Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

edip ce

Bugün size bu satırları duygusal bir ihtiyaçtan ötürü, sizinle karşılıklı konuşabilmek için yanıp tutuştuğum için yazıyorum. Kolayca tahmin edebileceğiniz gibi, söyleyecek hiçbir şeyim yok. Dipsiz bir bunalımdayım bugün – hepsi bu. Sözlerimin saçmalığı halime tercüman olsun. Asla bir geleceğe sahip olmamış olduğum günlerden birindeyim.
Reklam
"Akıllı adam her şeyden evvel ıstıraptan ve tacizden azâde olmak için çabalayacak, sessizliği ve boş vakti, dolayısıyla mümkün olan en az sayıda beklenmedik ve tehlikeli karşılaşma ile birlikte sakin, mütevazı bir hayatı arayacaktır; ve böylelikle sözüm ona hemcinsleriyle çok az bir tecrübeyi paylaştıktan sonra, münzeviyane bir hayatı tercih edecektir, hatta eğer büyük bir ruha sahipse büsbütün yalnızlığı seçecektir.
"Claude Lorrain'e kulak kesilmekte yarar var, bir tablonun ön planları her zaman iğrençtir, sanat da, bir yapıtın değerinin daima uzaklarda, anlaşılamazlıkta, suçüstü yakalanmış bir düş olan, insanın biricik aşkı olan yalanın gizlendiği yerde aranmasını emreder."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ölüm
"İnsanda düş gücü yoksa, ölmek fazla dert değildir, ama varsa da, o zaman ölüm fazlasıyla derttir."
"Bizim yolculuğumuz ise tümüyle düşseldir. Gücünü buradan alır."
Reklam
"Tümüyle güvendiğiniz bir şeye asla kendinizi adamazsınız. Hiç kimse yarın güneşin doğacağını fanatik bir biçimde haykırmaz. Çünkü güneşin yarın doğacağını herkes bilir. İnsanlar, politik ya da dinsel inançlar ya da başka tür dogmalar ya da amaçlar için kendilerini fanatikçe adıyorsa bunun nedeni daima, bu dogmaların ya da amaçların kuşkulu olmasıdır."
Genellikle akıl, çok şeyi birden yapmaya kalkıştığında takılır. Yapılması gereken, gelmesi için sözcükleri zorlamamaktır.
Sayfa 285Kitabı okudu
Öğretmenlik
Bir eğitim fakültesinde öğretirsiniz, öğretirsiniz, öğretirsiniz; araştırma için zaman yoktur, düşünmek için zaman yoktur, dış olaylara katılmak için zaman yoktur. Salt öğret, öğret, öğret ve sonunda zekanız söner, yaratıcılığınız körlenir ve neden böyle sönük olduğunuzu anlamayana, olan bitenden habersiz, masum öğrencilerden oluşan ve birbiri ardınca gelen dalgalara tekrar tekrar aynı sıkıcı şeyleri anlatan bir otomatik makine olursunuz.
Sayfa 150Kitabı okudu
"Aşk birisinin önce kendini kandırmasıyla başlar ve diğerini kandırmasıyla sona erer. Büyün dünyanın romantizm dediği sadece bundan ibaret."
Reklam
"Güzellik, hizmet edilecek tek efendidir, ona hizmet et ve kalabalığı boş ver!"
Sayfa 399Kitabı okudu
Anlatıcı
"İçimde söylemek istediğim öyle çok şey var ki. Ama bütün bunlar öyle büyük ki. Gerçekte içimde onları söylemenin yolunu bulamıyorum.Bazen bana öyle geliyor ki- Ah, anlatamıyorum.- Onun büyüklüğünü hissediyorum ama konuştuğum zaman bir küçük bebek gibi anlamsız şeyler mırıldanıyorum, duyguları ve heyecanları yazılı ya da sözlü anlatıma dönüştürebilmek büyük bir iş, öyle ki onları okuyan ya da dinleyen içinde yeniden kendilerini aynı duygu ve heyecana dönüştürebilsinler. Bu muhteşem bir iş. "
Sayfa 146Kitabı okudu
"Olduğum şeyle olmadığım şey arasında, hayal ettiğim şeyle hayatın beni yaptığı şey arasında bir boşluğum."
On iki yıldır içimdeki ateş, yakacak hiçbir şey bulamayıncakapalı kaldı,kendi zindanını yaktı ve söndü.
Sayfa 227Kitabı okudu
Ya ben yaşadığım hayatı anlayamadım ya da bu hayatın hiçbir değeri yok. Daha iyisini de bulamadım,göremedim, kimse de göstermedi. Sen bir gelip bir kayboluyordun, tıpkı parlak, hızlı bir kuyrukluyıldız gibi; bense her şeyi unutuyor, ağır ağır sönüyordum.
