Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
191 syf.
9/10 puan verdi
"Beni yüzüstü gömün, çünkü yeterince gördüm!" (Hakan Günday) Böyle bir cevheri yeni yeni tanıyan benden, yeni yeni tanıyacaklara özel olsun bu inceleme; Şule Gürbüz, Dolmabahçe sarayında antika saatleri tamir eden bir yazarımızmış. Çok boyutlu ve çok katmanlı metinler yazmasının yanı sıra, karakter ya da kurguya değil daha çok
Coşkuyla Ölmek
Coşkuyla ÖlmekŞule Gürbüz · İletişim Yayınevi · 20211,889 okunma
139 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
29 saatte okudu
12.Türkan Saylan Sanat Ödülü Alametler Kitabı'nın
Gaye Boralıoğlu ile Dünya'dan Aşağı kitabıyla tanışmış ve çok sevmiştim. Yeni kitabı Alâmetler Kitabı ile bir kez daha buluştuk ve çok keyifle okudum yine kendisini. Umarım okuyucusu bol olur kitabın keza ben herkese şiddetle tavsiye ediyorum. Kitap on dört güzel öyküden oluşuyor. Hepsi birbirinden dokunaklı ve hayatın içinden öyküler. Kimi okurken içinizde ince bir sızı bırakıyor, kimi gülümsetiyor, kimi kahkaha attırıyor, kimi bu kadar da olmaz dedirtiyor, kimi sonunda gözünüzde bir damla yaşla uğurluyor ama sonuçta hepsi son noktada insan olmanın hallerinde birleşiyor. Öykülerin çoğunun çıkış noktası toplumda birlikte yaşadığımız insanlar ya da yakın zamanda tanıklık ettiğimiz olaylar. Yaşandığı anda hepimizi feveran ettiren, akabinde balık hafızalarımızdan sildiğimiz olaylar. Her bir öykü kendisinden uzun uzun bahsettirecek üzerine düşünülüp, konuşulacak öyküler. Yaşadığımız dünyada içinden çıkılamayacak kadar kötü, absürd, kaotik durumlarla karşılaştığımızda hep deriz ya "Kıyamet alâmetleri bunlar" diye . Aslında bizler birbirimizin kıyametiyiz yaşadığımız bu dünyada. Gaye Boralıoğlu her bir öyküde bu alâmetlerden birine parmak basıyor işte. Duru anlatımı, akıcı diliyle, insanlığın gidişatının peşine düşen öykülerle buluşmak için mutlaka Alâmetler Kitabı'nı okuyun. Son olarak kitaptan bir alıntı ile bitirmek isterim. "Her insan kendi hikayesi ile gelir dünyaya. Hayat o hikayeyi büyütür." Keyifle okuyun.
Alâmetler Kitabı
Alâmetler KitabıGaye Boralıoğlu · İletişim Yayınları · 2021158 okunma
Reklam
Annenin feveran anında söyledikleriyle hissettikleri aynı değilmiş…
Sayfa 47 - PdfKitabı okudu
Bittik...
_ Başladım da, bitiremedim de. Niye bitireyim ki, baş­ladığım bitireceğim değildi ki, başlamak ölmemek için ya­şamak ve öyle kalmak için değildi ki. Başlamak her zaman bir feveran değil midir, başka türlü olamayacağından dolayı atılan adımdır yürümek değil, tutunmaktır, kola girmek değil. Ama bitiş yol ister, hep gitmek ve gide gide bitmek ister. Halbuki insan zaten bittiği için başlar, çaresizlikten ve başka yol bulamadığından başlar. Başladım. Bittiğim için başladım; başlar başlamaz eniko­nu bittim. _
Sayfa 61 - İLETİŞİM YAYINLARI / PDFKitabı okuyor
244 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Pesimizme ithafen
Mutluluk nedir? Tanımı var mıdır? Sabit midir salt mıdır? Hep şöyle düşünmüşümdür mutluluk amaçlanması gereken bir şey değildir diye. Ama mutlu olursak da fena değil. Sadece amaç haline getirmemek önemli. Șopi mutluluğu içselliğe bağlar. Kişi içsellikten ziyade dışarıda mutluluğu arayacak olursa nafile olur der. İçsel mutluluk tamamen zihinsel
Yaşam Bilgeliği Üzerine Aforizmalar
Yaşam Bilgeliği Üzerine AforizmalarArthur Schopenhauer · Kabalcı Yayınevi · 20176,9bin okunma
"BENİ CAMİDEN İMAM SOĞUTTU" (!) ¶ İnsanları meyhaneye meyhaneciler davet etmiyor, ama davet edilmedikleri halde gidiyorlar. Üstelik gidince çok para harcıyorlar. ¶ İnsanları gazinolara pavyoncular davet etmiyor, ama davet edilmedikleri halde gidiyorlar. Üstelik gidince çok para harcıyorlar. ¶ İnsanları kumara kumarhaneciler davet
Reklam
Feverân
Fışkırma. Coşma. Dilimize Arapçadan geçen kelime, kaynayıp fışkırmak manasındaki fevr kökünden türetilmiştir. Zaman içerisinde, kişinin ani öfkelenmesi ya da parlaması manasını da edinmiştir.
