Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Mektup 8'e Cevap
Ulukam, Sen gündüzü ve ışığı seversin, ben akşamı ve geceyi. Sen sabah gündoğumunda ve gündüz yazarsın, ben akşam gün batarken ve gece yazarım. Demiştik ya, farklı iki dağdan aşağı inip ovada buluşmak gibi, herkesin dağı kendine göre güzel, herkesin dağının karı daha ak. Dağların karını mendile sarıp eritmeden düz ovada paylaşmayı öğrenmek gerek
Sayfa 80 - Matbuat Yayın, 2. Basım - Aralık 2016, BÖLÜM 1, BİLECİK - TANIŞMA
152 syf.
8/10 puan verdi
·
14 günde okudu
Erasmus dostu olan Thomas More'u eğlendirmek için bir yolculuk sırasında bir kaç günde yazdığını söylediği Deliliğe Övgü kitabı. Eseri okuduktan sonra aklımın iplerini ha bıraktım ha bırakıcam o kıvama beni getirdigini söyleye bilirim.Dostoyevsk'inin bi sözü vardı "Herşeyi anlıyorum ve bu beni öldürücek"kitabın bu söz üzerine kuruldugunu düşünüyorum hak da veriyorum cehalettin getirdigi o yadırganan mutluluga hepimizin ihtiyacı var .Savaslardan ,kavgalardan, çıkarlardan dünyanın şikayet ettigi ve gözlerimizin görmemesi aklımızın almaması gereken ne çok şey gördük yaşadık .Delirmek.. Bana kalırsa aklın özgürlügü.O kadar kontrolu yaşıyoruzki herşeyi en ufak kontrolsuzlukde dengemizi kaybedicek yada yoldan çıkıcakmışız gibi hissediyoruz.Yazarından vurguladıgı ve aklın henüz işlenmemiş ham halinin varoldugunu/yada biyolojik olarak belli bir yaşam süresininden sonraya ortaya çıkan "Yaşlılık" ve "çocukluk" üzerinde duruyor..Delilik ,Çocuklukta, yaşlılıkta, dostlukta, aşkta ve evlilikte, savaşta ve barışta, kendisinin insanlara nasıl egemen olduğunu ve onları nasıl mutlu kıldığını gösterir. Mitolojik bilgiler, çok iyi olmasada bi miktar mitoloji bilmeyi gerektiriyor kitap .Yazım dilinin yalın olması ve sayfa aralarına serpiştirilen resimler okumayı kolaylaştırıyor.
Deliliğe Övgü
Deliliğe ÖvgüDesiderius Erasmus · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202111,6bin okunma
Reklam
Ben insanları çok iyi bilirim… Çok övüngen yaratıklardır, bir yaparlarsa bin övünürler. Sonracığıma da kendilerini evrenin kilidi sanırlar…
Diyaloglar çok iyi
Anladığım kadarıyla meleklerin, tabiri caizse eşimin bu konularda bana yardım edeceği kanısına, değil mi?" "Evet." "Bu tesadüfi benzerliği sen de sonuna kadar götürüp, eşimin o küçük etnik koleksiyonuyla bana geri dönmesine izin vermemi ve yeni geminin inşasında veletleriyle birlikte önemli bir vazife üstlenmesini istiyorsun. Sevgili Tanrım, çok şey istiyorsun." "Hanımefendiyi yanlış değerlendiriyorsun!" "Onun karakterini inceleme işini yıllar önce nihayete erdirdim." "Çok zeki bir kadın ve en azından manevi anlamda kendini sana adamış." "Umurumda değil. Çok iyi bilirim ben o adanmışlığı."
- İyi geceler Ege. + İyi geceler İzmir, ışıklarını yakmayı unutma. - Işıklarım söneli çok oldu... + Onları yakmasını en iyi ben bilirim, biliyorsun değil mi ? - Çok uğraşman gerek, biliyorsun değil mi ? + Uğraşmayı severim, biliyorsun değil mi ?
Ya fesleğeni ?
