Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ruth Rendell
"Ona her şeyin yoluna gireceğini, endişelenmesine gerek olmadığını söylemek zalimlikti; hangimiz tahminlerinizin genellikle doğru çıktığını ileri sürebiliriz ki?"
Kendi belirsizliğimizi kabul etmek büyük bir cesarettir. Öfke bizi genellikle üzerinde iyi düşünmediğimiz ya da üstelemeye hazır olmadığımız konumları benimsemeye yöneltir.
Reklam
Akademi }☆{
"Nefes aldığın sürece her zaman umut vardır. Çıkmazlara dalmak ya da onu ışığın altında bulamamak seni yanıltmasın. Umut bazen gizlenir ve genellikle gizli olanlar en güçlüleridir. Umutsuz değilim, sadece düşünceliyim."
Sayfa 78 - Parola YayınlarıKitabı okuyor
İstenmeyenlerin İnsan İlişkilerindeki Rolü
İster siyaset, edebiyat isterse bilim, ticaret ve sanayide olsun, üstün birey bir ulusun biçimlendirilmesinde büyük rol oynar, ama diğer uçtaki bireyler de öyle; yani başarısızlar, uyumsuzlar, başıboşlar, suçlular ve konumlarını kaybetmiş veya saygıdeğer insanlar arasında hiçbir zaman yer sahibi olamamış kişiler. Tarih oyununu genellikle orta sınıftaki çoğunluğun başlarının tepesinde, işte bu en iyiler ve en kötüler oynar.
Benekli/Renkli Ağaçkakan... Bu kuşu çok sevdim:)
Benekli Ağaçkakan 24-39 cm büyüklüğünde bir kuş türü. Üreme Nisan ve Ağustos aylarında oluyormuş ve ortalama 4-7 yumurta bırakıyorlarmış. Bu kuşların ötüşleri davul sesine benziyormuş 🙄 ağaca vurdukları zamanki sesle aynı şekilde. Düşünsenize kuş öyle dalında konmuş öterken,onun ağacı yine gagaladığı düşünülüyor. 🤨 İftira 😅Ama bunların ağacı gagalamalarının sebebi de şu; bu arada içi boş ağaçları tercih ediyorlarmış ve bu kapıyı çalmak gibi bir şey oluyormuş. Yani içeride bir yem olup olmadığını kontrol ediyorlarmış ağaca vurarak. Ağaçlarda yaşayan bir tür ve genellikle parklarda,ormanlarda oluyorlarmış.. oralara bırakılan kuş yemleri aslında Ağaçkakanlar için bir nimetmiş.. Bu kuşlar ağacı gagalarken nasıl oluyor da başları ağrımıyor ya da başı dönmüyor diye düşünenler varsa, hiçbir şey olmuyormuş.😃 Günde on bin defa saatte 20 km ye denk düşecek bir hızla vurmalarına rağmen, doğru açı ve doğru bir duruşla bunu yaptıkları için başağrısı felan yaşamıyorlarmış. Bu çok düşündürücü değil mi? Demeki,bir şeye odaklandığında, doğru hedefi ve kararlılığı bulduğunda, duruşunu bozmadığında yıkılmiyor insan... İnsanın doğadaki her canlıdan öğrenecek bir şeyleri var. 💚
Ölçü
“Daha istek oluşmadan çocuğu tatmin etmek, bir yandan çocuğun ihtiyaçlarını hissetmesini diğer yandan tatmin olmama, mahrum kalma hissinin sağlıklı bir şekilde öğrenilmesini engeller. Çocuğunun en ufak isteklerine bile aşın dikkat eden bir anne (bunu yapan genellikle babalar değil annelerdir) çocuğun kimlik hissinin gelişimini zorlaştırır.”
Sayfa 162
Reklam
Bizde halk seyretmeyi sever; genellikle işe karışmaz.
Bizde halk acayip yıldırılmıştır; amirlerden korkar. Amirler de birbirinden korkar.
Friedrich Nietzsche
Friedrich Nietzsche
, diğerkamlığı ve özgeci (alturist) eylemleri genellikle zayıflığın, çürümenin ve kişinin kendine ve hedeflerine olan inancındaki eksikliğin açığa çıkışı olarak görerek eleştirdi. dusunbil.com/nietzsche-ve-ke...
Mahkumların çoğu ortama alışana kadar endişe yaşadıkları bir süreçten geçiyorlardı. Özgürlüğünü ve kimliğini kaybetme durumuyla karşı karşıya geldiklerinde, baskıyı kabul etmek zorunda kalıyor ve bu değişiklik genellikle bunalıma girmelerine ve duygusal bir çöküntü yaşamalarına neden oluyordu.
