İlk Osmanlı tarihini yazan Ahmedi, Sultan Alaeddin ile Gündüz Alp'in ilişkilerine temas eder, ancak Gündüz Alp'in nereden geldiğini belirtmez. Fatih Sultan Mehmed döneminde eserlerini yazan bazı tarihçiler (mesela Enveri), hanedanın atalarından birini Şah Melik olarak anar ve onları Urfa'dan yola çıkarır, Sultanönü'ne (Eskişehir bölgesi) getirir. Aynı dönem tarihçilerden bir diğeri (Şükrullah) ise Osmanlıların Selçuklu soyu ile birlikte Anadolu'ya geldiği iddiasındadır ve onları Karacadağ'a yerleştirir. Bir başka tarihçi ise Ahlat'ı temel alarak bunların önderleri olan Kayık Alp'den bahseder ve yine Osman Bey'in atalarının Ankara-Karacadağ'a geldiklerinin belirtir (Karamani Mehmed Paşa). Osmanlı hanedanın ataları arasına meşruiyet iddiasını temin etmek için eklediği anlaşılan Süleyman Şah'ı bir tarafa bırakırsak, kaynakların üzerinde birleştikleri şahsiyetler, Gök Alp, Gündüz Alp, Ertuğrul, Sungur Tekin, Göndoğdu, Sarıyatı ve Osman Bey'dir. Süleyman Şah meselesi ise Osmanlıların Anadolu Beylikleri arasında üstünlüğünü vurgulamak üzere kronik yazarlarınca özellikle gündeme getirilmiştir. Nitekim Osman Bey'e atfedilen -tarihi hakikatten uzak olduğu açık- Selçuklulara karşı üstünlüğü vurgulayan ifadelerde, Süleyman Şah'ın Osmanlıların atası olarak onlardan çok önce Anadolu'ya geldiği tezi öne çıkarılmıştır.