LAVİNİA
Sana gitme demeyeceğim.
Üşüyorsun ceketimi al.
Günün en güzel saatleri bunlar.
Yanımda kal.
Sana gitme demeyeceğim.
Gene de sen bilirsin.
Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim,
İncinirsin.
Sana gitme demeyeceğim,
Ama gitme, Lavinia.
Adını gizleyeceğim
Sen de bilme, Lavinia.
1957
Edebiyatta en çok merak uyandıran açılış cümlelerinin listesi yapılsaydı, aşağıdaki cümle kesinlikle ilk on içinde yer alırdı:
Gregor Samsa sıkıntılı rüyalarla geçen bir ge-cenin ardından sabah gözlerini açtığında kendini yatağında dev bir böceğe dönüşmüş halde buldu.
"Bir insanın itiraf etme cesareti olamayacağı ve işin ucunda bir tehlikenin olduğunu bile bile bir suçu nasıl işleyebileceğini hâlâ anlamış değilim. İşlenen suçtan ziyade, itiraf etme cesaretini bulamama korkusunu zavallıca buluyorum."
"Kendine bakmak ne demek? Bunun ne demek olduğunu
gerçekten bilmiyorum. İyi yemek, uyumak, spor yapmak mı?" diye sormuştu.
Evet ve daha fazlası.
- Kendine iyi bakmak kalbinizi iyi hissettirecek şeyleri bulmaktır,
favori taş, bir şarkı, özel bir yerde oturmak, özel birini aramak.
- Kendine iyi bakmak zor bir aşamadan geçerken kendinizi en ideal
performansınız için zorlamamaktır.
- Kendine iyi bakmak zor zamanlar geçirmiş olan ve geçiren insana
şefkatli davranmaktır. Bu durumda bu kişi sizsiniz. Sizinle benzer süreçten
geçen en iyi arkadaşınıza göstereceğiniz şefkati kendinize gösterebiliyor
musunuz?
- Kendine iyi bakmak iyi zaman geçirmenizi sağlayacak ya da
gergin zamanlardan kurtulmanıza yarayacak (sağlıklı) aktiviteler bulmaktır.
- Kendine iyi bakmak kendinize karşı nazik olmaktır. Kendinize
karşı, sevdiğiniz birisine karşı olduğu kadar, empatiyle ve ilgili konuşabiliyor
musunuz? Kendi yüzünüze ya da kolunuza şefkatle dokunabiliyor musunuz?
İhtiyacınız olduğunda ara verebiliyor musunuz?
- Kendine iyi bakmak acılı ve zahmetli olan herhangi bir şeyi yok
saymak ve onunla uğraşmamak yerine ihtiyaçlarınıza karşılık vermektir.
Duygularınız ve ihtiyaçlarınız önemlidir ve saygıyla ve sevgi dolu bir ilgiyle
üzerlerine eğilinmeyi hak ederler...
Bilimden hoşlanırdım. Okuldayken en favori konumdu. Din beni rahatsız ederdi. Din hakkında çok fazla düşünmemek en iyisiydi, fakat bilim düşünmek içindi. Gerçekler üzerine kuruluydu.
Daniel beni terk ettiğinden beri seksi bir randevuya en yakın olduğum şeyin bir kadeh şarap, bir kutu favori Fransız çikolatam ve True Blood'ın bir bölümü olduğunu bilmesi için bir neden yoktu.
Dokuz yıldır usturayla tıraş oluyordum. Ilk başlarda, neredeyse kendimi öldürüyordum, çenemin altındaki sakalları budarken. Zamanla öğrendim ustura kullanmanın inceliğini. Daha önceleri favori malzemem neşterdi. Onunla tıraş olmaya çalışmaksa tam bir sinir savaşına dönüşüyordu. Insanın yüzüne yapabileceği en büyük kötülük. Beteri var belki. Kezzap!...
SEN YÜRÜRSÜN RÜZGAR YÜRÜR
Sen yürürsün rüzgar yürür
Sabahlar sığmaz olur gözlerine
Her adımda çözülür bir karanlık
Şafaklar çiçek sunar ellerine
Gün tutuşur