Saf bir yağmur sessiz kalbin dilidir Bir damla yağmura bin dua sığar
Feverân
Seni güneş sandım kör oldum
Sayfa 186 - Siyer Yayınları -2.Baskı -Kasım 2020
96 syf.
7/10 puan verdi
·
2 saatte okudu
Feveran, Ali Kemal Temizer'in tek kitabı. Eski kütüphanemden geri bıraktığım kitaplardan birisi. Güzel kapağında boya sandığının yanına çömelen çocuk kara trene bakıyor, göklere ulaşan dumanlar, kitabın üstünden yukarılara doğru akıp gidiyor. Kapak siyah beyaz. Kapağı açınca kendimle karşılaşıyorum: 2004 şubat ayı. Altına Sadık yazmışım. İslâm
Feveran
FeveranAli Kemal Temizer · Beyan Yayıncılık · 20038 okunma
Reklam
Bazı insanlar tanıyorum ki İslamı tebliğ işine o kadar kendilerini kaptırmışlar ki kendilerinin İslamı yaşamaya ne zamanı, ne imkanı, ne de kuvveti kalmamış. Günde 50 tane dini paylaşım yapıyorlar ama o 50 paylaşımın emrettiği şeylerin en fazla 1 tanesini yapıyor, yine o 50 paylaşımın yasakladığı şeylerin en fazla 1 tanesinden sakınıp
İğreti gülüşler verip sahici acılar alıyorum.
Sayfa 204 - Siyer Yayınları
" Şahsına sataşma durumunda celallenen, damarına basılınca öfkeden gözleri dönen, " izzeti nefsim" diye feveran eden, sıra İslam'ın izzetine gelince " Onun sahibi vardır " zihniyetiyle sorumluluktan sıyrılanların samimiyetini siz takdir ediniz... "
Sayfa 140 - Çıra Yayınları , 1.Baskı - Ekim 2002Kitabı okudu
Sahi insan kendine sesini duyurabilmek için bağırır mıydı?
Bu sorunun cevabını, "kendine bir ayna bul" sözünü sayıklayarak uyanmam ile bulmuştum. İnsan kendine yabancıysa, kendine kendi sesini duyurmak için bağırması gerekiyordu. Ayağıma batan taş, ruhuma düşen feveran, dostluk neydi sorusuna cevap aramam ve koskoca bir ömür sabah üzeri görülmüş kocaman bir rüyaydı. Kendine bir ayna bul diye sayıklamam uykudan uyanmama sebep olmuştu. Sabah ezanını okuyan müezzin haydi kurtuluşa demekteydi. Yastıktan başımı kaldırırken rüyada ruhumun ortasına düşen feveran, gerçek hayatta inceden sızısını hissettirmeye başlamıştı. Kendine bir ayna bul sözüne binaen ya kendime bir ayna bulmalı ya da bir gönül sahibinin yanında ayna olmalıydım. Resulü Zişan'ın " sizin en hayırlılarınız görüldükleri zaman Allah'ı hatırlatır" dediği gibi bir ayna.
Sayfa 30
1.035 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.