Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
kronoloji/insanlık tarihindeki bazı önemli olaylar
MÖ Beş Milyon: Bilinen en eski insan benzeri maymun cinsi olan Australopithe- cus Afrika'da ortaya çıktı. MÖ İki Milyon: Homo habilis ve dişisi ellerini kullanarak yonttukları taşlarla aletler yapıyordu ve hâlâ Afrika'dan çıkmamışlardı. MÖ 1,5 Milyon: Meşaleyi homo erectus ve femina erecta devraldı. Gerçekten de ateşi keşfeden ilk
Sayfa 179 - selKitabı okuyor
Derebegiya Sason(Xarza)
Şerefxan dibêjî; Ev malbat pismamê fermandarê Bedlîsê ne û ji mala Kesra Sasanîne, Du bira bi navê îzidîn, Diyidîn ji bajarê Xelatê, li ser destê eşîrên Rojka hatine û ev îzidîn bûye fermandarê Sasûn û Hezo, ko ji destê padîşa hê Gurcistan Dawîd derxistine û çend eşîr ji Rojkan li ve hindamê li nik Mîr tzidîn rGniştine, ko Şêrwî, Babosî, Timoqî, Sosanî bi Mîr îzidîn re mane,
Sayfa 92
Reklam
Marco Polo, Büyük Ermenistan hakkında şunları yazmaktadır: "Büyük Ermenistan'ın güneydoğu sınırında Musul Krallığı, kuzeyinde de Gürcistan var. Gürcistan sınırı yakınında çok büyük bir kuyudan, bir taşımada yüz gemi dolduracak kadar koyu bir sıvı fışkırır. Bu sıvı yemede kullanılmaz, yanar ve bol ısı verir. Bir de develerde görülen deri hastalığında kullanılıyor. Başka yerlerde bulunmadığı için, uzak yerlerden gelip develerle bu sıvıyı taşıyorlar.."
Sayfa 131 - Kronik KitapKitabı okudu
Çeçenistan Tarihi 4
13. yüzyıl ortalarına doğru gerçekleşen Moğol istilası, Çeçenistan'ı da etkiledi. Gürcistan Krallığı'nı da işgal eden Moğollar, Çeçenistan üzerinde nüfuzlarını kurdular. Çeçenistan'da o dönemde şehir düzeyinde bir yerleşim birimi olmadığından, Moğollar diğer istila ettikleri bölgelerin aksine Çeçenistan'ı ciddi derecede tahrip edemediler.
Çeçenistan Tarihi 2
10. yüzyılda Hazar Devleti'nin dağılmasının ardından bölgeye hâkim olan yerel beylikler, 13. yüzyıla girilirken Pakraduni Hanedanı döneminde güçlenen Gürcistan'ın nüfuzuna girdi.
Osmanlı Devleti, Ağustos 1853'te, Abdülkerim Paşa'ya, muhtemel bir Osmanlı-Rus savaşında kendilerine yardımda bulunması için bir kişiyi Şeyh Şamil'e göndermesini emretti. 4 Ekim 1853'te Kırım Savaşı'nın başlaması, Osmanlı Devleti'nin Kafkasya ile daha yakından ilgilenmesini zorunlu hale getirdi. Sultan Abdülmecid 9 Ekim 1853'te Şeyh Şamil'e bir ferman yollayarak, onu Ruslara karşı cihada çağırdı. Bu çağrıya 13 Aralık1853'te cevap veren Şeyh Şamil, Tiflis üzerine bir askeri harekâta girişilirse Rusların Kafkaslardan çıkarılabileceğini bildirdi ancak bu teklif Osmanlı Devleti'nce kabul görmedi. Osmanlı Devleti, Ma- yıs 1854'te, Dağıstanlı Halil Bey'in teklifiyle Şeyh Şamil'e Dağıstan Serdar-ı Ekrem'i unvanını verdi. Tiflis'e karşı askeri bir harekât yapılması konusunda ısrarlı olan Şamil, Temmuz 1854'te Gürcistan'ın Kaheti bölgesine girdi. Şeyh Şamil, bütün gayretlerine rağmen Osmanlı ordusunun Tiflis'e doğru hareket etmesini sağlayamadı ve karargâhı Dargiye'ye çekildi.
Reklam
Marco Polo (Seyahatname, I, Haz. Filiz Dokuman, İstanbul (tarihsiz), Tercüman 1001 Temel Eser, s. 22 vd.), Gürcistan'ı özetle şöyle anlatmaktadır: "Gürcistan krallıkla idare ediliyor. Krallarına da daima 'Melik Davit' diyorlar. Kralları Büyük Selçuklu hükümdarının tebaasıdır. Rivayet olunur ki, Gürcistan kralları hep omuzlarında bir kartal işaretiyle doğarlarmış. Gürcülerin çoğu Hıristiyan olup, Grek kilisesine bağlıdırlar. Çoğunluğu, din adamlarının yaptığı biçimde saçlarını örer. Gürcistan iki deniz arasına sıkışmıştır. Batısında Karadeniz, doğusunda da Hazar Denizi var. Aslında göl, fakat denizden farkı yok. Bir kıyısından diğerine on iki günde gidiliyor. Gürcistan'ın belli başlı şehirlerinden biri de Tiflis'tir. Halkının çoğu Ermeni ve Gürcü olup, pek az da Yahudi yaşıyor. Tiflis, ipekli kumaşları ve dokumalarıyla tanınmıştır.."
