"Hayatım hayatımın romanı olsun.." diyerek başlayalım..
En çok yarım bırakılan kitaplar arasında 1, En çok okunacak kitaplar arasında 3. sırada olması bile bir çelişki teşkil etmiyor mu? Meraklanıp, kitaba başlayıp, kitaba tutunamayanlar: (Selim olsa hepinizden tiksiniyorum derdi :)) )
Kitap hakkında fikir ve naçizhane tavsiyelerime
Öncelikle şunu söyleyeyim, kitap bir çırpıda okunabilen bir kitap. Sizler için üşenmedim tek tek boş olan sayfaları ve sadece resimlerin olduğu sayfaları saydım: toplamda -yanlışım yoksa- 46 sayfası zaten boş. Geriye okunacak 106 sayfa kalıyor. Ee bi zahmet o kadarcık sayfayı da okuyuverin (:
Kitabı okuyup da beğenmeyen pek azdır diye sanıyorum.
Atom bombası ile ilgili pek çok şey okudum, izledim ama pek azı beni okuduğum bu minicik kitap kadar etkilemiştir. Kitap bittiğinde ne düşüneceğimi şaşırmış bir halde duygularımla boğuşurken buldum kendimi.Şüphesiz ki #atombombası insanlık tarihinde bir kara leke ve çok üzücü ancak ben bu kitabı okurken zeki,çalışkan, disiplinli,ahlaklı bir
Fiziksel veya zihinsel engelli bir insanın herhangi bir başarı hikayesi ile karşılaştığımda kendime şu öğüdü veririm; 'Bu başarının normal olduğunu kabul et ama onu normalleştirme...'
İlk bakışta kendi içinde çelişkili gibi duran bu ifadeyi biraz daha açmakta fayda var. En kalabalık kişisel gelişim seminerlerinden tutun da mahalle kahvesindeki ya
21. yüzyıl!
İnsan psikolojilerinin alt üst olduğu, antidepresanların aspirinlerden fazla sattığı, intihar olaylarının arttığı, adeta "Dünyaya gelecek en yanlış zamanı bulmuşuz." denen bir dönemde yaşıyoruz.
Geçtiğimiz günlerde İlber Ortaylı'nın bir kitabını okumuştum. Her insanın kendi dönemi için dünyanın en zor dönemi
Seninle başlamadı
Eğer bu kitabı okumaya başlarsanız eminimki içinde kendinizden bir parçayı muhakkak bulursunuz. Yazarın mesleki tecrübesinden mi kaynaklı yoksa çok sağlam bir araştırma sonucu yazılmış bir kitap olduğundan mı bilemiyorum ama ben inanıyorum ki okuyan her kişinin "bunu benim için yazmış olmalı" dediği en az bir bölüm
Uygulamanın "En Çok Yarım Bırakılanlar" bölümünü incelediniz mi hiç?
Öneri listesi falan hikaye... Bütün şaheserler orada saklı. Hayatımda en ufak bir değişikliğe sahip olan hangi kitap varsa yarım bırakılanlar listesinde yer alıyor.
İlk sırayı meşhur "Tutunamayanlar" almış. Daha da enteresanı onu birçok kişinin hayatının kitabı olan "Suç ve Ceza" takip ediyor. Akabinde benim için distopyaların şahı "1984" geliyor. Ve hepsi iyi ki okumuşum dediğim eserler. Daha neler yok ki listede...
Yüzyıllık Yalnızlık
Kürk Mantolu Madonna
Saatleri Ayarlama Enstitüsü
Uçurtma Avcısı
Körlük
İki Şehrin Hikayesi
Şeker Portakalı
Dönüşüm
Simyacı
Hayvan Çiftliği
Karamazov Kardeşler
Sefiller
Ya hu bana üç şaheser say deseler Karamazov Kardeşler, Suç ve Ceza, Sefiller derim gözüm kapalı... Dörde çıkarsam eklerim İki Şehrin Hikayesini. Neden bu kadar yarım kalmışlar aklım almıyor.
Bundan sonra benden kitap önerisi isteyene "En Çok Yarım Bırakılanlar" listesini göndereceğim. Bir ay uğraşsam daha iyi bir liste çıkaramam sonuçta.
Diyeceğim o ki aldanmayın ne hayatta ne de burada yarım bırakılmışlara. Ne cevher varsa onlarda gizli. Yeterince incinmişler, siz keşfedin içlerindeki inciyi.
Küçük prens için bir tanımlama yap deseler "asla çocuk kitabı olmayan çocuk kitabı" derim. Tüm dünyada 140milyon satmış bu kitap küçük büyük herkese birşeyler katıyor. Ayrıca orijinalinin yaklaşık bin sayfa olduğunu yazarın ancak bu kadar kisaltabildigini de antiparantez geçelim.
Antoine de Saint-Exupéry'in 1943 yılında çıkardığı kitabında Küçük Prens’in ağzından küçüklerin gözüyle yetişkinlerin yaptığı yanlışlar anlatılır. Orjinal adı Fransızca Le Petit Prince olan Küçük Prens dünyada farklı dillere en çok tercüme edilen üçüncü kitaptır. Fransa’da yirminci yüzyılın en iyi kitabı seçilmiştir.
Keyifli okumalar diler, böyle güzel bir mecrayı bizlere sunduğu için 1K ekibine teşekkür ederim.
Küçük PrensAntoine de Saint-Exupéry · Can Çocuk Yayınları · 2015234,9bin okunma
Kitabı ilk okumaya başladığımda şöyle bir paylaşımda bulunmuştum : “Bu kitabı ben nasıl okuyacağım ki, her okuduğum paragrafta bir şeyler paylaşma hissi yaşatıyor, çevreme bakıyorum, kimle paylaşacağım ki kim beni anlayacak... Heyecanla bir iki deneme yapıyorum, tık yok... İnsanın içinde bir coşku uyandıracak bir düşünce fırtınası başlatacak bir
Siz hiç çocukken, sırf hayatta kalabilmek umuduyla nefesinizi tutma çalışması yaptınız mı? "Babam beni gömüp gittikten sonra üstümdeki toprakları atarak dışarı çıkabilirim belki," diyerek...
Böyle bir umuda tuttundunuz mu?
Her zaman derim, "zordur her dönemde kadın olmak," diye. Eseri okuduktan sonra anladım ki en çok o
Diğer kişisel kitaplarından farklı olarak kendi yaşadığı anılardan,olaylardan verdiği örneklerle bize tasvirlemiş.
Bir o kadar samimi ve akıcı bir dilde yazılmış.
Eğer ruh eşinizi arıyorsanız bir bakın derim...
Hacı Bey, tekrar merhaba. Biliyorum, belki iletilerinizde gündeminizi fazlasıyla meşgul etmiş olabilirim, ama bu paylaşımımla birlikte, inanın, belki de tüm okurlara faydası olacak bir öneride bulunmak istiyorum.
Hepimiz az çok biliyoruz ki, özellikle ve sıklıkla spam paylaşımı yapan, ikili, üçlü ya da farklı sahte (fake) yan hesaplarla
"Seni hiçbir dünya telaşına değişmedim ben."
Kitabı eline alır, incelersin. Sayfaları şöyle bir açar koklar, kitabın kokusunu içine çekersin. Ben çok severim mesela kitap kokusunu. Yeni basılmış ya da sararmış bir kitapsa muhteşem bir kokusu olur. Açar bir göz atarsın içine. Olur ya ilk cümle olarak böyle bir cümle çarpar gözüne. Hadi