“Ben malum ya, balıklardan balinayla hamsiyi birbirinden çok iyi ayırt ederim .” “Ağaçlardan çınarla dişbudağı ve selviyi karıştırırım.Kavak, söğüt, bir de çamı iyi bilirim.” Öyle tuhaf söylüyor ki,namussuzum, bütün sözlerinden “söz yerindeyse” bal gibi şiir sızıyor.Bu adam yalnız şair değil, hayattaki fonksiyonu itibariyle,yahut fizyolojikman “şiir üreten bir makine.” “Bir de atkestanesini tanırım, o da kestaneyi verdikten sonra... Çiçeklerden gül, papatyayı bilirim.” “Fesleğeni ?” “Fesleğen mi ? Böyle münasebetsiz bir şeyi ilk defa duyuyorum .”
Sayfa 117Kitabı okudu
Reklam
çok iyi bilirim bu hissi..
Dış dünyaya durmaksızın gülümseyen yüzümü gösterirken, iç dünyam ölüydü. İşte bu, bin derdi tek bir saç teliyle taşımak gibi, yağa ter karıştırmak gibi bir çabaydı.
176 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
İlk olarak şunu söylemek isterim ki bir kitabı okumamızın, onu tercih etmemizin İlk belirleyici kısmı çoğu zaman kitabın ismidir. Bazı kitaplar ismi veyahut kapağıyla okuru cezbederken, çoğu da ne ilgi çeker ne de bir anlam ifade eder. Mesela bu kitap üzerinden söylemek gerekirse, okuma mı sağlayan şey kitap ismi oldu. Elime aldığımda kitabın başlığıyla manevi olarak bişeyler alabileceğimi düşünebildim. Zor durumda kalmış, tutunmak için bir arayış içerisinde olan, çaresizlik içerisinde, kendisiyle başbaşa olan, hayatında hep bişeylerin eksiğini hisseden belki tükenmiş belki de hala mücadele eden ,kendini iyi hissetmek için bişeylere ihtiyacı olan, birileriyle konuşmaya, içindekileri paylaşmaya, yaşadığı şeyleri unutmaya çalışıp yeniden başlamayı düşünen herkes bu kitapta bişeyler bulacaktır. Her okurun ve içinde ukte kalmış her kesin mutlaka kendinde bişeyler bulacağını söyleye bilirim... Sadece biraz tekrar varmış hissi ve aşk-ayrılık konusu daha baskın. Hatta aşk-ayrılık acısı üzerine yazılmış okumasamıydım benlik kendimden bişey bulamam dedirtti bana ama sonra bitirince genel kitleye hitap ettiğini herkesin bişeyler elde edeceği bir içeriğin olduğunu gördüm. Maneviyat, kişisel gelişim, öğüt, din ,sevgi, mücadele, sabır, yaşam,hayat, tutunma, vazgeçme/vazgeçmeme ,hayal kırıklığı, incinme, hüzün,iyi -kötü, arkadaşlık, ilişki...gibi gibi şeylerle harmanlanmış çok güzel ,bir teselli aracı diyebileceğim bir eser ...
Zor Zamanlar Güzel Kapılar Açar
Zor Zamanlar Güzel Kapılar AçarNebi Yıldız · Olimpos Yayınları · 2021228 okunma
İnsanın kendi evinden utanması ne acıdır. Kim bilir, ortada kapkara bir nankörlük söz konusudur belki de. O zaman bu acı duygular, nankörlüğün hak ettiği ceza sayılabilir. Gene de utanç duygusunun zehir gibi apacı olduğunu ben çok iyi bilirim.
