Okur musunuz bilmem lakin yazdım.
İncelemeye başlamadan önce, felsefi bilgileri bu denli basit ve eğlenceli bir üslup ile kaleme alan Nigel Warburton 'a şükranlarımı iletiyorum :)
* Metnin uzunluğu gözünüzü korkutmasın, madde madde elimden geldiği kadar özetlemeye çalıştım.
Kitabımız kronolojik bir sıraya göre dizilmiş, 40 bölümden oluşuyor.
"Sana buraya bazı şeyler koyuyorum. Yol boyunca aklında olsun. lazım olursa açar okursun. Olmazsa da olsun, bir zararı yok, burada dursun."
Birhan Keskin, fakir kene
"Sabahları kitap mürekkebinin kokusunu içime çekmeyi severim."
İnsan aklını iyi ve doğru kullanır ondan layıkıyla yararlanırsa insan gibi yaşamış olur; bir şeyi iyi ve doğru kullanmak ise erdemi gerektirir. Aklı hakikati keşfetmek için kullanmak entelektüel bir erdem türüdür.
"Sesini yükseltme! Unutma ki seslerin en çirkini eşeğin sesidir."
Lokman Suresi; 19. ayet
OKUMAK ÖĞRENMEKTİR, İNSAN KEŞFETMEK GÜZELDİR !
İlk defa Aziz Nesin okudum. Zaten aklımdaydı ama https://1000kitap.com/Nordavind sebep oldu diyebilirim, malum kendisinin has adamlarından, babam diyor.
Tuco inceleme de istedi,istemese de muhtemelen
Bakara 156. Ayet'i Kerim'de hayatı fevkalade tasvir etmiş biz ademoğluna, pekala ne diye akıbeti yine ona dönüşün olacağı bir hayatta beyhude hırs'lar için mücadele eder, kalp kırarız? Her iki cihan serveri Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v), Hz. Mevlana Celaleddin'i Rumi, Şems Tebrizi, Yunus Emre ve daha birçok Allah dostları sevgiyi, güzel ahlakı, aşk'ı tebliğ etmiş, tebellüğ'ümüz için mücadele etmişler. Şayet almak istersek hakikati keşfetmek çok zor değil, tek sıkıntı nefs'imiz ile olan mücadelemizde galip gelebilmektir mesele. Gel ey gönül bırak şu kavgayı, beyhude hırs'ı, gönül kırmak yerine Hakk'a ve Hakk'ın ilahi, uhrevi aşkına tam teslimiyet ile tevekkül edelim.
Bizler inançsız yaşayamayan küçük şeytanlarız ve dünyamız da tarih öncesinden bugüne müşterisi hiç eksik olmayan bir inanç pazarı. Hal böyleyken, dört bir yandan ruhumuzu ve eylemlerimizi kuşatan bir imanın içine doğan biz aciz kullar, nasıl düşünebilirdik ilahsız bir kozmos’u. Payımıza düşen neydi? Ya komşuların mabuduna inanacaktık kati suretle
Hakikati keşfetmek için kişinin önce kendini tanıması gerektiğini söylüyor.
Bunu yapmak için de kişinin, her zamanki bakış açısından, hatta belki de kendi çağından ve ülkesinden kendini kurtarıp kendini uzak bir mesafeden tahlil etmesi gerektiğini söylüyor.
İslâm tarihçileri rivayetleri karşılaştıran ve okuyucuya kesin hükümler sunan birer yargıç olmak istemezler. Amaçları, işittiklerini ve okuduklarını toplamak; en küçük bir tahrife yer vermeden gelecek nesillere aktarmaktır. Bir kelimeyle hakikati keşfetmek istemezler. Hedefleri, hakikatin keşfine çalışacaklar için lüzumlu malumat ve rivayetleri gelişi güzel toplamaktır.
Tarihçi, okuyucuya dosyalar sunar. Onu etkilemeye kalkışmaz. Okuyucu, vereceği kararlarda tamamen hürdür.
İncelemeye, alıntıyla başlamak istiyorum; "Ana babasını dinleyen çocuklar gibi olmamalıyız; yani bize aktarıldığı gibi." (185)
Yani, geleneksel bilgilerle, başkalarından öğrenmekle bilge olunmaz. Bilgelik soruşturmakla ve sorgulamakla başlar. Ayrıca, birçok filozof'un metinlerini dikkatle incelerseniz,