Sayfa 405 - 406Kitabı okudu
Genel olarak anlam kavramı, amaç fikriyle bağlantılıdır. Nesnelerin, fikirlerin ve eylemlerin bizim için değerli olmaları, bir hedefe yönelik olmalarından kaynaklanır. Bir hedefe yönelik olan her şey bizim için değerlidir. Yani bir hedefe yönelik olan her şey bizim için anlamlıdır. Bu ise oldukça mantıksaldır. Bu amaç fikri, dünyayı anlamlandırmamızı ve yaşamlarımızda anlam bulmamızı sağlayan şeydir. Bir şey amaçtan yoksun olduğunda ya da anlamsız olduğu düşünüldüğünde o zaman genellikle saçmalık olarak sınıflandırılır ve pek bir değer taşımaz. İşte bu değer verilen ve değersiz görülen her şeyi anlamlı ve anlamsız olarak algılarız. Buna bağlantılı olarak herkes olayları, nesneleri, fikirleri anlamlı yada anlamsız olarak bireysel olarak kendi inanç ve bilgi daracığına göre yorumlar.
Sayfa 22 - Az KitapKitabı okuyor
Reklam
"Acı çok büyük olduğunda, insanlar ondan kaçmaya çabalar ancak duygularımızı engellediğimiz zaman, bizi kendiliğinden serbest bırakmaya götürebilecek gerekli iyileşme sürecine bilmeden engel oluruz. Bazen acı kendini ifade edebilecek veya çözüme kavuşabilecek bir yol bulabilene kadar saklı kalır. Saklı kalan duygular genellikle bir sonraki nesilde açıklaması zor belirtiler halinde yüzeye çıkabilir".
Çoklu kişilik bozukluğu olan insanların içinde genellikle tüm diğerlerini tanıyan bir kişilik olur ve bu kişilik onlara yardımcı olmak ister. Biz ona ' öz benlik yardımcısı,' ya da kısaca ÖBY deriz.
Sayfa 182Kitabı okudu
"Aslında zeki bir insan, bunu siz de pek iyi bilirsiniz, haydut olup topluma sadece şiddetle hükmetmenin hayalini kurar. Bu da birtakım romanlarda okuduğumuz kadar kolay olmadığından, genellikle siyasete girilir, en zalim partiye koşulur. Aklımızı ayak altına alıyormuşuz, ne önemi var, değil mi? Böylece dünyaya hükmedebildikten sonra... İçimde zulümle ilgili tatlı hayaller buluyordum."
Albert Camus
Albert Camus
Kitle Hareketlerinin Birbiriyle Değiştirilebilirliği
İnsanlar bir kitle hareketine katılmaya hazır duruma geldikleri zaman, sadece belirli bir öğretisi veya programı olan bir harekete değil, etkili olan herhangi bir harekete katılabilecek duruma gelmişler demektir genellikle. Hitler öncesi Almanya’daki kararsız gençler, komünistlere mi yoksa Nazilere mi katılacaklarına karar vermek için çoğu zaman yazı tura atardı.
Baba ben artık bu evde yaşamak istemiyorum yıllardır ruhumuzu öldürdün bu evde hayatında bir roman okumadın bir sinemaya gidip heyecanlanmadın beni ve annemi bu çirkin eşyanın içine hapsettin yemekten ve uyumaktan başka bir şey düşünmedin bende bütün duygular senin bu inatçı duygusuzluğuna karşı gelişti kuru mantığınla içimizi kuruttun sana benzeyen taraflarımdan ellerimden ayaklarımdan utanıyorum ihtiyarlayınca sana benzemekten korkuyorum kötülük edemeyecek kadar kısır kafanda yalnız bizim için yaptıklarının defterini tuttun bana aldığın ilk elbiseden verdiğin son harçlığa kadar hastalığımda uykusuz kaldığın gecelerin hesabına kadar kaydettin bu ağır havalı evin içini güzel bir müzik sesiyle bir kitapla süslememe izin vermedin nasılsa eve giren bütün güzelliklerin birer birer yok oluşunu kayıtsız bir sabırla seyrettin kanaryam öldüğü zaman bir yenisini almadın solunca boş saksıları balkona taşıdın hiç duydun mu hediye diye bir sözün olduğunu insanların birbirine aldıkları ve genellikle çocukları sevindiren hediye bir gün elinde bir balonla eve döndün mü yaptığım resimler için ağzından çaktığın çivilere dikkat et duvarları berbat ediyorsun sözünden başka bir söz çıktı mı bu evde senden başka varlıkların yaşadığını hiç düşündün mü ben bir kitap okurken ne okuyorsun diye bir soru sordun mu beni elimden tutup bir gün parka götürdün mü…
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.