Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir başka inanç grubu daha var ki peygamberlerini resmetmeyi günah sayıyorlar. Bu grubun kadınları genelde inançları gereği yüzleri dışında sıkıca örtünüyorlar. Hele saçlarının görünmesi konusunda çok hassaslar. Tanrı'dan mı yoksa birbirlerinden mi sakınıyorlar, bilemiyorum. Kendilerini Tanrı'nın yarattığına inanıyorlarsa, yaradanlarından neden saklarlar saçlarını? Saçlarını da Tanrı yaratmadı mı? Birbirlerinden veya erkeklerden sakınıyorlarsa, eee, hepsinin saçı var! Üstelik erkekler saçlarını kapatmak zorunda değil. Ayrıca aralarında aynı inançtan olup, başı açık gezenler ve örtünmeyenler de var. Dillerini çok iyi sökemediğim için benim aklım karışık ama galiba onların da aklı bu konuda biraz karışık.
Kadınların erkekler hakkında en sık dile getirdikleri yakınma, er­keklerin dinlemediğidir. Erkek ya kendisine söylenenleri tümüyle ku­lakarkası eder ya da biraz dinler, kadını nelerin rahatsız ettiğini değer­lendirir ve sonra büyük bir gururla bay tamirci şapkasını giyip ona kendisini daha iyi hissetmesini sağlayacak bir çözüm önerir. Kadın bu sevgi ifadesini takdir etmeyince de buna bir anlam veremez. Kadın ona kendisini dinlemediğini ne kadar çok söylerse söylesin, bunu an­lamaz ve aynı şeyi yapmaya devam eder. Kadın yakınlık istemektedir; erkekse onun çözüm aradığını sanır.
Reklam
farklılıkları anımsamak
Farklı olmaları gerektiğinin bilincine varmadan kadınlarla erkekler birbirleriyle geçinemezler. Genelde karşı cinse kızmamızın ya da sinir­lenmemizin nedeni, bu önemli gerçeği unutmuş olmamızdır. Karşı cin­sin bize benzemesini bekleriz. Onların da "bizim istediklerimizi isteme­sini" ve "bizim hissettiğimiz gibi hissetmesini" arzularız. Yanlış da olsa, eğer eşlerimiz bizleri seviyorlarsa, biz birini sevdiğimizde nasıl davra­nıyorsak onların da aynı şekilde davranacaklarını varsayarız. Bu yakla­şım bizi sürekli düşkırıklığına uğratıp, farklılıklarımızdan sevgiyle söz edebileceğimiz bir iletişimin kurulması için gereken zamanı kazanma­mızı engeller.
Asla bize denk gelmeyen
Mesela bazı erkekler var şaka değil anlatacaklarım, gerçekten var! Tek bi kadınla mutlu olmayı , çok kadında mutluluğu aramaya tercih ediyorlar. Her gece başka bir kadınla beraber olmak yerine, her gece aynı kadınla koyun koyuna olmayı istiyorlar! Ciddiyim!
Ah, bu erkekler! Hepsinde aynı gurur, aynı kendini beğenmişlik. Bizim de bir kalbimiz olduğunu, bizim de “mutlaka” isteyecek bir şeyimiz olabileceğini, bir türlü akıllarına getirmek istemiyorlar.
Ah, bu erkekler! Hepsinde aynı gurur, aynı kendini beğeniş. Bizim de bir kalbimiz olduğunu, bizim de "mutlaka" isteyecek bir şeyimiz olabileceğini, bir türlü akıllarına getirmek istemiyorlar.
Reklam
Erkekler Orta Çağda dahi aynı “Yetmişini aşmış erkeklerden çok hoşlanırım; ömür boyu sadakat vaat ederler insana.”
Kadınlar aşağı olmazsa kendilerinin büyümesi duracaktı. Kadınların erkekler için çoğunlukla gerekli olmasının sebeplerinden biri budur. Kadın eleştirilerinin erkekleri öylesine rahatsız etmesinin, mesela bir kadın bir kitap veya bir tablonun kötü olduğunu söylediğinde aynı şeyi bir erkek söylese duyulacak acı ve öfkenin çok daha fazlasına yol açmamasına olanaksız olmasının sebebini de açıklamaya yarar.
Kadın orgazmı erkekler için zor bir konu olabilir. Amerikan kültürü, erkeklerin cinsel olarak yaptıkları şeyi bilmesi gerektiğini söylüyor. Mükemmel adam, kendisi harika vakit geçirirken aynı zamanda bir kadını zevkten dört köşe etmesini bilen adam olarak görülüyor. İlk hareketi erkeklerin yapması bekleniyor, uzanıp öpmesi, o kusursuz ânı kutsamak için kıyafetleri çıkarmaya başlaması ve bütün doğru teknikleri daha ilk cinsel deneyimden itibaren bilmesi. Yalnız bir sıkıntı var, erkekler bütün bunları nereden öğrenecek? Erkeklerin değer verdiği bir konu olmasına rağmen, “Bir Kadının Orgazm Olmasını Nasıl Sağlarsınız?” lise eğitiminde kesinlikle öğretilmeyen bir şey.
