Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Hayata benzeyen sözler ettim kime rastladıysam Kime baktıysam: birden acıyla bozkır ömrüm. Bu kaçıncı düğüm atılan bana, bu nasıl böyle küf? Söyle: artık ne, bu harabe kime?
Sayfa 65 - Everest
Akıl aşka düğüm çalar Çözdüm çözdüm tükenmiyor
Sayfa 42 - Kadim YayıneviKitabı okuyor
Reklam
Birbirine dolanıp düğüm olmuş duygularını ayırmak istemişti...
Sayfa 66 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okuyor
Tut lisanın sen de gıybetten uzak, El ayaktan tutmamış olsun tuzak. Kim ki hep gıybet için açmış dili, Görmek ister öyle bağlanmış eli. Kim ki dilden bağlı kalmış gıybete, Hep düğüm vurmuş olur âkıbete!
Onların yüzünde gördüğün her tebessümü mutluluktan, her göz yaşının umutsuzluktan ve her suskunluğunun haksızlıktan olmadığını ne kadar bilirsin? Bazen mecburiyet bu hallerinin adı, bazen sevgi. Bazen bir şeylerin günün birinde düzeleceğine dair olan inançları ayakta tutar onları, bazen ise inatları. Hepsi için değil sözüm elbet. Sözüm, eksilse de sevdiklerinin bir gülümsemesiyle kendini tamamlayan, zorluklar karşısında yılmayan yıkılmayan kadınlara. Tabi ki sonsuz değildir yüzlerine vuran ışıkları ve dillerinden düşmeyen sabırları. Çoğu insan, "Sen güçlüsün," deseler de, onlar da etten ve kemikten yaratılmışlardır. Gün gelir, uzun ince yollara takılır bakışları. Kaybettim demezler asla. Denedim derler. Yüreklerine bir düğüm atarlar ve geldikleri gibi sessizce giderler. Yani böyle bir kadın tanımadan, tanıdım diyemezsin kadınları... Duyacaksın, "Bir inattır yaşamak," dercesine, gelmişe ve geçmişe gönderdikleri o şen kahkahaları.
Varlığın sırları saklı senden, benden; Bir düğüm ki ne sen çözebilirsin, ne ben. Bizimki perde arkasında dedikodu: Bir indi mi perde, ne sen kalırsın, ne ben.
Sayfa 13 - Türkiye İş BankasıKitabı okuyor
Reklam
Bu kitap asktır
Kısa zamanda çok şey yaşandı ve bitti. Uğurlarına kurulan cümleler tükenmeden, gözlük yere düştü. Savruldu, parçalandı. Sonbahar yaklaşırken, küçük bir kızın iç çekişine, bir aracın siren sesine saklandı boğaz acıtan çığlıklar. Umudu arayan kalpler, sevgi ve arkadaşlık bağlarını tutan incecik iplere sardı titrek parmaklarını. Gözlüğün camları kırılırken, nice kalpler de kırıldı beraberinde. Ateş düştü. Yaktı, kavurdu. Buhar oldu, havaya karıştı. Sonra herkes ateşi soludu. Bazen ciğerler yandı, bazen soğuk bedenler ısındı. Kaybedişin boğazları düğüm düğüm ettiği bir gün dans ederken sarıldılar birbirlerine Sonra bir gün seçtiler kendilerine. Onlar, sevilmeyeni sevdiler.
