Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yok Gibi Yaşamak
Boğuk bir bakışın oluyor senin Bir girdap derinliğinde kayboluyor gibiyim Yok gibi yaşamak bu kalkıp kurtulmak gibi kalabalıktan...
İnsan yaşamı sınırlıdır, varlığı akışkandır, eğilimi belirsizdir, tüm bedeni çürümeye yatkındır, ruhu girdap gibidir, kaderi anlaşılmaz ve ünü muallaktır. Kısacası tüm beden bir nehir gibidir, ruh ise rüya ya da hülya gibidir. Bizi koruyup gözetecek yeğane şey felsefedir.
İş bankası.Kitabı okudu
Reklam
Boş insanlar
Zevk-ü sefa hayatı süren gençlerin parlaması, sönmekte olan odunun karanlıktaki o son ışıltısı gibi parlamaktır diyor yazar. Gerçekten bağımsız bir genç adam o tür telkinleri elinin tersiyle iter. Gülünç olanın kendisini etkilemesine müsaade etmez, hayatın zevkleri üzerine her türlü tartışma teşebbüsünden kaçınır, zira o bariz hakikati net bir şekilde görmektedir. Arkadaşlarının çoğunun kendi hayatlarının istikameti üzerine hiçbir zaman düşünmediklerini bilir, onların bir girdap tarafından çekilen, dış güçler tarafından sürüklenen bilinçsiz oyuncaklar olduklarını bilir ve onların fikirlerine bir psikiyatrın muayene ettiği akıl hastalarınınkine verdiğinden daha çok önem atfetmez. Ne yani? O gençlerin saçma önyargılarıyla mı uğraşacaktı? Bu saçmalığın bilincinde olmasına rağmen, gidip onların olaylara bakış tarzını mı benimseyecekti? Onların alaycılığından kurtulmak için, bağışlamalarını ya da, kim bilir, hayranlıklarını hak etmek için özgürlüğünü, sıhhatini ve verimli zevklerini mi feda edecekti? Onların zevklerinin yorgunluk ve sersemlikten başka bir şey olmadığını bile bile gidip gürültü patırtılarına mı iştirak edecekti? Böyle bir şey asla kabul edilemez, yalnızlık bin kez daha iyidir.
Sayfa 286 - koridor yayıncılıkKitabı okudu
~ Bir girdap gibiydi gözleri. İnsanı içine çeken bir girdap... ~
Hayatım altüst olmuştu. Kendimi virane olmuş bir şehir gibi hissediyordum. İçimde kocaman bir hiçlik oluşmaya başlamıştı. Ve bu hiçlik, tıpkı bir girdap gibi her gün gittikçe büyüyor ve büyüdükçe derinleşerek içine çekiyordu. Çevremdeki bütün insanlar, nesneler tüm canlılığıyla her an bir devinim halindeyken, ben ise sürekli oluş halindeki hareketlilik akıntısına karşı tıpkı sert bir kaya gibi, olduğum yerde çiviyle çakılmış gibi, hareketsiz bir biçimde kayıtsızca duruyordum. Ağzımdan ne anlamlı-anlamsız bir söz çıkıyordu ne de yüzümde ve davranışlarımda yaşama ait bir ifade beliriyordu. Hayat ile tüm bağlarım sonsuza dek, bir daha onarılması mümkün olmayacak kesinlikte kopuvermişti. İyi, güzel, heyecan ve mutluluk verici tüm hazlarım körelmiş, yalnızca vicdan azabının verdiği o dayanılmaz acılar; adeta yeni doğmuş bir bebek gibi olağanca canlılığını koruyor, gözlerinde dehşet, sözlerinde alay ve hakaretlerle elindeki kırbacıyla vücuduma sert darbeler indiren zalim bir efendi gibi bedenimin ve ruhumun en derinliklerine dek hükmediyordu.
Reklam
Normalde tek vazifesi görmek olan bir organ nasıl olurdu da bir girdap gibi içine çekebiliyordu karşısındakini?
Sayfa 101
Bir girdap derinliğinde kayboluyor gibiyim Yok gibi yaşamak bu kalkıp kurtulmak gibi kalabalıktan
Sayfa 60 - Yok Gibi YaşamakKitabı okudu
Üzerinde, hüzün saçan ayın donuk ışığından başka bir renk olmayan o çehrede, bütün acı ve üzüntülerin sessizlik bulduğu, bütün sevda ve emellerinin söndüğü görülüyordu. Acaba Nil'in bu müthiş, bu öldürücü girdap ve selleri, bu zavallı Dilber'i, bu talihsiz esiri nereye götürüyor? Özgürlüğüne!
Sayfa 102Kitabı okudu
Ben de..
“Kendimi bir nokta kadar hiç olarak gördüm. Bu durmadan akan, yürüyüp kaybolup giden girdap içinde, bu korkunç çağıltıda bir damla su gibi.”
Sayfa 86 - İz YayınlarıKitabı okudu
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.