“Erkekler tarafından kadınlar üstüne yazılmış her şeye kuşkuyla yaklaşmak gerekir, çünkü onlar aynı zamanda hem yargıç hem taraftırlar.”
Sayfa 5
Reklam
İslâm'ın,hayatın bütün alanlarını (Hatta tuvalet adabı gibi en basit işler bile bu nezaket ve görgüden payını almıştır. Müşrikler,büyük sahabî Selman-ı Farîsî'ye kızıyorlar ve "Sizin Peygamberiniz,tuvaletin nasıl yapılacağına varıncaya kadar size her şeyi öğretiyor." Diyerek onunla alay ediyorlardı. O da onlara: "Evet,bizim Peygamberimiz,tuvalette kıbleye dönmememizi,sağ elle temizlenmememizi bize yasaklamıştır." Cevabını veriyordu.) ve büyüğü ve küçüğüyle,erkeği ve kadınıyla herkesi kuşatan birçok âdâb ve nezâket kuralı vardır. Hz. Peygamber sallallahu aleyhi vesellem bir hadisinde "Kadınlar erkeklerin benzerleridir.(Hattabî Hadisi,"Kadınlar erkeklerin yaratılış,huy ve İslâm Hukuku karşısında erkeklerle aynı statüde olmaları." Olarak açıklamıştır.) Bu nedenle erkeklerden uygulamaları istenen İslâm'ın görgü ve nezâketine ait kurallarını,kadınların da aynı şekilde uygulamaları istenir. Çünkü kadınlar ve erkekler, Müslüman toplumu ancak birlikte oluşturabilirler. İslâm dini de kadın ve erkeğin uygulamalarıyla hayat bulur ve dışarıya sunulur.
Bütün erkekler aynı değil aslında, doğru; ama bütün erkeklikler ve kadınlıklar aynı. Hep aynı kadını seven erkekler bile severken aynı.
Erkekler kapatılsın.
"Evde, erkekler dinlenirdi. Gazete okur, televizyon seyreder ya da arkadaşlarını görmeye giderlerdi. Çoğu gömleğinin ütülenmesini ister, kahvesi ağız yakacak kadar sıcak gelmezse iğneleyici şakalar yaparlardı. Karıları da arkadaşlarını görmek için evden çıkarlarsa kocalarının onlara neden gittiklerini sorma hakkı vardı. Bazen gösterilen nedenlerden ikna olmazlar ya da ziyarete gitme amacını onaylamazlardı. Karılarının evde kalması ya da şu ya da bu arkadaşıyla artık görüşmemesi için talimat verirlerdi. Bunu hep karılarını sevdikleri için yaptıklarını söylerlerdi. Onların kafalarında kadınları sevmekle onları kontrol etmek hemen hemen aynı şeylerdi. Bunu babalarından öğrenmişlerdi, onlar da kendi babalarından. Öğrendiklerini sonra kendi çocuklarına aktarmışlardı."
Sayfa 165Kitabı okudu
geri geliyor mudur ki?... belki...
"Platformdaki insanlar trenin gelmesini bekliyorlardı. Yukarıda sokaklarda kış hüküm sürmekteydi, kadınlar, erkekler paltolu ve eldivenliydiler. Bazıları gazete okuyor, bazıları kulaklıktan gelen ritme göre bacaklarını sallıyorlardı. Çoğu da demiryolunun karşısındaki platformda durup kendilerini evlerine götürecek olan aksi yönden gelecek treni bekleyen öbür insanlara boş boş bakıyordu. Her akşam aynı şey. Yüzleri hüzünlüydü. Sabırlarını yitirmemişlerdi ama, gönüllerini yitirmişlerdi. Belki, uzaktaki banliyölerde trenden inip ağaçlarla çevrili evlerinin ön pencerelerindeki ışığın yandığını görünce, gönlün ışığı da geri geliyordur."
Dindar Yahudi kadınları evlenince saçlarını tıraş ettirip bir peruk veya başörtüsü ile başlarını örtmüşler. Hristiyanlıkta rahibeler aynı şekilde başlarını örtüyorlar. İlginç olanı Tevrat'ın son yazıldığı zamana kadar Yahudiler arasında Tanrı namına fuhuş yapan kadın ve erkekler varmış.
Sayfa 37
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.