Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
1. Yezid b. Muaviye, veliahdlık yoluyla İslâm Hilâfet ma­kamını işgal eden ilk kraldır ve onu bu makama babası Muavi­ ye getirmiştir. İslâm Devlet Başkanlıgı’na getiriliş sisteminin bu şekilde veliahdlığa dönüşmesi, saltanatı intâc etmiş ve Islâmi siyasetin en önemli müessesesi olan Şûrâ, katledilmiştir. 2. Yezid’in, Hz. Hüseyin’e karşı güttüğü
Demokrasinin demokrasi olması için özgür seçimler ve anayasa yeterli değildir. Bu noktada, Türkiye’de iktidarın meşruiyeti ve yetkisi konusunda gündemden düşmeyen ve özellikle saptırılan bir durumdan söz etmek zorundayız. Seçilmişler ve atanmışlar çelişkisi. Bazıları demokratik oyla seçilmiş olan parlamentonun denetlenemeyeceği görüşündedir ki bu parlamenter diktatorya anlamına gelir. Ancak, Anayasa (Mahkemesi) yargılamasının kabul edildiği bütün ülkelerde ortaya çıkan temel sorun şudur: Atanmış yargıçlardan oluşan bir mahkeme, halkın temsilcilerinden oluşan parlamentoyu denetleyebilir mi, bu denetim demokratik ilkelerle bağdaşır mı? Çünkü, halkın iradesini temsil eden ve genel oy’dan gelen parlamentonun işlemlerinin denetlenmesi, ilk başta demokratik yönetime ve giderek millet iradesine karşı engel sayılabilir. Ancak, uygar toplum, bir yüksek mahkemenin parlamento iradesini hukuki açıdan denetlenmesinin, demokrasinin gelişimi ile çelişmediği sonucuna varmıştır. Zira, insan haklarını güvence altına alan bir belge olan anayasanın üstünlüğünün kuşkusuz, bir hukuki yaptırımı da olacaktır.
Sayfa 47 - KAFEKÜLTÜR Yayıncılık
Reklam
Demokrasinin dünya görüşü, bir mantığa dayanır. Demokrasi mantığının ana prensibi şudur: "Her fikirde hata ve sevap ihtimali vardır." Eğer bu postülatı kabul etmezseniz demokrasi geometrisini kuramazsınız... Bu prensibi kabul edince ilk müşkül yenilmiş olur. Çünkü kendi davanızda, karşınızdakinin davası kadar hata ve sevap olacağına inanınca pek tabii olarak tartışmaya razı olursunuz. O zaman bir itiraz karşısında kalınca: -Acaba?!.. dersiniz. Bu "Acaba?" yok mu, işte demokrasinin en değişmez remzi budur. Bütün diktatörya rejimleri "Acabasızlar" rejimidirler. Hasan Ali Yücel
Sayfa 48
Bu "Acaba?" yok mu, işte demokrasinin en değişmez remzi budur. Bütün diktatörya rejimleri "Acabasızlar" rejimidirler.
Demokrasinin dünya görüşü, bir mantığa dayanır. Demokrasi mantığı­nın ana prensibi şudur: 'Her fikirde hata ve sevap ihtimali vardır.' Bu 'Acaba?' yok mu, işte demokrasinin en değişmez remzi bu­dur. Bütün diktatorya rejimleri 'Acabasızlar' rejimidirler.
Tek adam ya da diktatörya rejimlerine dair
Onların tek bir lideri ve tek bir başı olduğu için hepimizi kendileri gibi zannediyorlar. Ama biz özgür insanlarız; kaç kişiysek o kadar başımız var ve ihtiyaç olduğunda aramızdan mantar gibi lider biter.
Sayfa 103Kitabı okudu
Reklam
Sosyalizmde diktatorya olmamalı. Gerçek bir sosyalizmde diktatorya olamaz, terörizm gerçekleşemez. Halka baskı diye bir şey düşünülemez.
Çünkü kendi davanızda, karşınızdakinin davası kadar hata ve sevap olacağına inanınca pek tabii olarak tartışmaya razı olursunuz. O zaman bir itiraz karşısında kalınca: - Acaba?!..dersiniz. Bu "Acaba?" yok mu, işte demokrasinin en değişmez remzi budur. Bütün diktatörya rejimleri "Acabasızlar" rejimidirler.
"Bu 'her şey devlet için' zihniyeti Müslümanların kafalarına o denli yerleştirildi ki 'her şey din için' inancı kayboldu ve Müslümanlar saltanat ve diktatorya rejimleri uğruna Ulu'l Emr zihniyetinin kulları oldular. Ulu'l Emr kurumu -şekli ne olursa olsun- la yus'el bir hale getirilip kutsallaştırıldı. Ve böylesi rejimlerde her zaman olduğu gibi sarıklı cübbeli hocalar, bunlara itaatin vacip olduğunu anlatır dururlar cami kürsülerinde."
Reklam
Insan Geleceğini Nasıl Kurar?
"Türkiye'de çalışan, bir yerlere gelmek için gerçekten uğraşıp didinen insanlar da var; bu kişilerin hakkını ilelebet yiyemezsiniz. Bu işlerin kesinlikle halledilmesi lazım; aksi takdirde hakkaniyet ve adalet vadeden çok kuvvetli bir diktatorya gelebilir veya başka türlü çatışmalar ortaya çıkabilir ki huzurumuz kaçar."
Sayfa 173 - Kronik KitapKitabı okudu
Demokrasinin dünya görüşü, bir mantığa dayanır. Demokrasi mantığının ana prensibi şudur: "Her fikirde hata ve sevap ihtimali vardır" Eğer bu postülatı kabul etmezseniz demokrasi geometrisini kuramazsınız... Bu prensibi kabul edince ilk müşkül yenilmiş olur. Çünkü kendi davanızda, karşınızdakinin davası kadar hata ve sevap olacağına inanınca pek tabii olarak tartışmaya razı olursunuz. O zaman bir itiraz karşısında kalınca -Acaba?!.. dersiniz. Bu "acaba" yok mu, işte demokrasinin en değişmez remzi budur, Bütün diktatörya rejimleri "Acabasızlar rejimidirler"42
Kendi davanızda, karşınızdakinin davası kadar hata ve sevap olacağına inanınca pek tabii olarak tartışmaya razı olursunuz. O zaman bir itiraz karşısında kalınca: - Acaba? ! ... dersiniz. Bu 'Acaba?' yok mu, işte demokrasinin en değişmez remzi budur. Bütün diktatorya rejimleri 'Acabasızlar' rejimidirler. -Hasan Ali Yücel
Sayfa 49 - Tübitak Yayınları
94 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.