Şiddet, zorbalık ve baskıya karşı büyüyen bir öfke ve korkuyla geçirilen ilkokul yılları, sekiz yaşında babasını kaybetmesi, geçim sıkıntısı, yatılı okul, annesinin ölümü derken edebiyatın ve şiirin içinde bir uyanış, bir direniş... Nazım Hikmet'in önce şiirleriyle daha sonra kendisiyle tanışmış ve onu gençliğinin yol göstericisi olarak kabul etmiş. Şiirlerinde esen havanın rengi de Nazım, kokusu da Nazım olmuş bence bu yüzden. Aynı insan sevgisi, kardeşlik, dostluk; halka, memlekete inanç ve düşkünlük; yaşama bağlılık, tükenmeyen bir umut, daha güzel bir dünya özlemi...