 okunma
534 syf.
·
Puan vermedi
·
260 günde okudu
Bir şairin başucu kitabı olmasını anlarım fakat benim için bir yıldız kayar ve gecenin sonunda yolculuk biter. Uzun bir değerlendirme yazısını hak ediyor aslında fakat gecenin sonunda söyleyecek pek bir şey bırakmıyor insana. Çevirinin Sonuna Yolculuk başlığına yani kitabın sonuna geldiğinizde hem hikayeyi bir kez daha gözünüzün önünden geçiriyor hem de nasıl bir metinle yol aldığınızı anlıyorsunuz. Yiğit Bener, övgüleri kendisi almak istiyor, haksız sayılmaz: Müthiş bir çeviri.
Gecenin Sonuna Yolculuk
Gecenin Sonuna YolculukLouis Ferdinand Celine · Yapı Kredi Yayınları · 20224,069 okunma
15. Uluslararası İstanbul Tiyatro Festivali'nin en önemli etkinliklerinden biri Samuel Beckett'in Oyun Sonu başlıklı yapıtının İKSV— Dostlar Tiyatrosu projesi olarak sunumuydu. Bir Türkiye-Fransa ortak yapımı olarak gerçekleşen oyunu, Samuel Beckett ile önce oyuncu, daha sonra da yönetmen olarak çalışmış olan Pierre Chabert'in sahnelediği bu yapımda elinizdeki kitapta yer alan Genco Erkal çevirisi kullanıldı. Bu çevirinin öyküsünü şöyle anlatıyor Erkal: Yönetmen...iki kez İstanbul'a gelerek oyuncuları tanıdı. Oyunlarımızı izledi, masa başı çalışmalarını yaptık. Bu arada oyunun bugüne kadar yapılan çevirilerinin yetersizliğini gördük ve sonunda çeviri işi de üstüme kaldı. Chabert, Beckett tiyatrosunu çok iyi tanıyor. Onunla hem oyuncu hem yönetmen olarak yıllarca birlikte çalışıp, yakın dostu olmaktan gelen bilgisiyle bu tiyatronun özelliklerini bize aktardı. Beckett tiyatrosunda dilin önemini, dilin müziğinin, ritimlerin, tekrarların, susmaların inceliğini anlattı. Bir yazarı tanımanın en iyi yolunun onu çevirmeye çalışmak olduğuna bir kez daha inandım. Müthiş zor bir metin, çetin ceviz. Üç ayımı aldı. İngilizce metinle de karşılaştırarak, Beckett'in, kendi metnini başka bir dile çevirirken karşılaştığı güçlüklerden ve onlara bulduğu çözümlerden ders alarak kabul edilebilir bir çalışma metni oluşturdum. Provalar sırasında da onu geliştirdik.
Samuel Beckett Yüz Yaşında/Ayşegül YükselKitabı okudu
Reklam
Kök Türk ve Uygur Metinlerinin Aktarmaları Atsız, 5 İkinciteşrin 1933 tarihli (1. sayı) Orhun dergisinde Tunyukuk, 21 Mart 1934 tarihli (5. sayı) Orhun'da Köl Tigin, 23 Haziran 1934 tarihli (8. sayı) Orhun'da Moyunçur Kağan anıtlarının bugünkü Türkçeye aktarmalarını vermiştir. Tunyukuk (Atsız'da Tonyukuk) ve Köl Tigin
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Nefes kesen bir roman …
Bu kitaba “sayfalara nakşedilmiş film” desek mübalağa etmemiş oluruz zannımca. Alanında başarılı istihbarat ajanları bir bir ortadan kayboluyor. Bu ajanlardan birisinin, tamamen tesadüf eseri, Venezuela’da olduğu olduğu tespit ediliyor ve Gray Man’e onu getirme görevi veriliyor. Ancak Gray Man bu ajanla temas sağlayınca kendini bir bilmecenin içerisinde buluyor. Diğer yandan CIA ajanı ZAHAROVA’ya gizemli işler çeviren özel bir istihbarat şirketine sızması emri veriliyor ama işler orada da karışıyor. Sonunda İran - İsrail -ABD hükümetleri arasında kalan ZAHAROVA ve Gray Man, ZAHAROVA’nın peşinde olan Rus tetikçilerin de işin içine girmesiyle tam bir çıkmazdalar. “Gray Man” kitabının Netflix’te filminin yapılması ve filmde de Ryan GOSLING ve Chris EVANS’ın oynaması sayfalara nakşedilmiş film” tabirini doğruluyor. Gerilimi yüksek, sürükleyici bir roman ancak yer yer yazım, imla ve çeviri hatalarının olmasını böylesi bir kitapta beklemezdim doğrusu. Bunun dışında nefes kesen bir roman…
The Gray Man
The Gray ManMark Greaney · Parola Yayınları · 202319 okunma
FATMA ALİYE HANIM Onu sadece dönemin kadın yazarlarından biri olarak tanımlamak yetersiz kalır. Birçok alanda öncülüğü ile tanınan Fatma Aliye Hanım 1864 yılında dünyaya gelmişti. 12 yaşında çeviri yapmaya başlamış, roman, anı, felsefe türündeki eserlerinin yanı sıra bir romanı Türkçeye çevirip yayınlayan ve hakkında monografi yazılan ilk kadın yazar olarak tarihe adını yazdırmıştır.