Sayfa 227Kitabı okudu
Ölüm
Ölüm her zaman bir zaman meselesi olmuştur.
Sayfa 298Kitabı okudu
Reklam
”Her hareketimizden önce bütün sonuçlarını tahmin etmeye çalışsak, bunları ciddi olarak düşünsek, önce kesin sonuçları, sonra olası sonuçları,sonra rastlantısal sonuçları, daha sonra da hayali sonuçları düşünmeye kalksak, kımıldayamayız bile, tek bir adım atamayız. Sözlerimizin hareketlerimizin iyi kötü sonuçları, kuşkusuz gelecekteki bütün günlerimize,hatta bizim bu sonuçları doğrulamak, kendimizi kutlamak ya da başkalarından özür dilemek için artık bu dünyada bulunmayacağımız sonsuz günler dahil, oldukça düzenli ve dengeli biçimde dağılır, zaten bu durumun, üzerinde bunca konuşulan ölümsüzlük denen şey olduğunu ileri sürenler de vardır.”
ceset
Yaşamak, bir başkası olmaktır. Ve insan bugün, dün hissettiği gibi hissediyorsa, hissetmek olanaksızdır. Dün hissedileni bugün de hissetmek, hissetmek değil, dün hissedilmiş olanı bugün anımsamaktır yalnızca, artık yok olmuş olan dünkü hayatın canlı cesedi olmaktır.
Tutsak
Huzurlu odamda, kederler içinde yazıyorum, şimdiye kadar olduğum, bundan sonra da olacağım gibi yapayalnızım. Merak ediyorum, acaba görünüşte pek bir değeri olmayan sesim, binlerce sesin özünü, binlerce hayatın kendini anlatmaya olan susuzluğunu, gündelik yazgısı içinde faydasız hayallerin, iz bırakmayan umutların tutsağı olmuş benimki gibi binlerce ruhun sabrını temsil ediyor olabilir mi.
Sayfa 34 - Can YayınlarıKitabı okuyor
Öğrenmek
" Ne öğrenmek istiyordum? Ne yapmak istiyordum? Bilmiyordum. Ne bir program ne de bir rehber: Net hiçbir fikir yok. Oradan, buradan; doğudan, batıdan; derinden, yüksekten. Sadece bilmek, her şeyi bilmek. (İşte beni mahveden sözcük: Her şey!)
Sayfa 25 - Monokl EdebiyatKitabı okudu
Yaşamak
O halde, insan kalmaya bak. Temel mesele, insan olmak. Bu ise kararlı, dürüst ve neşeli olmak demek, evet, herkese ve her şeye rağmen neşeli olmak, çünkü sızlanmak zayıfların işidir. İnsan olmak demek, gerektiğinde tüm hayatını sev seve 'kaderin büyük terazisine' koymak, fakat aynı anda her aydınlık güne ve her güzel buluta sevinmek demektir."* *Rosa Luxemburg, Her Şey Rağmen, Tutkuyla Yaşamak
Sayfa 17 - Kitabın içindeki bir alıntıKitabı okudu
Reklam
“Bizler kendimize gereğinden fazla değer veriyor, başkalarının hayranlığından zevk duyuyoruz. Ün, güç ya da servet peşinden niçin gidelim ki? (...) Şöhret peşinde koşan kişi gün gelir gözden düşer. Unvan ve servet insanı kendi içine hapseder. Ama bilge kişi, evrenin Yol'unu takip etmek ve kendini sonsuzlukta yeniden bulmak için kişiliğinin sınırlarını aşabilen kişidir.”
Sayfa 23 - MetisKitabı okudu
Savaş
Oğluna tabanca beğenen bir anneye hain hain diktim gözlerimi. Şimdi tabanca beğendiği oğlu, katıldığı ilk savaşta ölse ne olurdu? Bunu kendisine şimdiden söylemek geldi içimden, her neyse cenazesine çiçek yollarım artık... Kadınları doğuştan barışçıl canlılar diye göstermenin bir âlemi yok. Ölen, kendi oğlu, kocası, kardeşi olmadığı sürece, hiçbir kadının savaş karşıtı olmadığını, en çok böyle dükkanlarda anlıyor insan. Yoksa, " Cumartesi Anneleri"nin yanı çok kalabalık olurdu.
Sayfa 48 - MetisKitabı okudu
Savaş
Savaş her egemen kesim tarafından kendi uyruklarına karşı verilmektedir ve savaşın amacı toprak ele geçirmek ya da toprak yitirmeyi önlemek değil, toplum yapısının hiç değişmeden sürmesini sağlamaktır.
Sayfa 230 - Can YayınlarıKitabı okudu