Doro, kardeşi Kai'nin ölümünden sonra psikolojik sorunlar yaşamaktadır. Üstüne, bir de babasının annesini aldattığını öğrenince, annesi eşinden boşanıp, Ulfingen adlı bir kasabaya yerleşiyorlar. Annesi, Doro'nun şansızlığı olsa gerek ki, yeni psikotreapistinin komşusu olacak şekilde bir ev kiralamıştır. Doro, zaten bıkkın ve yorgunken, kendini ifade edemiyorken, Julian ona her şekilde destek çıkar.
Kitap, bir Wulf Dorn klasiği olarak her sayfada size, "Acaba? Acaba!" dedirttiriyor. Her sayfada farklı fikirlere, farklı düşüncelere asılı kalıp, sona gelince "Yok artık!" diyeceğiniz bir kitap. Gerilim, psikolojik gerilim türlerinden hoşlanıyorsanız kesinlikle Wulf Dorn'um kalemini bir tadın derim. Üstelik kitap sadece gerilimden ibaret değil. Okurken size hoş bir aksiyon da yaşatıyor. Sayfaları çevirdikçe, sayfalarla bütünleşiyor ve elinizden bırakmak istemiyorsunuz kitabı. Neden dokuz puan verdiğime gelecek olursak, kitapta hâl böyleyken, ben Doro'da fiziksel bir dışavurum görmedim. Psikolojik sorunları böyleyken, halüsünasyonlar görüyor, kimse kendisine inanmayıp, gerçekten çaresizlik ve delilik içinde kıvranıyorken, bu kadar sükunetini koruyup, kendisine ya da çevresine şiddet söylemlerinde/davranışlarında bulunmaması bence eksiklikti. Ama tabii bir depresyon tanısıyla değil, trauma ile savaştığı için, bu öyle aman aman bir eksiklik değil. Son olarak, en sevmediğim karakter, David'in babasıydı. Adam gerçekten de çok sinir bozucu bir karakterdi.