176 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
15 saatte okudu
Bazı konularda bilinçlenmek adına okuyabileceğiniz bir kitap. Özellikle birilerine bağımlı hissediyorsanız veya kırmamak, üzmemek, karşı tarafın gönlü olsun, tatsızlık çıkmasın başlıkları altında herkesi memnun etmeye çalışan, kimseye hayır diyemen bir kişiliğiniz varsa kesinlikle okumanızı öneririm. Değişim ve dönüşüm için çok iyi bir adım atmış olacağınızdan emin olabilirsiniz. Fakat yüzde yüz aydınlanma olur mu, istediğiniz sonuca ulaşır mısınız pek emin değilim.Bunu elde etmek için bu konu üzerinde etraflıca çalışmak ve eylemleri gözlemlemek gerek. Açıkçası kitabın bazı bölümlerinde çelişkide kaldım. Örneğin benim için çok büyük fedakarlıklar yapabilecek bir arkadaşım benden maddi manevi bir şey istediğinde, zorda kalacağımı bilsem de ona hayır diyemem çünkü bilirim o da aynısını yapar.Bu tarz konularda kafamda bir takım soru işaretleri kadı.Belki toplum olarak pek "hayır" deme alışkanlığımız olmadığı için böyle düşünüyor olabilir. Onun dışında genel olarak yazar bir çok konuda haklı ve çok doğru tespitler var. Zaten okuduğunuzda az çok bazı gözlemler, analizler yaparken bulacaksınız kendinizi. Haliyle ister istemez bazı kararlar alma gereği duyacaksınız.Tabi dediğim gibi kalıcılığı ve verimi ne oranda olur bilemem. Orası tamamen size bağlı. Iyi Okumalar Kitap Avcıları
Hayır Diyebilme Sanatı
Hayır Diyebilme SanatıMüthiş Psikoloji · Destek Yayınları · 202011,5bin okunma
Reklam
İnsanın kendi evinden utanması ne acıdır. Kim bilir, ortada kapkara bir nankörlük söz konusudur belki de. O zaman bu acı duygular, nankörlüğün hak ettiği ceza sayılabilir. Gene de utanç duygusunun zehir gibi apacı olduğunu ben çok iyi bilirim.
Sayfa 147
“Kendime baksam, kesinlikle ölürdüm. Bana destek olan, beni ayakta tutan sürdüğüm hummalı yaşamdır. Ardından da kendine özen göstermek, bakmak, bir dostu, bir ailesi olan kadınlara yaraşan bir davranıştır. Fakat, bizim için öylemi ya? Âşıklarımızın övünmesine ya da zevkine hizmet edemediğimiz anda bizi bırakırlar. Ondan sonra da upuzun, bitmek tükenmek bilmeyen günlerin peşini geceler kovalar. Hadi canım ben bunları çok iyi bilirim, iki ay yatakta yattım. Aradan üç hafta geçtikten sonra beni görmeye tek bir Tanrı*nın kulu gelmedi.”
Bazı ayrılıklar vardır ki ölümden beterdir. Tükenir insan. Sevdiğinin başına gelecek şeyler ürkütür onu en çok. Ayrılık gönüllerde hep bir yara ve sızı. Kader, der insan, kader. Sevdiğinden hiç ayrılmasa insan. Sonsuza dek ve muhabbetle baksa. Kartal bakışlı gözlerden çakan ışık aydınlatsa sonsuza dek. Geleceğe yürüse Payitaht'ın kadim
Ercan Kesal'ın artık nefes almakta zorlanıldığında hatırlanmaya değer o efsunlu cümlesi: "Yaşadıklarımdan kan ter içinde kalırım. Ama bir şeyi çok, çok iyi bilirim: Bu dünyada hâlâ rüzgarlar esiyor ve nasıl olsa terimi kuruturlar. Mutlaka kuruturlar..."
144 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
YÜZYILIN 40 OYUNU
Notos'un 14. Büyük Soruşturması olan bu sayıyı çok beğendiğimi öncelikle söyleyeyim. Bilenler bilir notos her yıl bir sayısını soruşturmalara ayırıyor. fikir edinmek için daha önceki bazı soruşturma konularını paylaşayım; "edebiyatımızda 40 iyi şey", "edebiyatta 40 roman karakteri", "en iyi 100 çeviri"
Notos - Sayı 80 (Şubat-Mart 2020)
Notos - Sayı 80 (Şubat-Mart 2020)Notos Dergisi · Notos Yayınları · 202011 okunma
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.