Sayfa 35 - Kronik KitapKitabı okudu
Batu'nun varisleri ile İlhanlılar arasında Berke Han döneminde patlak veren düşmanlık, sonrasında Altın Orda ordularının Azerbaycan'ı işgal edip, Gürcistan'ın ise belirli kısımlarını yağmaladıkları gergin bir savaşa dönüşmüştür.
Suriye krizi, yalnızca Türkiye'nın Irak sınırını etkileyen bir mesele değildir. Bunun yanı sıra bu kriz, İran'ın aşırı yayılma politikasından mütevellit, Türkiye-İran sınırını dolayısıyla Güney Azerbaycan'ı etkileyen, hatta Kafkasya'dan Dağlık Karabağ'a ulaşan ve Gürcistan üzerinden de Karadeniz'e sıçrayan bir sorundur.
Sayfa 50
Şah Abbas. (1587-1629), Şah İsmail’den sonraki hükümdarlardan en ilginç olanıdır. Şah Abbas’m Osmanlı modeline göre yeni bir piyade ve topçu birliği kurması yaptığı en önemli iştir. 1598 yılında yirmi altı kişiyle İran’a gelerek uzun süre şahın hizmetinde bulunan Robert ve Anthony Shirley adlı İngiliz kardeşler, bu birliğin kurulmasında Şah Abbas’a yardım etmişlerdir. Şah Abbas ilk olarak, İran'ın doğu eyaletlerinde pek çok şehri ele geçiren Orta Asya özbekleri’ni durdurdu. Bunu başarabilmek için de Osmanlılar ile barış yaptı ve Gürcistan, eski Safevi başkenti Tebriz ile Azerbeycan’ı onlara bıraktı.
Reklam
Muhafazakar, anti-komünist eğilimlerin yaygın olduğu Gürcü top­luluğuna hitap edebilmek gibi bir avantajı da vardı fazladan. (18. yüzyıl sonlarında Gürcistan'dan göç etmiş, mal-mülkten ziyade hatır-itibar cinsinden varlıklı bir "ağa" ailesinden geliyordu.)
Gürcistan nüfusunun büyük kısmı, AB'yle daha sıkı bağlar kurmak istiyor ama 2008'deki savaşın şokundan sonra, birçokları bu riske girmemenin daha akılcı olacağını düşünmeye başladı (Gürcistan Devlet Başkanı Mikhail Saakaşvili saflık etmiş ve Rusları tahrik ettikten sonra, Amerikalıların hemen yardıma koşacağını düşünmüştü). 2013'te seçilen hükümet ve devlet başkanı Giorgi Margvelaşvili, Moskova'ya çok daha yakın. Ukrayna'da olduğu gibi, buradaki halk da bölgedeki herkesin kabul ettiği gerçeği içten içe biliyor: Vaşington çok uzak, Moskova çok yakın.
Bu çalışma Gürcistan'dan Türkiye'ye günübirlik iş gücü göçünü hem gürcü göçmen işçilerin hem de Hopa'daki göçten etkilenen yerli halkın bu süreci nasıl deneyimledikleri, gündelik yaşam pratiklerini ne şekilde düzenledikleri ve içinde bulundukları koşulları nasıl anlamlandırdıklarını araştırmak amacıyla yapılmıştır. Bu tür bir değerlendirme için çalışmada "sınır kapitalizmi" olarak tanımlanan yeni bir kavramsallaştırmaya başvurulmuştur.
Ayşenur Kolivar'ın ifadesiyle, "Sarp Sınır Kapısı'nın açılmasının olumlu etkileri fazla uzun sürmedi. Kapı kısa sürede kadın ticaretinin yapıldığı yer haline geldi ve nataşa meselesi olarak adlandırılan olgu ortaya çıktı. Kadın ticareti giderek bavul ticaretinin önüne geçmeye ve bu kültürel karşılaşmanın niteliğini değiştirmeye başladı. kapının yeni açıldığı dönemde yaşanan insani karşılaşma yerini kadınların fahise erkeklerinde kadın taciri olarak görülmeye başladığı yeni bir evreye bıraktı karşılıklı kültürel tanıma süreci bir anda Gürcistan'dan gelenlerin aşağılandığı ve tacizlere maruz kaldığı bir ortama dönüştü."
Sayfa 326Kitabı okudu
Türkiye'nin ilk GSM operatörü Turkcell, 1993'te kuruldu. 1994'te ise hizmette ilk'Alo' denildi. Dört yıl gibi kısa bir sürede 2,3 milyon aboneye ulaşan Turkcell, 27 Nisan 1998'de Ulaştırma Bakanlığı ile 25 yıllık GSM lisans anlaşması imzaladı. Abonelerine sunduğu mobil ses ve veri iletişimine dayalı hizmetlerin
Sayfa 86 - Business DergisiKitabı okudu
955 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.