Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
cepheye giden maysalbek, ölmeden önce annesine yazdığı son mektup...
"... Görüyorsun ya anacığım, zaman geçince benim doğru hareket etigimi daha kolay anlıyorsun. Evet anam, emin olmalısın ki oğlun şerefli davrandı. Her şeye rağmen, yüreğimin tâ içinin içinde, pek açığa vuramadığım şu düşünceler hep kalacaktır: Ah küçüğüm, sevgili oğlum, bu dünyayı kendi isteğinle nasıl bırakıp gidersin? Ben seni bunun için
Sayfa 93 - ÖtükenKitabı okudu
~ Sadece anladığının farkında olmaktır ~
. .. ❝Kim bilir belki ben de anlarım kendimi. Anlayabilirim varlığımı. Ya da hepsinden vazgeçtim. Belki bir gün, ben de anlayabilirim suyu, ateşi, toprağı, havayı... Yanlış anlaşılmasın! Ders almak değildir anlamak. Tecrübe asla! Kıyasla da varılmaz bu noktaya. Sadece anladığının farkında olmaktır gereken.❞ .. .
Sayfa 181 - Doğan KitapKitabı okudu
Reklam
Alimlerin kıymetinin bilinmeyişi çok zoruma gidiyo gerçekten
Bunların başında Buharî’nin hocası Muhammed b. Yahyâ ez-Zühlî gelmektedir. Çünkü Buhârî memleketine dönünce oradaki muhaddislerin ders meclisleri boşalmış, herkes Buhârî’nin meclisine katılmaya başlamıştır. Hatta Müslim, Zühlî’den yazdığı hadisleri geri göndermiştir. Zühlî bunun üzerine Buhârî’ye karşı halkı kışkırtıp Buhâra’dan ayrılmaya zorlamıştır. Buharî komşu şehirlere gitmek üzere yola çıktığını haber alan Zühlî, o bölgenin yani Horasan’ın genel valisi olan kendi kabilesinden Hâlid b. Ahmed ez-Zühlî’ye mektup yazarak Buharî’yi karalamıştır. Tarihte idareciler kendi güçlerine alternatif oluşturan ve halk üzerinde nüfuz sahibi olan kişilerden her zaman rahatsız olmuşlardır. Çünkü siyaset iktidarı paylaşmaktan hoşlanmaz. İdareciler halk üzerinde etkisi güçlü olan ilim adamlarının bu gücünden rahatsız olduklarında genellikle bunlara doğrudan cephe almak yerine dolaylı yöntemlerle etkisiz hale getirmeye çalışırlar. İşte mihne olayında da bu faktörün önemli etkisi olmuştur. Horasan Valisi Zühlî de Buhârî’nin devlet adamlarına mesafeli durduğunu, onların ayaklarına gitmeyi ilmin onuruna ve vakarına aykırı gördüğünü bildiğinden onu bu duyarlı noktasından vurmak istemiş ve sarayına gelerek kendisine hadis okutmasını istemiştir. Buhârî’nin bu isteği reddetmesi üzerine onun ehl-i sünnete aykırı görüşler savunduğu gerekçesiyle ülkesini terk etmesini istemiştir. Buharî Semerkant’a gitmek üzere yola çıkmış, Hartenk denilen kasabada bu olayların verdiği üzüntüdsn dolayı hastalanıp vefat etmiştir.
Geçmiş ders almak için vardır, bugünümüzü zehir etmesi ,karamsarlığa itmesi için değil .
Newton'un uşağından Newton tasviri
❝ Uşağı 35-40 yaşları arasındaki Newton'u şöyle anlatır: Onun ne hava almak, ne yürüyüş yapmak, ne ata binmek, ne top oynamak için dışarı çıktığını hiç görmemişimdir. Çalışmada geçirdiği zamanı kayıp olarak düşünür, çalışma odasından ancak ders vermeye gitmek üzere çıkardı... Dersini dinlemeye gelenlerin sayısı o kadar azdı ve bunlar arasından anlayanlar da o denli enderdi ki, dinleyici bulmak isteğiyle yanar tutuşur, duvarlara hitap ederek hırsını giderirdi. Gerek Kepler'in, gerekse Newton'un o sıralardaki öğrencileri neler kaybettiklerinin hiçbir zaman farkına varmamış olmalılar. ❞
Başarıya ulaşmak için yenilgileri kabul etmek, onlardan ders almak lazımdır, gerçi bu çok güç bir şeydir. "Güliver Cüceler Memleketinde"nin yazarı Swift'in dediği gibi: "Tecrübe okulunda öğrenim ücreti yüksektir, ama akılsızlara bir şeyler öğretebilen başka okul da yoktur.”
Sayfa 269Kitabı okudu
Reklam
Mustafa Kemal'in Kurtuluş Savaşı'ndan hemen sonra söylediği şu sözler, tarihten ders almak isteyenlerin kulağına küpe olmalıdır: "Devrimin kanunu mevcut kanunların üstündedir. Bizi öldürmedikçe, bizim kafalarımızdaki cereyanı boğmadıkça başladığımız devrim bir an bile durmayacaktır. Bizim devrimizden sonra da bu böyle olacaktır."
Tarih ders almak için vardı, unutmak ve hatırlamamak için değil.
Sayfa 332 - Limos YayınlarıKitabı okudu
Ders almak iyidir. İnsan aldığı derslerle temkinli olmayı öğreniyor. Temkinli olunca da yara almamaya başlıyor.
_Eğer birinin ruhunu görmek istiyorsanız, ona hayallerini sorun. _İnsan doğasındaki en derin prensip, "takdir edilme" isteğidir. _Alaycı tiplerin aslında acılarını gizlemeye çalıştığı gerçeği doğrudur. _İnsanın dünyadaki durumu, kedinin kitaplıktaki durumu gibidir; görür ve duyar ama hiç bir şey anlayamaz. _Yanlış anlayanlar tarafından
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.