Okur musunuz bilmem lakin yazdım.
İncelemeye başlamadan önce, felsefi bilgileri bu denli basit ve eğlenceli bir üslup ile kaleme alan Nigel Warburton 'a şükranlarımı iletiyorum :)
* Metnin uzunluğu gözünüzü korkutmasın, madde madde elimden geldiği kadar özetlemeye çalıştım.
Kitabımız kronolojik bir sıraya göre dizilmiş, 40 bölümden oluşuyor.
Bağımsızlığımızın Timsali olan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun!
* * *
“Cumhuriyetimiz öyle zannolunduğu gibi zayıf değildir. Cumhuriyet bedava da kazanılmış değildir. Bunu elde etmek için kan döktük. Her tarafta kırmızı kanımızı akıttık. İcabında müesseselerimizi müdafaa için lâzım olanı yapmağa hazırız.” 1923, Gazi Mustafa Kemal Atatürk
💐
Selamün aleyküm herkese, geceniz mübârek olsun.
Bu ay ki kitap çekilişi için şöyle bir karar aldım. Belki de yaparken günah olduğunun dahi farkında olmadığımız gıybet, çevremizi ve kalbimizi öylesine sarmış durumda ki. Bu gerçekten çok üzücü, hangi ortama girsek, birkaç kişiyle ortak konuşsak işin sonunda yüksek çoğunlukla birilerinin dedikodusu yapılıyor. Bilhassa hanımlar arasında daha da yaygın malesef ki. Üstelik Allah (c.c) birçok ayetinde, Efendimiz (s.a.v) hadislerinde lanetlemişken. Her ne kadar kendimize dedikodu, gıybet, vs konularda telkinde bulunsakta insanız sonuçta unutabiliyoruz. Arada bir hatırlatma dozu niyetinde okumalar yapmak lazım fikrimce. Bu ay inşâallah
Dilin Afetleri kitabı ile 2 okurun hatırlatma okumalarına vesile olmak niyetindeyim. Yarın gece 23'e kadar devam eder inşâallah. Yorumlara da diğer ay olduğu gibi hoşunuza giden, etkilendiğiniz âyet, hadis, dua, güzel söz, ezgi, türkü vs paylaşırsanız müstefid oluruz efendim.
Hoşça kalasınız🌿
*
Bugün 19 Mayıs 2019;
Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün Samsun’a çıkışının 100.Yılı!
Bugün Paşamın Doğum Günü... Kutlu Olsun!
*
100 Yıl geçmiş olmasına rağmen birileri tarihten ders almamış olacak ki Sayın ÖZAKMAN bizlere bir hatırlatma yapmış!!
Tarihten ders almazsanız;
Tarih size çok güzel dersler verir!!
Bizim tarihten anladığımız, tarihten
"Düşünce ve yazıda özgür olmak isterim, dünya davranışımızı yeterince sınırlıyor."
Wolfgang Van Goethe
______
Osman Şahin'in okuduğum ikinci kitabı oldu. İlki otobiyografik öğelerin ağırlıkta olduğu Kolları Bağlı Doğanlar kitabıydı. Selam Ateşleri- Ay Bazen Mavidir kitabında birbirine yer yer tema, konu veya ele alınan duygu
Suskunluk iyi gelir kimi zaman ruha, ta ki o suskunluğa nidâ olan şiirler olduğu vakit .Gözlerim parçalı bulutlu nedense hep bu şiir kitabını okurken ama bir damla yaş gözükmüyor etrafta. Telâşları kalmayanlar ülkesidir. Kalbi hüzünlerle bekleyişlerde olanların mekanıdır. Sıtareye bakıp hayal kuranların şiiridir sitare. Şiirde geçen Züheyr'in
ARTIK, EN SIRADAN ÇİÇEĞİN AÇMASI İÇİN BİLE DÜNYANIN ŞİDDETLİ DOĞUM SANCILARI ÇEKMESİ GEREKİYOR...
(İlk kısımda anlatılanlar yarı gerçektir.)
1890 yılı FA Cup finalinde Blackburn Rovers ile Sheffield Wednesday takımları karşılaşmaktadır. Maç bitince Kraliçe Victoria saraya dönmüş beş çayını yudumluyordu. Güneşli bir Londra akşamüstüydü. Kapı
Bir gün Hz Osman (r.a) abdest alıyor.
Abdest alıyor, kurulanıyor, gülmeye başlıyor.
Yanındakiler, hayırdır inşallah diyorlar.
Hz Osman (r.a) onlara soruyor:
Ne için güldüğümü, niye sormuyorsunuz?
Yanındakiler de soruyorlar:
Efendim afedersiniz, niye gülüyorsunuz?
Hz. Osman (r.a) anlatıyor:
Birgün, benim şu abdest aldığım yerde
Resulullah (s.a.v) abdest alıyordu, biz de oradaydık.
Resulullah (s.a.v) abdestini aldı, gülmeye başladı.
Neden güldüğümü niye sormuyorsunuz,
Buyurduğu hatrıma geldi.
Ya Resulullah (s.a.v) niye güldünüz, diye sorduk.
Cevaben buyurdu ki:
“Bir mümin abdestte yüzünü yıkarken, bütün (küçük) günahlarının, suyla beraber aktığını görüyorum.
Elini yıkarken, başını mesh ederken, ayaklarını yıkarken, bütün günahlarının döküldüğünü görüyorum.
Ümmetim kurtuluyor diye sevinip,
ben gülmeyeyim de kim gülsün...?”
Güzelce abdest alan günahlarından sıyrılmış olur. (Buhari)
Hayatını, Abdülhakîm Arvasî Hazretleri’ni “Tanıyıncaya Kadar” ve “Tanıdıktan Sonra” diye iki ana bölüme ayıran Necip Fazıl, Efendisine doğru kendisini cezbeden hâdiseleri de mânâlandırdığı otobiyografik eseri “O Ve Ben”i 1975’de şöyle takdim etmiştir:
“Bu eser, dünyaya gelişimden bugüne kadar en hususî renkleri, çizgileri ve sesleriyle hayatımın