31 Mart, teokratik bir ihtilâl değildi. 31 Mart'ın, halk tabakalarından gelen bir feveran, ya da bir irticâ veya hâkânî bir hamle ile de hiçbir alâkası yoktu. 31 Mart'a, ancak, pâdişâhı tahttan koparmak teşebbüslerinin son ve kat'î darbesi, böylece de Türk-İslâm birliğinin bu son kale bekçisini devirmek karârı denebilirdi.