Esir Şehir Üçlemesinin ikinci kitabı olan Esir Şehrin Mahpusu ilk kitabın ana karakteri Kamil Bey'in hapishane yaşamını anlatıyor. Bayram arifesinde bulunduğu Bekir Ağa Koğuşundan Sultanahmet'te yeni yapılan cezaevindeki siyasi mahkumların kaldığı bir koğuşa nakledilmesi gerekirken, hapishane girişindeki görevlilerin suçun nedir sorusuna iftira demesi nedeniyle ortaya çıkan yanlış anlaşılma neticesinde adam öldürmeden kumara, hırsızlıktan dolandırıcılığa kadar birçok adli suçlunun olduğu koğuşa verilen Kamil Bey'in İstanbul'un namlı hırsızları, kumarbazları arasında geçen bu sürede başına gelenler okuyucuya aktarılırken, hapishane jargonu ve argo kelimelerinin bolca olduğu kitabın ilk bölümünde Kemal Tahir anlatımyla okuyucusuna o hapishane havasını yaşattırıyor.
İlk kitabın konusundan uzak bir kitap okuyormuş izlenimi yaratan romanın birinci bölümünden sonra Kamil Bey kendi gibi siyasi suçlularla bir araya gelince ilk kitapta olduğu gibi Milli Mücadele sırasında yaşanan olayları, işgal altındaki İstanbul'un toplumsal bölünmüşlüğünü, yozlaşmayı, halkın ekonomik, sosyal ve kültürel yapısını okuyabiliyoruz. Kamil Bey'in yaşadıkları üzerinden bir dönemin ruhunu anlatan eser Esir Şehrin İnsanları kadar sürükleyici olmasa da okunması gereken kitaplar arasında yer alıyor.