Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Üzgün olsalar bile, gülümsemeleri her zaman görünen insanlar vardır. Tebessüm çizgileri yüzlerinde yer etmiştir, eline bir silgi alsan da o çizgileri silemezsin. Annemde ve babamda bu tam tersidir. Onlar gülümsediklerinde de üzgün görünüyorlar, birisi dudak kenarlarına bir gönye yerleştirmiş de aşağı doğru iki çizgi çekmiş gibi.
MonoKL Yayınları
Reklam
Kim istemez ki...
"Sevgili Dost; Kim istemez dudak değmemiş bir pınara daya­mayı ruhunu? Kim istemez meleklerle kucaklaşmayı, müjdelenmeyi cennetle? Kim istemez gökyüzünden ilahiler duymayı?"
Bir dudak büküşüyle aşkın doğasını ölçer ölçer ve üzünçler biriktirirdi. Ve yetinmezdi. Buğulu bir cam imgesini eliyle siler gibi yaparak ister ister isterdi. Haklıydı. Çünkü biz iki ayrı kavimdik de sanki, sınırlarımıza gelince... nedense bir bilinmezlikti...
Sayfa 461 - Sera OteliKitabı okudu
şimdi bir el arayip buluyor bir eli parmak üclarimda geziniyor yumuşak ve sıcak teni sonra bi çift dudak arayip buluyor bir çift dudağı koklayip içine çekiyor bir burun boynundan esen kokuyu bir çift vişne gibi kabarmış göğus ucu ariyor bir çift dudağı ve buluyor ıslaniyor reçele donuşüyor seksi bi ekşimsilikle
"Sen de ötekiler gibiydin, genç," diye dudak büktü ona. "Senin de ahlakın, bilgin tıpkı onlarınki gibiydi. Kendi adına düşünüp, kendin gibi davranmıyordun. Senin de fikirlerin, tıpkı giysilerin gibi başkaları tarafından üretilmiş; eylemle­rini toplumsal onay biçimlendirmişti."
Sayfa 302 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Kapakları birer kelebek kanadı gibi çırpınan bu gözler, bu biraz aşağı sarkarak titreyen dudak ve bu bir çiçek kadar taze yüz ona müthiş bir hüzün verdi...
Sayfa 166Kitabı okudu
Tanıdım Seni
Seni yalnızlığından tanıdım Kirpikleri kırık çocuk Çiğneyip durduğun dudaklarından. Gözlerin küllenmiş yangın yeriydi Bir eylül göğünün bulut kümeleri Donuk bakışlarında; Hüznün nasıl da benziyordu Benim ilkgençliğime.
Öteki YayıneviKitabı okudu
Anne karnındaki bir çocuğun ağzı gözü, kulağı, eli ayağı vardır. Halbuki bunların hiçbirine orada lüzum yoktur. Orada çocuk, gıdasını, göbeğinden annesine bağlı bir hortumla almaktadır. Şimdi bu çocuk: - Ya Rabbi! dese, şu hortum bana yetmektedir. Peki şu ağıza, şu göze, şu kulağa, şu ele, şu ayağa ne lüzum vardı. Hiçbir işime yaramamaktadırlar?
Atasözü
«öpülmüş dudak, saadetin kaçmasına sebep olmaz. Onun kaderi her zaman yeniden doğan aya benzer.»
Sayfa 102Kitabı okudu
Reklam
Seven sevdiğini söylesin :D
Ama aşk, bir cenin gibi bedenin karanlıklarında acıyla dönüp durmaktan kurtulduğu, nefes ve dudak aracılığıyla kendini zikir ve itiraf edebildiği zaman gerçek aşktı.
Bir gün alıp başımı gideceğim Yıldızlar ışısın, yollar üşüsün, yollar... Belimi bir ılık şal sarsın, mavi Hüzünlü bir serencamın ardından, şarkısız Rüyalarım unutulmuş bir handa pes desin Görmüş geçirmiş bir çift duygulu dudak karşısında. Turgut Uyar
Geceler bu yüzden böyle. Kedi pisliği gibi böyle acı. Böyle kırmızı; beyaz bir gömleğe dökülmüş ahududu şerbeti gibi böyle kırmızı. O zaman geceler öyle oluyor ki soluğumuz kesiliyor. Öpmek için dudak, içmek için konyak bulamazsak havasızlıktan boğuluyoruz
HERKESİN BİR GÜLÜŞÜ VAR YÜZÜNDE
Herkesin bir gülüşü var yüzünde bir dudak bükümü tenhalık... beklentileri ara sokaklarda kaybolmuş hayalleri... başına ödül konulmuş düşleri, ve gardiyan geceleri uykularına... yatağında pusulasız gemi misali savruluşları... ve aklında yitik bir aşkın dikişleri alınmamış izleri...
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.