Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Kendi etrafında dönen her şey çıldırır insan gibi, dünya gibi, kalp gibi, girdap gibi, ruh gibi.
Sayfa 24
"Kendimi bir nokta kadar hiç olarak gördüm. Bu durmadan akan, yürüyüp kaybolup giden girdap içinde, bu korkunç çağıltıda bir damla su gibi. Yalnız kendimi değil yaptıklarımı da yapmaya tasarladıklarımı da. Sitare'yi de. Her şeyi. Bu akıp giden insan yağının, tek tek her bir önemsiz bir vesile olan şu insanları.. bir arada oluşlarının insana verdiği ağırlık korkunç. Tek tek hepsi sıfır. Bir araya gelince ezip geçiyorlar seni. Çiğniyorlar. Sen tek başınasın, onlarsa yığın olarak sana karşı bütünleşmişler. En iyisi hiç karşına almamak. Görmemek. Belki o zaman güçlü görebilirsin kendini. Onların her birini teke tek yenebileceğin bir konumda tutabilirsen, bunu başarabilirsen, yenersin onları. Yoksa kendi eserin karşısında bile ne kadar cılızsın, önemsiz ve yeniksin."
Sayfa 86 - İz Yayıncılık
Reklam
Göz her duyguyu yalansız ifade eder..
~ ❝ Normalde tek vazifesi görmek olan bir organ nasıl olurdu da bir girdap gibi içine çekebiliyordu karşısındakini? ❞ ~
Sayfa 101 - Elma YayıneviKitabı okudu
Yok Gibi Yaşamak
Boğuk bir bakışın oluyor senin Bir girdap derinliğinde kayboluyor gibiyim Yok gibi yaşamak bu kalkıp kurtulmak gibi Durma bana türkü söyle anadolu olsun Susuz dudak gibi çatlak olsun Karanfil gibi olsun kara çiçek gibi solgun yüzün Durmadan akıyor kalbim ayaklarına bana karanlık bakma Ağıyorum bir karanlık karayel saçlarına Çekme ülkemden nar yangını gözlerini Beni bu kentten kurtar beni yalnız ko git beni Arıyorum arıyorum o ilk çağ ırmaklarında sedef ellerini Susmam seni ürkütmesin içimde çağlar var bilmelisin Katı bir yalnızlık bu bilmelisin Kaçmam kendimi bulmam ben senden yoksunum iyi bilmelisin. Şu yalnızlık çıkmazında önümde niye sen varsın Niye her şey bir anda kayıyor sen kayıyorsun Kalbim niçin bu kadar yabancı sen niye yoksun Birsam yüklü geceleri içimden atamıyorum Niye bunları bir anda unutamıyorum Hadi tut elimden gök gibi ölü kadar yalnızım.
Sayfa 60 - iz yayıncılıkKitabı okudu
Demek ki insanlığa dair hiçbir şey güvenilir ve kalıcı değildir. Her şey hayatın değişimlerine uyarak, Euripos'un {Eğriboz} suları gibi girdap halinde bir aşağı bir yukarı akar durur. Hayat denilen oyunun bazen öznesi, bazen de nesnesi olur. Bu istikrarsız akış ve hareketle bu düzensiz gelgit ve değişim dünya var oldukça hiç durmayacak.
Ne zaman ki hikâyemi bitirip sustum, artık bir girdap değil, durgun bir suydum.
Sayfa 412Kitabı okudu
Reklam
Hayatım altüst olmuştu. Kendimi virane olmuş bir şehir gibi hissediyordum. İçimde kocaman bir hiçlik oluşmaya başlamıştı. Ve bu hiçlik, tıpkı bir girdap gibi her gün gittikçe büyüyor ve büyüdükçe derinleşerek içine çekiyordu. Çevremdeki bütün insanlar, nesneler tüm canlılığıyla her an bir devinim halindeyken, ben ise sürekli oluş halindeki hareketlilik akıntısına karşı tıpkı sert bir kaya gibi, olduğum yerde çiviyle çakılmış gibi, hareketsiz bir biçimde kayıtsızca duruyordum. Ağzımdan ne anlamlı-anlamsız bir söz çıkıyordu ne de yüzümde ve davranışlarımda yaşama ait bir ifade beliriyordu. Hayat ile tüm bağlarım sonsuza dek, bir daha onarılması mümkün olmayacak kesinlikte kopuvermişti. İyi, güzel, heyecan ve mutluluk verici tüm hazlarım körelmiş, yalnızca vicdan azabının verdiği o dayanılmaz acılar; adeta yeni doğmuş bir bebek gibi olağanca canlılığını koruyor, gözlerinde dehşet, sözlerinde alay ve hakaretlerle elindeki kırbacıyla vücuduma sert darbeler indiren zalim bir efendi gibi bedenimin ve ruhumun en derinliklerine dek hükmediyordu.
Bir girdap derinliğinde kayboluyor gibiyim Yok gibi yaşamak bu kalkıp kurtulmak gibi kalabalıktan
Sayfa 60 - Yok Gibi YaşamakKitabı okudu
Boğuk bir bakışın oluyor senin Bir girdap derinliğinde kayboluyor gibiyim
“İnsan hayatı,” der Wells, “evrenin akışı içindeki bir girdap gibi, yanıltıcı bir şekilde sakindir; bilimse insanın karanlığa yaktığı bir kibrittir ve kibritin ateşi karanlığın sandığımızdan daha da karanlık olduğunu gösterir.”
Reklam
Ne zaman ki hikâyemi bitirip sustum, artık bir girdap değil, durgun bir suydum.
Yok Gibi Yaşamak
Boğuk bir bakışın oluyor senin Bir girdap derinliğinde kayboluyor gibiyim Yok gibi yaşamak bu kalkıp kurtulmak gibi kalabalıktan...
İnsan yaşamı sınırlıdır, varlığı akışkandır, eğilimi belirsizdir, tüm bedeni çürümeye yatkındır, ruhu girdap gibidir, kaderi anlaşılmaz ve ünü muallaktır.
Normalde tek vazifesi görmek olan bir organ nasıl olurdu da bir girdap gibi içine çekebiliyordu karşısındakini?
Sayfa 101
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.