Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Insanlık güçlü ve zayıf, koruyucu/korunan, hükmeden/hükmedilen, sahip olan/sahip olunan, aktif/pasif diye ikiye bölünmemiş. Kış'ta insan düşünüşünü belirleyen o düalizm eğilimi tümüyle azalmış ya da değişmiş durumda.
Sayfa 108 - AyrıntıKitabı okudu
Düalizm çok çekici bir dünya görüşü olmuştur, çünkü insanlığın önemli dertlerinden olan meşhur Kötülük Problemi'ni çok kısa ve basit bir biçimde açıklar. "Dünyada neden kötülük vardır? Neden acı vardır? Neden iyi insanların başına kötü şeyler gelir?" Tektanrılı dinlerin her şeyi bilen, her şeye gücü yeten ve tamamen iyi olan bir Tanrının dünyadaki bunca acıya neden müsaade ettiğini açıklayabilmek için ciddi zihinsel çaba harcamaları gerekir. Bu konuda en çok bilinen açıklamalardan biri, bunun Tanrı'nın insanların iradesini özgür bırakma yöntemi olduğudur. Kötülüğün olmadığı yerde insanlar iyiyle kötü arasında seçim yapamaz ve dünyada hür irade olamazdı. Fakat bu sezgiye dayalı bir cevap olmadığı gibi başka sorular da doğurur. Hür irade insanların kötüyü seçmesine izin verebilir ve gerçekten de pek çoğu kötüyü seçmektedir. Bu da tektanrıcı yaklaşıma göre ilahi cezalandırma gerektiren bir seçim olacaktır. Eğer Tanrı birinin kendi iradesiyle kötüyü seçeceğini ve bu yüzden de cehennemde sonsuz işkencelerle cezalandırılacağını önceden biliyorsa, onu neden yaratır?
Sayfa 243Kitabı okudu
Reklam
Aslında tektanıcılık, çoktanrıcılık ile düalizm ve animizm miraslarının kaleydoskopudur ve hepsini tek bir ilahi şemsiye altına toplar. Sıradan bir Hristiyan veya Müslüman tek Tanrı'ya inanırken, aynı zamanda düalist bir kavram olan Şeytan'a, çoktanrılı azizlere ve animist hayaletlere de inanmaya devam eder. İlahiyatçıların bu eşzamanlı olarak inanılan farklı, hatta birbiriyle çelişen inançlarla çeşitli kaynaklardan alınarak benimsenmiş ibadet ve ritüeller için kullandığı bir tanım vardır: Bağdaştırmacılık. Aslında bağdaştırmacılık tek başına dünyanın en büyük dini sayılabilir.
Varoluşsal düalizm
Var olan her kusursuz şeyin ardında acılar gizliydi. En sıradan çiçeğin açması için dünyanın çile çekmesi gerekiyordu sanki...
E-kitap
443 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Mea culpa - Suç benim... Tanrılar okulu!Cidden deli bir kitap,bir kez değil,bir kaç kez okunması gerekenlerden.Kişisel gelişim kitaplarından biri daha diyerek burun kıvırarak almıştım elime önce,ancak okumaya başladığımda... Varoluşçuluk konusunda açılan yeni bir delik,yeni bir mağara,okudukça daha da derinlere gidiyorsunuz ve çok daha derinleri
Tanrılar Okulu
Tanrılar OkuluStefano D'Anna · Sinedie Yayınları · 20114,223 okunma
Aslında tektanıcılık, çoktanrıcılık ile düalizm ve animizm miraslarının kaleydoskopudur ve hepsini tek bir ilahi şemsiye altına toplar. Sıradan bir Hıristiyan veya Müslüman tek Tanrı’ya inanırken, aynı zamanda düalist bir kavram olan Şeytan’a, çoktanrılı azizlere ve animist hayaletlere de inanmaya devam eder. İlahiyatçıların bu eşzamanlı olarak inanılan farklı, hatta birbiriyle çelişen inançlarla çeşitli kaynaklardan alınarak benimsenmiş ibadet ve ritüeller için kullandığı bir tanım vardır: Bağdaştırmacılık. Aslında bağdaştırmacılık tek başına dünyanın en büyük dini sayılabilir.
Sayfa 224 - Kolektif Kitap
Reklam
İnsan ve İslam
Tanrı ile İblis'i, tabiatta birbiriyle savaşan iki güç olarak kabul eden diğer dinlerin aksine, İslâm, kâinatta tek bir gücün hâkim olduğunu öğretir: Allah. Şeytan, insanın içindedir. Yani dualizm (ikilik) tabiatta değil, insanın iç dünyasında. Şeytan, insanın Allah'a meyleden yönüne rakiptir.
İletişim
1908 Temmuz'unda Osmanlı İmparatorluğu'nda meşrutiyet ilân edildiğinde, Musevî milleti ilginç bir sosyo-politik konumdaydı. Cemaat içinde meşrutî rejim taraftarları etkin olduğu gibi, Hamidiye rejimine sempati duyanlar da vardı. Bu tutum, Müslüman Türklerinkine paralellik gösterir. Nitekim, bu düalizm Yahudi cemaatinin yönetim kademelerine de yansımıştı. O zamandan beri tekrarlanan ve bilinen olay, II. Abdülhamid'in 1909'da 31 Mart Vakası'ndan sonra tahttan indirilmesi üzerine hahambaşı (kaymakam) Moshe Levi'nin istifa etmesidir. Aslında galiba eski yönetim, yerini Jön Türklerin taraftarı olan partiye hadise çıkarmaksızın terk etmek yolunu seçmişti.
Beynin bazı bölgelerinin elektrik sinyalleriyle uyarılması sonucunda elde edilen etkiler, zihinsel durumlarımızın beynimiz aracılığıyla oluştuğunu göstermektedir. Beynin İşitme ve tat alma bölümleri uyarılınca işitme ve tat almaya dair algıların oluştuğu görülür. Kimi bölgeler uyarılınca kolun havaya kalktığı gözlenmektedir. Bazı bölgeler
Sayfa 112 - İstanbul yayıneviKitabı okudu
Düalist dinler birbirine karşıt iki gücün varlığına inanırlar: iyi ve kötü. Tektanrıcılığın aksine düalizmde kötünün Tanrı tarafından yaratılmadığına veya onun kontrolüne girmemiş bağımsız bir güç olduğuna inanılır. Düalizm tüm evrenin bu iki güç arasındaki mücadeleye sahne olduğunu ve dünyada olup biten her şeyin bunun eseri olduğunu söyler.
Sayfa 221Kitabı okudu
Reklam
1957’de Nobel Edebiyat Ödülü’nü  önemli edebi üretimi ve açık görüşlü içtenliği ile zamanın insan bilincini aydınlatmasıdan dolayı kazanmış olan Albert Camus, 20. yüzyılın en önemli ve en etkileyici yazarlarından birisi olmuştur. Fransız-Cezayir’li, yazar, gazeteci ve filozof olan Camus’nun fikirleri Absürdizm akımının öncülerinden biri olmasını
‘Suskunluk sarmalı’, Alman siyaset bilimci Elisabeth Noelle-Neumann tarafından geliştirilen bir siyaset bilimi ve kitle iletişim teorisidir. Bir kişinin/grubun savunduğu fikir, mensubu olduğu toplumun (okulda sınıf, fabrikada soyunma odası, orduda yemekhane, belediye otobüsü, akraba ziyareti, hastane koridoru vs.) ‘genel-geçer’ kabul ettiği
Geri141
630 öğeden 616 ile 630 arasındakiler gösteriliyor.