Yanaklarım şiş mi, gözümde çapaklar var mı, saçım darmadağın olmuş mu demeden sevgilinin yüzündeki gülümsemeyi yakalamak, insanın artık rotasını bulduğunun kanıtı değil midir
Mevsim
Sonbahar...
Önde zeytin ağaçları neyleyim neyleyim
Dalları neyleyim.
Yar yollarına dökülmedik dilleri neyleyim.
Yar yar! Seni kara saplı bir bıçak gibi sineme sapladılar
Değirmen misali döner başım
Sevda değil bu bir hışım
Gel gör beni darmadağın
Tel tel çözülüp kalmışım.
Yar yar
Canımın çekirdeğinde diken
Gözümün bebeğinde sitem var.
Bedri Rahmi Eyüboğlu
''En son hangi acı seni uykusuz bıraktı, en son hangi coğrafyaya gözyaşı döktün, en son hangi cümle beynini darmadağın edercesine odanın duvarlarında yankılandı, söylesene?''
Sen Git Aşk Bana Kalsın
Sizin de eliniz ayağınız birbirine dolanmaz mı âşık olduğunuzda... Sabahın kör vakitlerinde ne yapacağınızı bilmez halde yatağınızda debelenip durmaz mısınız aşk varsa....
Aşk girdiği her yüreği darmadağın eder, kimi zaman bir uçurtmaya takılıp gökyüzünde uçarsınız umarsızca, kimi zaman saat tik takları arasında bir telefon sesine muhtaç, oturursunuz anlamsızca, bir ayrılık vaktinde sancılanır ruhunuz kalakalırsınız, ne yağmurlarda ıslanmak rahatlatır sizi ne de arkadaşlara sığınmak, onsuz nasıl nefes aldığınıza şaşarsınız üstelik...
Yüzyıllardır ne çok şey yazılmıştır aşk üzerine, hangi ülkede ve hangi yüzyılda olduğunuz da önemli değildir aşk söz konusu olunca, insan insandır her renkte, her dinde ve her iklimde.
Aşk üzerine düşünmek ve yazmak ayrı bir serüvendir, Mehmet Coşkundeniz de yıllardır aşk üzerine yazdığı yazılarla aşkı anlatmıştır durmaksızın. Bir dost sıcaklığındaki kelimeleriyle kimi zaman acılı yüreklere şifa olmuş, kimi zaman insan olmanın keyfini yaşatmıştır yazılarıyla. Âşık olanlar tanır onu, siz de âşık mısınız? İşte şimdi güzel bir dostun kelimeleriyle yenilenecek ve tadını çıkaracaksınız aşk
Emel Mathlouthi - Naci En Palestina: youtu.be/VTskSD7_rRg
adsız yerlerden geldim
toprağım yok
anavatanım belirsiz
ateşler yakıyorum parmaklarımla
ve sana şarkılar söylüyorum kalbimle
yürek telim gönül yakıyor
Filistin'de doğdum
yerim yok, toprağım yok, yurdum yok
böyledir, bizim kadınlarımız
acınla şarkını söylediğinde
seni darmadağın eder...
Altın kız nereye gittin?
Sen ve saçlarına düşen güneş yok artık.
Bedenine barda ya da arabanın arkasında sahip olabilirdim.
Ama yüreğine asla. Darmadağın oluyorum.
Önünde diz çökeceğim, sana yalvaracağım. Lütfen.
Tarihler 1389'u göstermektedir. Kosova ovasında büyük bir meydan muharebesi cereyan etmektedir.Çok geçmeden Osmanlı ordusu galip gelecek, birleşik Haçlı orduları darmadağın olacaktır. Şefkatli Osmanlı Sultanı 1. Murad savaş meydanını gezerken yaralı bir Sırp askeri görür. Yaklaşıp durumunu tahkik etmek ister. Kalleş düşman, yanında sakladığı hançerini, yaklaşan Padişah'ın böğrüne saplayıverir. 1. Murad kanlar içinde askerlerinin kollarına düşer. Son anlarıdır. Başında oğlu Şehzade Bayezid (Yıldırım),devlet erkanı ve askerler vardır. Onlara dönerek tarihin durup kulak vereceği,bizi biz yapan ve uyguladığımız dönemlerde hep en önde olmamızı sağlayan ölçü olacak sözleri haykırır, ''sakın ha attan inmeyesüz.''
Gönül ister ki ben seni saçlarının dağınık bir durumda olduğu güzellik içinde göreyim. Ancak ne faydası var, ne zaman senin saçların dağınık olursa, benim de zihnim darmadağın olur.
Leyla'nın Ölümü
Yolunu şaşırmış Mecnun ordan oraya koşturup giderken biri ona, "Leyla öldü!" deyiverdi. Mecnun bu kara haber üzerine derhal durdu ve ellerini açıp şükretti:
"Hamd olsun Allah'ıma!.."
Bu sefer adam çok öfkelenip bağırdı:
"A aklı ve hayatı darmadağın olmuş zavallı! Hem onun için yanar hem de neden böyle söyler, ölümüne sevinirsin?"
"Ben iyiliğini isteyip dururken o ay yüzlüden bir fayda elde edemedim.Bari kötülüğünü isteyen de bir şey elde edemesin!.."