88 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Bir gün bir tesadüf eseri, belki de 100. kez Tuncay kurtiz'in sesinden "oysa herkes öldürür sevdiğini" ile başlayan şiiri dinledim ve merak ettim bu şiir gerçekte kime ait diye... işte o zaman öğrendim ki bu şiir Oscar wilde'ın reading hapishanesi baladı isimli kitabından bir şiirmiş. kitabı hemen satın aldım tabii ve bugün
Reading Hapishanesi Baladı
Reading Hapishanesi BaladıOscar Wilde · Artshop Yayıncılık · 20163,905 okunma
332 syf.
2/10 puan verdi
·
19 günde okudu
Abartılan Bir Serinin İlk Kitabı
Sosyal medyada herkesin öve öve bitiremediği bir serinin ilk kitabı ile daha geldim. Ama maalesef ki bu serinin de gereksiz abartıldığını düşünüyorum. Artık bir şey çok popülerse okunmamalı mantığına geçiş yapacağım galiba. Uzun bir serinin ilk kitabı olduğu içim bazı şeyler belki mazur görülebilirdi fakat kitapta neredeyse hiç olay yok. Yaklaşık 250 sayfa boyunca boş boş ana karakterin dokunamıyorum, kimseye acı çektirmek istemiyorumlarını okuyoruz. Sonlara doğru azıcık olaylar olmaya başlıyor ama burada da yazarın dilinin yetersizliğinin kurbanı oluyoruz. Hiçbir şey kafamda canlanmıyor, hatta okurken bu ne ya dediğim çok yer oldu. Yazarın dili demişken, dili o kadar yavan ki dördüncü sınıfa giden ve bir şeyler yazmaya çalışan biri bile bu basitlikte cümleler yazabilir. Olayın çeviriden kaynaklı olduğunu da pek düşünmüyorum çünkü okurken cümlelerin İngilizcelerini kafamda canlandırınca onlar da aşırı basit kaçıyordu. Dex’in çeviri ve editörlüğü bildiğimiz gibi zaten. Hala bu kalitesizlikle nasıl kitapları bu denli pahalı oluyor anlamıyorum cidden. Her şeye rağmen kitabı okumak istiyorum diyenler için özet geçip yazımı sonlandıracağım. Kitaba distopik bir eser diyebiliriz. Dokunduğu insanlara acı çektiren ve öldüren Juliette tam 264 gündür akıl hastanesindedir ve son yaptığından beri kimseye dokunmamıştır. Fakat bir gün yanına Adam diye bir oda arkadaşı koyarlar ve o günden sonra hayatı değişmeye başlar. (Not: Adam ana karakter değilmiş fakat galiba ilk iki kitapta ana karakter oymuş gibi okuyoruz.) Okumak isteyenlere keyifli okumalar dilerim.
Bana Dokunma
Bana DokunmaTahereh Mafi · DEX Yayınları · 20181,358 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.