Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Şühedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar... O, rükû olmasa, dünyâda eğilmez başlar, Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor, Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor! Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker! Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer. Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi... Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi
Atatürk’ün Anadolu’daki girişimlerini engellemek için 12 Ocak 1920’de son Osmanlı mebusan meclisi İstanbul’da yeniden toplantıya çağırıldı. Bu meclise Hakkari milletvekili sıfatıyla katılmak için Ankara’dan İstanbul’a gelen Mazhar Müfit Bey hiç de beklemediği halde, bir gün Vahdettin tarafından saraya davet edildi. Kuşkusuz padişah, eski Bitlik
Reklam
Mehmet Akif Ersoy
Çanakkale Şehitlerine Şu Boğaz Harbi nedir? Var mı ki dünyâda eşi? En kesîf orduların yükleniyor dördü beşi, -Tepeden yol bularak geçmek için Marmara'ya- Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya. Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı! Nerde -gösterdiği vahşetle- "bu: bir Avrupalı! " Dedirir -yırtıcı, his yoksulu,
Diyanet İşleri Başkanlığı YayınlarıKitabı okudu
"Zira bir memleketin dili, o memleket tarihinin ve psiko-sosyolojik varlığının mahsulü ve asırlar içinde nesillerin birbirine devredip emanet ettiği bir ocak mirası ve ecdad mülküdür. Bunda kimsenin, hükümet adamı sıfat ve otoritesiyle, tasarrufa hakkı yoktur."
"Bir Hilal uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor! Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker! Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnını değer. Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhîd'i, Bedr'in aslanları ancak, bu kadar şanlı idi."
Sayfa 88 - İnkılap KitapeviKitabı okudu
Çanakkale Şehitlerine Şu Boğaz Harbi nedir? Var mı ki dünyâda eşi? En kesîf orduların yükleniyor dördü beşi, -Tepeden yol bularak geçmek için Marmaraya- Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya. Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı! Nerde -gösterdiği vahşetle- bu: bir Avrupalı! Dedirir -yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi,
Reklam
Çanakkale
Bir 18 Mart günü akıllara gelip, akıldaki diğer her şeyi götüren mükemmelliğin de ötesindeki bir şiir okudum şu saatte. Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker! Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer. Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhîd'i... Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi. Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın? "Gömelim gel seni târîhe" desem, sığmazsın. Ölümü öldürerek her daim "diri" olan şehadet erleri... Koktuğum şeyler var benim, lâyık olamama korkusu.. Her bir Mehmetçik'in önümde sıralandığını hayal ediyorum. Arkalarına döndüklerinde yuzumu kizartacak lekeler taşıma korkusu.. Her birinin bir hayati vardi, umudu, gencligi, sevdigi vardi. 14-15 yasinda hayat feda eden aziz insanlar...Hani son zamanlarda populer olan bir soz var ya, "bir bildigi var bu çocukların, kolay degil çocukken ölmek" diye, iste en iyi anlatan söz budur belkide. her seylerinden vazgectiler dostlar! Düşünebiliyor musunuz? Vatan icin... kac kisi gosterebilir bu erdemi? Komutanlari "ben size savasmayi degil, ölmeyi emrediyorum" dediğinde ölüme gülerek koşmak nasıl bir his olmalı? İnsan düsündükçe çıldıracak gibi oluyor. Sağında, solunda, önünde, arkasında az evvel helallestigi arkadaşı yatarken, köyünde sevdiği, belkide sevdigini soylemeye cesaret edemedigi bir kiz varken, nisanlisi, karisi varken ölüme koşmak... düşünüyorum da, hiçbirimiz onlara layık olamiyoruz... Bu şekilde kazandık fakat, nasıl kaybediyoruz!? Kahramanlarımızı rahmet ve saygıyla anıyorum, zirâ ancak saygı duruşunda bulunabiliyoruz..
18 Mart 1915 Çanakkale Deniz Zaferi
Ey,bu topraklar için toprağa düşmüş asker! Gökten ecdâd inerek öpse o pak alnı değer. Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhidi .. Bedrin arslanları ancak,bu kadar şanlı idi.
İsmail Dede Efendi
Ama Galip Dede ile şiir, İsmail Dede ile mûsikî, ecdâd ve san'at mirasının son mirasını ilân ededursun, Üçüncü Selim devrinde inhitat, bir gerçekti. Memleket siyâsi, idâri, askerî bozgunlar ve buhranlar içinde başının derdine düşmüş bulunurken, bünyece de, ruhça da delik deşik olmuş bir cemiyet, İsmail Dede gibi bir ganimeti nasıl ele geçirmişti? Acaba bu mûcize, bir ölüm hastasının son hayat hamlesi, sönmek üzere olan meş'alenin ânî parlayışı gibi bir şey miydi?
Sayfa 145
ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNE Şu Boğaz Harbi nedir? Var mı ki dünyâda eşi? En kesîf orduların yükleniyor dördü beşi, -Tepeden yol bularak geçmek için Marmara'ya- Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya. Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı! Nerde -gösterdiği vahşetle- "bu: bir Avrupalı!" Dedirir -yırtıcı, his yoksulu, sırtlan
Reklam
Mehmet Akif Ersoy
ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNE Şu Boğaz Harbi nedir? Var mı ki dünyâda eşi? En kesîf orduların yükleniyor dördü beşi, -Tepeden yol bularak geçmek için Marmara'ya- Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya. Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı! Nerde -gösterdiği vahşetle- "bu: bir Avrupalı!" Dedirir -yırtıcı, his yoksulu, sırtlan
128 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
29 günde okudu
Bizim, yani Türk insanının ikiyüzlülüğünü görmek istiyorsanız "Prens" okuduktan sonraki yorumlarına bakın. Bu sitedeki incelemelerin bazıları bu lafı söyletti bana. Fatih Sultan Mehmet ile resmileşen ama ondan önce de uygulanan kardeş katli uygulamasını; kundaktaki bebek dahil, bir gecede 19 kardeşini boğduran 3. Mehmet'in yaptıklarını
Prens
PrensNiccolo Machiavelli · Remzi Kitabevi · 201414,7bin okunma
ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNE Şu Boğaz Harbi nedir? Var mı ki dünyâda eşi? En kesîf orduların yükleniyor dördü beşi, -Tepeden yol bularak geçmek için Marmara'ya- Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya. Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı! Nerde -gösterdiği vahşetle- "bu: bir Avrupalı!" Dedirir -yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi, Varsa
Mehmet Akif Ersoy Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor, Bir hilal uğruna, ya Rab, ne güneşler batıyor! Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker! Gökten ecdad inerek öpse o pak alnı değer.
Sayfa 151Kitabı okudu
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.