Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Fabrikalar insanlar geliştikçe gelişir ve çoğalır ama insanlar çalıştıkça ölürler.
ÇOK ÖZEL BİR İLİŞKİ
Aniden, kaderin garip bir oyunuyla, kuantum fiziği çalışmayı durdursaydı her şey dururdu: Uçaklar ve otomobiller, hastaneler ve iletişim merkezleri, cep telefonları ve bilgisayarlar, fabrikalar ve lojistik sistemler.
Sayfa 137Kitabı okudu
Reklam
Şezlong entelektülleri, Gençlik için büyük tehlike. İstedikleri. Kitaba ve düşünceye düşman bir nesil yetiştirmek. Bereket, gençlerin hepsi bu şezlong-nişin mürşitlere inanmıyor. Fabrikalar, daireler, üniversiteler entelektüel partinin lakırdılarına boş veren delikanlılarla dolu. Susan çoğunluk diyeceksiniz. Doğru, çünkü emellerini dile getiren hiçbir kimse yok.. Cemil Meriç - Mağaradakiler-
diploma basan imalathaneler
Öğrencilerinize yüksek okulların 'diploma basan imalathaneler' değil canlı mumlar üreten fabrikalar, ülkenin zihinsel ve manevi aydınlanmasının merkez istasyonu olduklarını söyleyin.
Zen­ginlik, haydutluk, savaş, kölecilik ya da emek sömü­ rüsüyle sağlanabilir. Eski çağlarda yalnızca kölelerin çalıştığı “fabrikalar” vardı. Çalışma yüzyıllarca köle­ likle bir tutuldu.
«Kır çiçekleri ve manzara seyretmenin önemli bir kusuru var, bedavalar, diye açıkladı. Doğa sevgisi ile fabrikalar çalışmaz.»
Reklam
"Yaşayan şehrin yerini ölüm diyarı almıştı. Fabrikalar dümdüz olmuş, bacaları yıkılmış, alışveriş caddesi moloz yığınına dönüşmüş, yerleşim bölgesinde sadece taş basamaklar kalmış, tarlalar çırılçıplak olmuş, koru yanmış, dev ağaçlar yan yana dizilen kibritler gibi devrilmiş, tüm doğa göz alabildiğine kasvete bürünüp ıssızlaşmış, hayatta kalıp dolaşan tek bir köpek bile kalmamıştı."
İthaki YayınlarıKitabı okudu
"Boynumuzdaki ilmeği daha da sıkmaktan, elimizi kolumuzu sımsıkı bağlamaktan başka ne işe yarıyor teknik? Hayır, gereksiz çalışmalardan kurtulmak gerek. İnsanoğlu, huzur istiyor. Fabrikalar ve bilimse, huzur falan vermez. İnsana çok az şey gereklidir. İhtiyacım olan şey küçücük bir evken niye koca bir kent kurayım? İnsanların yığınlar halinde yaşadıkları yerlerde su sistemlerine, kanalizasyona, elektriğe ihtiyaç vardır. Bunlarsız yaşamayı denediğinizde her şeyin ne kadar da kolay olduğunu göreceksiniz. Hayır, bizde pek çok gereksiz şey var... ve bütün bunlar, aydınlar yüzünden. Bunun için diyorum, aydınlar zararlı bir toplum kesimidir diye."
Sayfa 48
Modern ilerlemenin vebası: kolonileş­tirme, ticaret, beleş Kutsal Kitap'lar, savaş, hastalıklar, takma kol Ve bacaklar, fabrikalar, köleler, delilik, nevrozlar, psikozlar, kanser, frengi, verem.
- Anne, fabrikalar geceleri duruyor mu, onlar da uyuyor mu? - Hayır, fabrikalar uyumaz. Hiç uyumaz onlar.
Reklam
"Milli Ağır Sanayi" fikri..Milli Görüş..)
Bütün bu çalışmalar, Almanya-Ruhr sahasında gördüğüm fabrikalar, Türkiye'de de ağır sanayi hamlesi başlatılması fikrinin bizdeki ilk kıvılcımları oldu. Yerli bir motor sanayi kurmanın ve tamamen yerli olan fabrikalara sahip olmanın, Türkiye gibi yoksulluktan yeni çıkmaya çalışan bir ülke için ne kadar önemli ve gerekli olduğunu anladım. "Millî Ağır Sanayi" fikri o günden sonra, Milli Görüş Davası'nın en önemli hedeflerinden biri olarak hayatımızda yer aldı...
Sayfa 7 - Milli
Hasimoto, insanlara yardım etme zamanının geldiğine karar verip çöken kitap raflarının arkasından sürünerek çıktığında şaşkınlıkla haykırıverdi. Her şey darmadağındı. Enkazın üstünden geçip basını pencereden çıkardığında daha da şaşırarak kalbi yerinden oynadı. Ne olmuştu böyle?! Şimdiye kadar bu pencerenin altında dalgaları andıran mor kiremitlerle birleşen Sakamoto, İvakava ve Hamaguçi semtleri nereye kaybolmuştu? Beyaz, parlak dumanların yükseldiği fabrikalar neredeydi? Gür yeşil yapraklarla kaplı İnasa Dağı’nın yerini kırmızımsı kahverengi bir kayalık almıştı. Yaz yeşili dediğimiz yeşilliklerden bir ağaç yaprağı, bir ot sapı bile kalmamış mıydı geriye? Ah, dünya çırılçıplak oluvermişti.
İthaki YayınlarıKitabı okudu
Kendimizi gereksiz çalışmalardan kurtarmalıyız. Sessizlik gereklidir insana. Fabrikalar ve bilim... bu sessizliği onlar bize vermiyor.
Sayfa 54
İnsanoğlu, dünyasını kurmuştur, fabrikalar, evler kurmuştur, otomobiller, giysiler üretmekte tahıl ve meyve yetiştirmektedir. Ama kendi elleriyle ürettiği ürüne yabancı hale gelmiştir, artık inşa ettiği dünyanın efendisi değildir; tersine, bu kul yapısı dünya onun efendisi olmuştur, insan dünyanın önünde eğilmekte, elinden geldiği kadar onu mutlu etmeye, eğitmeye, düzeltmeye çalışmaktadır. Kendi elleriyle yaptığı şey, Tanrı’sı haline gelmiştir. Kişisel çıkarların peşinde gidiyor gibi görünse de gerçeklikte bütün benliği ve onunla birlikte bütün somut gizilgüçleri, kendi elleriyle inşa ettiği makinenin amaçlarına hizmet eden bir araç haline gelmiştir. Dünyanın merkezi olduğu yanılsamasını sürdürür ama gene de bir zamanlar atalarının Tanrı’ya karşı bilinçli olarak hissettiği duygu ile, yoğun bir önemsizlik ve güçsüzlük duygusu ile doludur.
Sayfa 132
Günümüz­den yüz milyon yıl sonra, insanlığın büyük eserleri olarak gördüğü­müz her şey -heykeller ve kütüphaneler, anıtlar ve müzeler, şehirler ve fabrikalar- en fazla bir sigara kağıdı kalınlığında tortu tabakasına dönüşecek..."Şimdiden ardımızda silinmez bir kayıt bıraktık"...
Sayfa 129 - Okuyan Us.
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.