sokağın hikayeleri Size de olur mu bilmem, bir evin önünden geçerken içerideki hayatı hayal edip, akşam sofrası mı olur, yemekten sonra karşılıklı içilen kahve mi olur gözünüzün önüne getirmek? Belki de dargındırlar; ayrı ayrı yemiş kös kös oturuyorlardır. Yahut çoluk çocuğu evden ayrılmış yaşlı bir karı kocadırlar. Günlerdir kapılarını çalan olmamıştır, hâlâ TV seyrederken biri örgü ören diğeri uyuklayan birkaç kişiden biridirler. California’da bir kafenin önünden geçerken bir masada oturan 60 yaşlarında kır saçlı, bakımlı, kafası yukarıda, kollarını öne çıkmış göğsünde birleştirmiş bir adamın karşısında sarışın bir kadının kucağına bakarak oturduğunu gördüm. Hemen yazdım hikâyeyi: Aralarında ciddi bir kırgınlık olan kız, babasını yıllardır görmüyordu. Adam onu ısrarla buluşmaya çağırdı. Kız saniyeleri sayarak oturuyor, boğazı düğüm düğüm olduğundan kahvesini bile içemiyordu. Biraz ilerleyince geriye dönüp tekrar baktım. Ne göreyim, arkadan 25-30 yaşlarında genç bir kız sandığım kişi adamın akranıymış. Göz göze geldik. (Adamın yüzüne bakmamak için etrafa bakıyordu. Çok mutsuz, umursamaz ve biraz da öfkeliydi.) Tabii ki hemen senaryoyu değiştirdim: Kadın adamı aldatmış ve terk etmişti. Adam kadının kabahatlerini tespit etmiş ve avantajlı bir boşanma davası açmıştı; onu konuşuyorlardı. Siz ne sanmıştınız, boş boş mu geziyoruz? Tek mesele şu ki yazmak çok vakit alıyor. Yoksa bizde ne hikayeler var, hepsi bir- birinden klişe. 22 Mart 2022
Uyarılmasının kokusunu, kadınlığının o nefis kokusu- nu bu yakınlıktan alabiliyordu. Kendisini daha fazla kontrol edemeyen Clay, elini kaldırdı, parmağını külo- tun beline koydu ve pamuklu kumaşı kendisine doğru çekti. "Ah," dedi Julia şakacı bir tavırla, eline bakarak. "Yolunun ortasında seni engelleyen bir şeyler mi
Sayfa 177
Ama içimde bir boşluk sürekli olarak kendisini hissettiriyor. Lezzetli acısını hissetsem de onu neyle dolduracağımı bilmiyorum. Varlığa, olaylara, insanlara yıldızlarla dolu gökyüzüne, ağaçlara, dağa, denize toprağa bir garip bakan yanımla nasıl baş edeceğimi kestiremiyorum. Dilimin ucunda bir düğüm. Sanki biraz zorlasam dünyanın bütün dillerini konuşacağım.
Sayfa 8
Reklam
Kuğuysan, yeminliysen bir ömür bir aşka. Diyeceğim; gitsen başka düğüm kalsan başka.
İnsanlar kusursuz değiller, ancak karşılarındakilerle empati yapabilirler ve büyük resmi görebilirler. İnsanların aksine otonom silahlar ise eylemlerinin sonuçlarını anlama yetisine, savaşın eşiğinden dönme becerisine sahip değiller. Otonom silahlar kriz anlarındaki insan karar alma süreçlerinin tümünü ortadan kaldırmayacaktır, ancak sıkı bir düğüm atma potansiyelleri vardır. Hatta bu öyle ileri gidebilir ki, artık geri dönüşü olmayabilir.
Sayfa 413Kitabı okudu
Uzun zaman olmuş bağıra bağıra ağlamayalı ama yine ağlayamıyorum. Boğazımda bir düğüm, göğsümde bir ağrı, bacaklarımda karıncalanma, susuyorum çaresiz…
Ne zaman bir eğlenceye versem kendimi, düğüm kendisini hatırlattı yine boğazımda. O Hep bir sarhoşluk, hep bir uykuda olma hâli insanlar boş zamanlarında ‘inanç var mıdır’ı tartışırken, ben sadece inanıyordum... Birkaç insanın işine yaramak için daha çok çalıştım bu yıl. Yedi milyon evin olduğu ülkemde, acaba bir evim olur mu’ hayalleriyle yetmiş sene geçiren insanlarla takıldım
Ne diyebilirim ki sana, varlığın sırları saklı senden, benden;bir düğüm ki ne sen çözebilirsin, ne ben. Bizimki perde arkasında dedikodu; bir indi mi perde, ne sen kalırsın, ne ben.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.